Fark ettim de hikayede Jace ve Clary olmasa malec ilişkisi çökerdi shjskwks
Saraya döndükten sonra Selina'nın yanına uğrayıp onunla küçük bir sohbet etmiştim. Sonrasında yanağına bir öpücük bırakıp güzel meleğimi odasında yalnız bırakarak odadan çıktım.
Yakında onunla aynı odada kalacağız.
"Efendim cidden Selina ile evlenecek misiniz?" Diyen bir sesle hızlıca Clary'e dönmüştüm. "Yani... doğru mu bu söylenenler."
"Evet doğru." Diyerek odama giriş yaptığımda Clary de arkamdan odaya girmişti.
"Ama Alec ne olacak? Yani siz... ona aşıksınız?"
"Kim demiş bunu? Ben Selina'ya aşığım."
"Hayır!" Dedi aniden sesini yükselterek. "Saçmalamayın. Alec için yaptığınız şeyleri ne çabuk unuttunuz. O... o evlenecek diye babanıza karşı geldiniz, kendinize zarar verdiniz."
"Değmeyecek bir asker parçası için çok fazla şey yapmışım."
"Boynunuzda bile hala onun kolyesi varken bunları söylemeniz ne kadar doğru."
Haklıydı. Neden hala onun bana verdiği kolyeyi takıyorum ki.
Kolyeyi çekerek boynumdan çıkardım ve Clary'e doğru fırlattım.
"Bunu çöpe atarsın, görmek istemiyorum."
"O sizin tek ve gerçek aşkınız, bunu nasıl göremezsiniz. Dizime yatıp onun için ağladınız zamanları unutamam. Böyle bir şeyin bitmesi..."
Sinirle Clary'e dönüp onu boynundan tutarak duvara çarptığımda korkuyla gözleri büyümüştü. Elimi sıkıp nefes almasına engel oldum ve kulağına doğru konuştum.
"Bana bir daha Alec hakkında tek bir şey dahi söylersen... elimde kalırsın duydun mu beni?"
Onu bıraktığım anda güçsüzce yere düşmüştü.
"Şu çiçeği de çöpe at." Deyip çiçeği işaret ettim. Sonrasında yastığımın altında duran mendili de bir kenara fırlatıp yatağıma uzandım.
"Size neler olduğunu bilmiyorum ama iyi şeyler olmadığı kesin."
...
Sabah gözlerimi açtığımda Clary'nin odayı topladığını görüp yatakta oturur pozisyona geçmiştim.
Dün gece aklıma gelince aniden dehşete kapıldım. Clary'e yaptığım şey...
Lanet olsun.
"Clary ben... çok üzgünüm."
Elindeki şeyleri dolaba koyup kapıya yöneldiği esnada ayaklandım.
"Lütfen benimle konuş, lütfen..."
Onu kendime çekip dolan gözlerine baktım ve hızlıca kollarımı ona sardım.
"Ağlama, ben... ben kendimde değildim. Yapma lütfen..."
"Özür dilerim, sizi kızdırdım dün gece. Bir daha olmaz."
Kollarımdan uzaklaşıp odadan çıktığında hiçbir şey yapamamıştım.
Yumruk yaptığım elimi sinirle birkaç kez duvara vurdum. Bunu nasıl yapmış olabilirdim? Onun canını nasıl yakmış olabilirdim aklım almıyor.
Bana neler oluyor böyle?
...
Kendimi toparlamak ve nefes almak adına biraz bahçede dolaşmaya başladım. Askerlerin eğitim alanına gidip karşıda duran ağacın altına çöktüm ve dün gece yaptığım şeyi düşünmemeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
This is my Kingdom (Malec)
FanfictionBabası tarafından bir prenses ile evlenmesi istenen bir prens; Magnus. Ve imkansız olduğunu bildiği halde bir prense aşık olan bir şövalye; Alec. Peki işler daha ne kadar çığırından çıkabilirdi ki?