🌹Flowers🌹

2.5K 225 173
                                    

Alec'le yaptığımız konuşmadan sonra odama dönmüştüm ve bir an bile odadan çıkmamıştım.

Şu an Clary'nin burada olmasına çok ihtiyaç duyuyordum. Eğer burada olsaydı onunla bu konu hakkında konuşurdum ve tavsiye isterdim.

Ben bunları düşünürken odamın kapısı açılmıştı ve içeriye Emma giriş yapmıştı.

"Ah üzgünüm efendim, odada olmadığınızı sanıyordum."

"Sorun değil Emma, gel hadi."

"Dolabınınızı düzenleyecektim."

Emma dolabıma yöneldiğinde ben hızlıca oturur pozisyona geçmiştim.

"Emma aslında... benim de birisi ile konuşmaya ihtiyacım vardı. Benimle sohbet eder misin?"

"Ah tabii ki ederim, bundan zevk duyarım efendim."

Elimle yatağıma oturmasını işaret etmiştim. Sonrasında cümleleri düzgün seçmeye çalışarak konuşmaya başladım.

"Şimdi... sana çok önemli bir soru soracağım. Birisini çok seviyorsun tamam mı? Cidden... her şeyi göze alacak kadar çok seviyorsun hem de. Ama o senden, senin yapmayı istemediğin bir şeyi yapmanı istiyor. Ve yapmadığın için de sana sinirleniyor. Yani... sen yapar mıydın? Ya da tavrın nasıl olurdu?"

Emma bir süre düşünür gibi durmuştu.

"Yani... bilmiyorum. Eğer onu o kadar çok seviyorsam ve o da beni seviyorsa... düşünceme saygı duymalı ve yapmak istemediğim bir şeyi bana yaptırmamalı."

"Değil mi? Bence de... Yani saygı duymalı diyorsun."

"Saygı duymalı diyorum."

"Ama bir de şöyle bir sorun var, şimdi o çok sevdiğin kişi... senin bu yapmak istemediğin şeyi her defasında hiç itiraz etmeden yapıyor. Sadece... bir kere de olsa senden yapmanı istiyor ama sen... yapmıyorsun. Şey gibi düşün, o sürekli senin sırtını kaşıyor ve buna itirazı yok ama senden onun sırtını kaşımasını istiyor. Ama bu sana çok... nasıl desem... zor bir olaymış gibi geliyor. Asla yapmam diyorsun içinden ama o senin için bunu defalarca kez yapmış. Bu durumda... biraz karışık oldu biliyorum ama kabul eder miydin? Ya da sence böyle bir olayda kim haklı olurdu."

"Şey... yani eğer onun yapabildiği bir şeyse sizin de yapabileceğiniz bir şeydir. Tabii bunu yapmanıza bir maniniz yoksa."

Egom var yetmez mi?

"Mani derken?"

"Mesela, sizden istediği şey sizi korkutuyorsa... ya da yapamayacak bir konumdaysanız onun fedakarlık yapıp bunu sürekli kendisinin yapması sorun değil. Ama eğer siz de bunu yapabilecekken bencilce düşünüp yapmayı reddediyorsanız hata sizdedir."

"Öyle mi diyorsun?" Dedim ümitsiz bir havayla konuşarak.

"Siz bir prenssiniz efendim, istediğiniz her şeyi yapabilir ve yaptırabilirsiniz. Ama sevgi... sevgi üstünde bunu kullanmanız doğru değil. Hele ki her şeyden vazgeçecek kadar sevmişseniz hiç doğru değil. Benden size bir tavsiye, kafanızda bir liste oluşturun. Bunu yaptığınız zaman kazanacağınız ve kaybedeceğiniz şeyler neler onları düşünün. Ama bence, kazanacağınız şey daha büyük olacaktır çünkü sevgi fedakarlığı sever. Bazen bazı konularda insanların kendinden ödün vermesi gerekiyor."

"Sanırım haklısın Emma, yani... onu çok kırdım. Şey yani... böyle yaparak o kişiyi çok kırmış olabiliriz. Her istediğini elde eden birisi olarak yetiştirildim ve bunun en kötü yanı başkaların isteklerine saygı duymamak. En sevdiğim insanın bile..."

This is my Kingdom (Malec)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin