Serkan : evet hemen araştırın. Başka ülkelerdeki kan bankalarıyla iletişime geçebilir miyiz?
Doktor : yani araştırabilirsiniz tabii ama prosedürler burada daha kolay.
Serkan: yapılabilecek her şey yapılsın. Ben de araştıracağım...
Doktor : pekala... vakit geçmeden kemoterapiye başlayacağız o halde.
Eylül: ne zaman başlayabilirim?
Doktor : vaktiniz varsa bugün.
Eylül: bugün mü? Şey olur... olur dimi Serkan?
Serkan: evet tabii... olur
....
Eylül, kemoterapi yapılan hastane odasına geçerken yıllar önce yaşadığı her şey bir bir gözünün ölünde belirmişti... tüm mide bulantıları, morarmış kollar, bayılmalar, hastaneye gidip gelmeler, dökülen saçlar... hepsini tekrardan mı yaşayacaktı? Eylül ağlamak istemişti ama kendini tuttu...
Serkan : Eylül, iyi misin?
Eylül kafasını sallamakla yetindi ve koltuğa uzandı. Çok geçmeden bir hemşire gelip damar kolu açtı ve serumu takıldı...
Hemşire : bu işlem uzun sürüyor, isterseniz kafeteryaya inebilirsiniz
Serkan: hayır, ben de burada bekleyeceğim
Hemşire : peki, siz bilirsiniz
Eylül: Serkan, bekleme beni...
Serkan: beklerim Eylül. Sen beni boşver, sen rahat mısın onu söyle bana
Eylül: ne kadar olabilirsem...
Serkan: elini tutsam?
Eylül kahkaha attı...
Eylül: tut tut, iyi gelir belki...
Serkan da Eylül'ün elini tutup gülümsedi... daha birkaç ay önce kendisi kemoterapiden kaçmak için binbir takla atarken bugün Eylül hiç itirazsız tedaviye başlamıştı...
Eylül: annemlere sakın söyleme Serkan... mahvolurlar. Annemde panik atak var biliyorsun, Songül hamile, babam desen... adam perişan olur. Sen onlara hiçbir şey söyleme ne olur...
Serkan: ama olmaz ki Eylül... ailen onlar, tabii ki bilmeleri lazım
Eylül: lütfen Serkan. En azından bir süre saklayalım. Hem onlar da bir şey yapamaz ki, ilikleri tutmuyor işte, seneler önce bakıldı herkese...
Serkan: Eylül...
Eylül: lütfen. Onlar ağlayacak, buraya gelmeye çalışacaklar, hepsi perişan olacaklar. Songül zaten hamile, gidip gelemez, aklı kalıcak. Hem ne gerek var ki? Ben aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamak istemiyorum, ailemin üzüldüğünü görmek istemiyorum. Hem yalnız değilim ki, sen varsın artık.
Serkan: varım tabii...peki Eylül, dediğin gibi olsun...
Eylül: iyi, içim rahat edebilir o halde.
Eylül gözlerini kapatıp bitmesini bekledi... her şeyi başlangıcıydı aslında, eve gittiğinde değişen bir şey olmayacaktı. Ama günler sonra kabus başlayacaktı...