Yüzüncü Bölüm - Final 2

64.6K 3K 1.1K
                                    

İkinci Kısım


İkişer çıktığı basamakların sonunda sahanlığı geçti ve üçüncü kata yöneldi.

"Leyla, düştü."

Son yirmi dakika hayatının en karanlık anlarıydı. En belirsiz, en korku dolu... En acı verici... Dehşet içindeydi. Panik içindeydi. Leylası, bebeği... Leylası... Bir nefeslik bekleme bile yapmadan üçüncü kata ulaştı.

Koşarak attı kendini koridora.

Herkes oradaydı.

Hanzade Hanım'ı buldu gözleri. Ağlamaktan harap bir şekilde titriyordu. Bir elinden Aras diğerinden ise Elif sıkıca tutmuş destek olmaya çalışıyordu. Onlar da ağlıyordu. Suphi Bey de ağlıyordu. Babasını gördü. Kızaran gözleriyle göz göze gelmek korkunun en saf haliyle yüzleşmesi için yeterliydi.

"Baba?" dedi çaresiz bir sesle.

Ziya Artuklu, Ayaz'a yöneldi. "İçerideler. Bekliyoruz."

"Leyla?"

"Baygındı." Başını iki yana salladı. "Bilmiyoruz."

Yumruğunu, burnuna yaslayarak ortada kalan kapıya yaklaştı. Koluna uzandı ve çevirdi. Birkaç santimetrelik aradan hasta yatağını, Leyla'nın ayaklarını ve çevresindeki insanları gördü. Arkadan bir güç bastırdı ve kapı kapandı, kilitlendi.

Yeniden açmayı denese de başaramadı. Zaten omuzlarına tutan babasının ısrarıyla geri çekilmek zorunda kaldı.

Leyla neden oradaydı?

"Nasıl oldu bu?" diyerek döndü. O kadar insan vardı. Leyla bir an olsun yalnız kalmıyordu. Hanzade Hanım'a baktı. "Nasıl oldu?" Yasin. Neredeydi o? Biraz ileride bekliyordu. Hızlı adımlarla yöneldi.

"Ayaz, yap-"

Aras'ın yetişme çabası sonuçsuz kaldı.

Ayaz, Yasin'i yakasından yakaladı ve kendine çekti. "Nasıl oldu?" Alnını, neredeyse onunkine yaslamak üzereydi. "Sana emanetti." Diye bağırdı. "NASIL OLDU?"

"Bilmiyorum."

Yasin'i iteledi. Öfkeden titreyen her kasıyla başı beladaydı. Yumruklarını sıktı. Arkasını dönüp uzaklaşmayı düşünüyordu bir saniye öncesine kadar. Döndü de... İçindeki hiddete yenildi ve yumruğunu rastgele savurarak Yasin'e vurdu.

Bunu bekliyormuş gibi hiç kıpırdamayan adamın sadece başı, yana açı aldı. Elmacık kemiğinin biraz üstüne, göz çukurunun yanına isabet etmişti.

"Leyla, bunu bilmeyecek." Ayaz, yumruğunu saran parmaklarını açıp kapattı. Doğrulan Yasin ile göz göze geldiğinde vurduğu noktadaki kızarıklık dikkatini çekti. Bu, büyük bir problem olacaktı.

"Bilmeyecek."

Koridordakilerin korku dolu bakışları arasında kapının önüne geldi. Derin bir nefes alarak sorusunu yineledi. "Nasıl oldu bu?" Herkes bu kadar özen gösterirken, herkes böylesine üstüne titrerken...

"Ben-" dedi Hanzade hıçkırıklar içinde. "Biz... Bahçeye... Çıkacaktık." Leyla'dan sadece birkaç adım uzaklaşmıştı. "Arkamı-döndüm." Sadece birkaç adım... "Sesler-geldi." Leyla'yı yalnız bırakmamalıydı. "Hemen... Koştum... Yer-dey-di." Anlamıyordu. Sadece bir dakika vardı. Hatta o bile yoktu.

"AH!"

Zihni, simsiyah sislerin arasında kalmıştı. Leyla neredeydi? Bebeği neredeydi? Doğru düzgün düşünmeye yetecek kadar akıl da yoktu. Çıldırmak üzereydi. Delirmek üzereydi. Ne olduğunu bile anlamamıştı.

Damat Kaçırma (Final)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin