26

212 20 25
                                    

31 Aralık 2019 - 1 Ocak 2010
Eylül ve Serkan evlerini birleştiren ufak bahçedeki ağacın altında buluşmuş konuşuyorlardı.

Eylül : ay çok heyecanlı! Yeni yıla çok az kaldı Serkan, sadece birkaç dakika. Ne diliyorsun yeni yıldan?

Serkan : çok çocukça değil mi bu dilek dileme işi?

Eylül : hiç de bile... hem ben hala çocuğum, söyle işte...

Serkan : ben sahip olduğum her şeye sahibim. Belki sadece annemin artık çalışmaması için çok para kazanabilmeyi isterim.

Eylül : ben de aynısını babam için istiyorum. Çünkü babam işte çok yoruluyor.

Serkan : ama bu bir dilek sayılmaz. Hem ben aynısını çoktan diledim bile, öyle kolaya kaçmak yok, sen de farklı bir şey dile bücürük.

Eylül : her yeni yıla birlikte girmek isterdim. Büyüdüğümüzde her zaman burada olamasak bile başka bir yerde...

Serkan : bu olabilir, çok da hayal sayılmaz.

Eylül : olur mu sahiden?

Serkan : olur tabii... hem bizim evimiz burada, buradan başka nereye gidebiliriz ki?

Serkan gülerken Eylül'ün içinde bunun gerçekleşemeyeceğine dair kötü bir his vardı...

Serkan : son on, dokuz, sekiz, yedi, altı, beş, dört, üç, iki, bir ve mutlu yıllar bücürük!

Serkan, Eylül'e sarılmış, onu olduğu yerde döndürmüştü...

Selin, kızı Eylül'e camdan seslenmişti...

Selin : Eylül! Gel kızım artık.

Eylül : tamam anne...

Serkan : iyi seneler Selin teyze

Selin : sağol Serkancım, sana da. Annene de selam söyle, uzun süredir göremedim onu, işler yoğun..

Serkan : söylerim... iyi geceler bücürük

Eylül : iyi geceler...

......

Eylül : hatırlıyorum da bağlantıyı anlayamadım... ne demeye çalıştın?

Serkan : bu yılbaşını sen de yalnız geçirecekmişsin, ben de... istersen beraber bir şeyler yapabiliriz.

Eylül'ün kalbi birden gümbür gümbür atmaya başlamıştı. Serkan yılbaşını onunla birlikte mi geçirmek istiyordu yani?

Eylül : beraber mi? Ne yapacağız ki?

Serkan : bilmiyorum, aslında ben de evde geçirecektim, senin aklında bir şey var mı?

Eylül : e sen evde geçirmeyi seversin tabii, o evde yaşamayı kim sevmez?

Serkan ekrana bakıp güldü. Neden bilmiyordu ama Eylül garip bir şekilde bu eve bayılmıştı... aslında bu işine geliyordu çünkü onu bu evde görmeyi, her yerine izini bırakmasını, tüm evi kahkahalarıyla doldurmasını istiyordu.

Evin içinde tek başına dolaştıkça bomboş odaya bakmayı değil de o odada Eylül ile geçirdiği anıları hatırlamak istiyordu...

Serkan : o zaman sana uyarsa yine evime gelebilirsin. Ayrı ayrı takılmaktansa beraber geçiririz yeni yılı, aynı o yıl sana dileğini sorduğumda söylediğin gibi... Güzel bir film, tombala ve patlamış mısır üçlüsü hoşuna gider kesin.

Eylül: gider, gider tabii ama...

Serkan : ama?

Eylül hemen cevap yazmadı. "Benim bana evlenme teklifi eden ve senin varlığından aşırı derecede rahatsız olan teklifini düşünmek için ilişkimize ara verdiğim bir erkek arkadaşım var, senin de adı sende saklı olan bir insan var hayatında, o zaman biz neden yılbaşını onlarla değil de birbirimizle geçiriyoruz? " mu yazmalıydı?

Ama her şeye rağmen onun yanında olmak istemiyor muydu? Hele ki yılbaşı gibi özel bir günde onunla olmak istemez miydi? Kimi kandırıyordu ki? Berke umrunda mıydı gerçekten? Ya da Serkan'ın hayatındaki o adı sanı belli olmayan kadın... asla değildi! Bunun adı bencillikse bencillik yapacaktı. Onu çağıran Serkan'dı neticede. Hem bir daha böyle bir şansı olabilir miydi? Olamazdı...

Eylül : bir şey yok, gelirim, çok isterim yani. Yine mi orada kalacağım?

Serkan : sana bağlı, istediğin saat eve de bırakabilirim ama bence ertesi gün eve gitmen daha rahat olur. Yılbaşı gecesi on birde yatmayacağız herhalde ki sabah erkenden kalkabilelim...

Eylül : 😂😂 tabii ki hayır! Ben ertesi gün akşamına kadar boşum. Sabahlayacağız! Sadece eğer kalacaksam bu sefer yanımda birkaç parça eşyamı getiririm diye sormuştum.

Serkan : nasıl istersen... O zaman o gün sen röportajını bitirdikten sonra beni ara ki nerdeysen seni alayım, senin buraya gelmen zor olur, araban yok...

Eylül : olur, ama şimdiden sana saat veremiyorum, ne zaman biteceğini bilemiyorum. Peki gelirken sana bir şey getirmemi ister misin?

Serkan : hiçbir şey istemem, sen gel yeter bücürük...

Eylül telefona sırıtarak bakıyordu. Yılbaşını Serkan ile geçireceği için şimdiden içi içine sığmıyordu. Ona bir şey yapmak, şaşırtmak ve mutlu etmek istiyordu ama bu nasıl olacaktı?

Geçmişin GölgesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin