66

225 20 30
                                    

Eylül kamerasını eline almış, balayında çektiği tüm fotoğraflara bakarken Serkan aynı pozisyonda oturup bir yandan Eylül'e bakarken bir yandan da şarabını içiyordu...

Serkan : güzel fotoğraflar çıkmış mı?

Eylül : evet, hem de çok! Ah Serkan bu gezimizi asla unutmayacağım, öyle güzel, öyle özeldi ki... hep çok istiyordum Venedik'e gitmeyi, tabii o kadar borç varken, iki kuruş paraya iki işte birden çalışıyorken imkansızdı. Filmlerle yetiniyordum...Ama biz sadece orayla kalmayıp öyle güzel yerler gezdik ki.. bir de seninle yanii, hayalden de öteydi bunlar benim için..

Serkan : daha çok gezeceğiz... Avrupa maçlarına geleceksin daha, hepsine senin için bilet alacağım...

Eylül : hele bir alma! Bir tane bile kaçıramam.

Serkan güldü... Eylül de sırtını kanepenin kenarına vererek oturdu ve ayaklarını Serkan'ın kucağına bıraktı...

Serkan : erkek arkadaşlarının evine gider miydin hiç?

Eylül şaşırdı ve Serkan'a baktı...

Eylül : şey... sadece Berke'nin evine gittim sanırım. Tabii bir de senin.. başka hatırlamıyorum.

Serkan : beni sayma. Sadece Berke demek... Berke ile evinde naapardınız peki?

Eylül : annesi bize yemek yapardı... sonra da odasında bilgisayarından film falan izlerdik, bazen de ödev yapardık, aynı bölümde okuyorduk tabii. Neden sordun?

Serkan : hiç, merak...

Eylül : merak...

Eylül güldü...

Eylül : ayrıntı mı istiyorsun Serkancım? Kıskançlık krizleri geçirme sonra, elinde şarap şişesi varken bilmiyorum yani... en son ayarlarını bozduğumda Cemre denilen kızla içmeye gitmiştin...

Serkan : ayrıntı var demek... anlat bakalım bücürük, bir şey olmaz bana...

Eylül : yoo, anlatmayacağım.

Serkan : o kadar kötü yani?

Eylül cevap vermeyince Serkan kadehini sehpaya bırakıp Eylül'e döndü ve ona doğru hafifçe uzanarak dudağına ufak bir öpücük bıraktı...

Serkan : böyle mi yapardı?

Eylül hafifçe kafasını sallayınca Serkan biraz eğilerek daha uzun öptü Eylül'ü...

Serkan : peki bunu?

Eylül yine kafasını sallayınca Serkan devamının gelmemesini diledi... bu sefer ellerini hafifçe Eylül'ün açıktaki bacaklarında gezdirerek tutkulu bir şekilde öpmeye başladı...

Eylül : yok artık! O kadar değil... yakından uzaktan alakası yok!

Serkan kahkaha attı...

Serkan: sevindim...

Eylül : konuşur, film izlerdik. Öpüşme çok nadir. Berke çok yılışık bir çocuk değildir, ben de çok meraklı değildim zaten...

Serkan : yılışık? Yılışık mıyım ben? Hayatımda böyle bir şeyle suçlanmamıştım!

Eylül kıkırdadı...

Eylül : birazcık ama öyle olmasını seviyorum. Ciddi insanları sevmem ben. Ya da herkese ciddi olabilirsin, benimle bir başka ol...

Serkan gülerek sehpanın üzerindeki duran bugünkü ikinci kadeh şarabını da aldı...

Eylül uzandığı yerden kalkıp Serkan'a yaklaşmış kadehini elinden alıp koklamıştı...

Eylül : çok ağır kokusu var...

Serkan : evet ilk başta kötü gelebilir ama zamanla alışıyorsun aslında...

Eylül kadehi dudaklarına götürüp biraz içmişti... Tadını beğenmediği için hemen Serkan'a uzattı kadehi...

Serkan kahkahalarla gülmüştü...

Serkan : ilk biramı lise sonun yazında içmiştim, suratım muhtemelen aynı seninki gibi olmuştu...

Eylül : yaz? 13 temmuzdan sonrası sanırım

Serkan : evet... o hafta tanıştım içkiyle. Bizim çocuklarla sahil kenarına gitmiştik, orada tatmıştım. Hiç hoşuma gitmemişti...

Eylül : güzel değil çünkü!

Serkan : şarap güzel, hele ki atıştırmalıklarla harika oluyor... tabii artık eskiye döneceksek bunun son olması gerekiyor

Eylül : son olsun, çünkü önünde çoook uzun bir yol var. Daha çok maça çıkacaksın, sağlığına dikkat etmen gerek

Serkan : haklısın... zaten sayende daha da iyi olacağım bücürüğüm...

Serkan'ın sehpadaki telefonuna mesaj gelmişti. Eylül her ne kadar yanıp sönen ekrana bakmak istese de kıpırdamadı...

Serkan : sen bakar mısın?

Eylül : ben mi? Peki, şey... tamam..

Eylül gülümsedi, aralarında artık hiç sır olmaması çok hoşuna gidiyordu...

Serkan : neymiş?

Eylül : haftaya lise buluşması varmış, onunla ilgili bir mesaj gelmiş, gidecek misin?

Serkan : hee, o mu? Birlikte gideceğiz. Ben çoktan yerimizi ayırttım bile...

Eylül : öyle mi? Ben gitmezsin diye düşünmüştüm

Serkan : neden? Küçümseyeceğimi düşünmedin umarım?

Eylül : öyle biri olmadığını biliyorum da bu buluşmaların saçma olduğunu düşündüğünü sanıyordum

Serkan : olur mu? Çok güzel olur... ben en güzel, en büyük buluşmamı yaşadım gerçi, ama liseden birkaç arkadaşla konuşuyoruz halen, herkesi bir arada görmeyi çok isterim...

Eylül : ben kimseyle görüşmedim. Gerçi o lisede sadece bir sene okudum ama yine de herkesle iletişimimi kopardım... çok da merak eden olmadı gerçi, herkes unuttu beni...

Serkan : ben unutmadım bücürük...

Eylül kocaman gülümsedi ve Serkan'a sarıldı...

Eylül : sen hariç..

Eylül tek tek fotoğrafları geçerken birkaçını Serkan'a gösterdi ve birlikte güldüler...

Serkan : birlikte çekildiklerimizin birkaç tanesini de bana atar mısın?

Eylül : atarım da, ne yapıcaksın? Umarım instagrama falan koymayacaksın...

Serkan güldü...

Serkan : hayır... hepsini kendime saklayacağım

Eylül : tamam o zaman...

Eylül yeniden kafasını kameraya çevirmişti ki hiç görmediği, kendisinin de çekmediği bir videoya rastladı...

Geçmişin GölgesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin