Bu ikisini böyle mutlu eden neydi?
Mutlu olsunlar tabi de... Yüzlerindeki sırıtıştan haberleri var mıydı? Acaba sorun bende miydi? Kaşığın arkasındaki yansımamdan kendimi kontrol ettim. Bir burun, iki göz, bir ağız... Her şey tastamam görünüyordu. Öyleyse? "Hayırdır?" Henüz annem ve babam inmemişlerken durumları kontrol etmeliydim. Yaralı kalbim bir krizi daha kaldırmaz.
Aras, sabretmemi istedi. "Herkes gelsin, açıklayacağız."
Açıklamak? En son açıkladığımız olayın üstünden evden kovulduğunu unutmuş muydu? Tedirginlik kat sayım tavan yaptı. "Nasıl bir şey açıklayacaksınız?"
"Sabret, Leyla. Birkaç dakika içinde öğrenmiş olacaksın."
Sözlerini tamamlaması ile koridordaki hareketliliğin sesini işittim. Anne ve babam ile hemen arkalarında Eren içeri girdiler. Güne başlama dileklerimizden sonra herkes masadaki yerindeydi. Aras ve Elif'deki mutluluk ışıkları Suphi Karaca'nın da gözünü almış olmalıydı ki aralıksız onlara bakıyordu. "Neler oluyor, gençler?"
Her ne oluyorsa babamın keyfini kaçırmama için dua ediyordum. Kalbim son günlerdeki duygu atlamalarına ayak uydurmakta güçlük çekiyordu.
"Sizinle bir şey paylaşmak istiyoruz." Diye söze başladı Aras. Elif'e baktı ve başını salladı. O ana kadar bir kolunun masanın altında saklandığını fark etmemiştim. Çekti. Hepimizin görebileceği şekilde uzattığı parmaklarına baktım.
Aman Allah'ım!
Aman Allah'ım!
Parmağındaki yüzüğü biliyordum. Aras'ın seçtiği yüzüğün ta kendisi şimdi Elif'in parmağında parlıyordu. Bu demek oluyordu ki! "Evlenme teklifi mi ettin?" diye haykırdım. Sesimin orantısızlığına takılmadım. Harika bir haberdi. Aras, başını salladı. Yüzük, Elif'in parmağında olduğuna göre cevap açıktı. Mutluluktan kanatlar çıkarmak üzereydim.
Hayatlarındaki en büyük belirsizliği atlamaya fazlaca yakındılar.
"Tebrik ederim, çocuklar."
"Artık vakti gelmişti, Arascığım." Annem, babamın eline tutundu. "Düğün var, Suphi Bey."
Babam, sevincini gizlemeden onayladı. "Hazır cevaplar verilmiş, kararlar alınmışken daha da geciktirmeyelim bu işi. Elif'e güzel bir gelinlik giydirmek yakışır ailemize. Yine istediğiniz gibi küçük bir organizasyon olur. Herkesin dileği yerine gelir."
Hop!
Bunları işitmek Aras'ı hiç de memnun etmedi. Kaşları anında çatıldı ve saniye kaybetmeden çıkışa hazırlandı. "Baba, bunun için-"
"Nasıl isterseniz, efendim." Aras'ın elini tuttuktan sonra bile babamla göz temasını kesmedi. "Aile geleneklerinizi bilmiyorum. Görüyorum ki Aras da yeterli bilgiye sahip değil. Sizin uygun gördüğünüz şekilde gerçekleştirmek istiyorum." Babam şu andan itibaren Elif'i başı üstünde taşımazsa ben de bir şey bilmiyorum demektir. Hanesine, Suphi Karaca tarafından sonsuz kredi girişi yapılmak üzereydi. Aras'a baktı. Sessiz ifadesi ile neler anlattığını bilmesem de ikna etmeyi başarmıştı.
"Güzel. En azından Elif'le anlaşılabiliyor. Artık kiminle muhatap olmamız gerektiğini biliyoruz." Suphi Karaca'nın keyfine diyecek yoktu. Aras'ı alt etmenin zevki ile dört köşe bir şekilde arkasına yaslandı. "Öncesinde güzel bir davet verelim." Görünüşe bakılırsa durumları birleştirmeyi planlıyordu. Bir taşla çok kuş!
Bu da Leyla Karaca için yeni bir iş alanı demekti.
"Babana, bugün içerisinde onu ziyaret edeceğimi bildir, Elif. Aylardır bir sonuca bağlanamayan durumu bir netleştirelim bakalım. Kız babasının da gönlü olsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Damat Kaçırma (Final)
RomantizmOlaya hiç bu açıdan bakmadım ben. Hayatım boyunca o kadar çok şey kaçırdım ki... Hayaller, dostlar, mutluluklar, güven, aşk, eğlence... Ama bu adam! Kaçırdığım en iyi şeydi.