Comeback of the Abandoned Wife [BL Novel]

42- Kendinize Hala İnsan Diyor Musunuz?

Hei Xin'in Wu Qianqing'e verdiği mevcut liste, Wu Qianqing'in elindeki sahte listesinin iki katından bile fazla uzunluktaydı.

Wu Xuanran ve dört kardeşin hepsi utandılar. Geri dönüp reddedebileceklerini düşündüler ama Wu Qianqing'in kızarık öfkeli gözlerini gördüklerinde yapamadılar.

"Listedeki el yazısının çok tanıdık geldiğine şaşmamalı. Ağabeyimin uşakları tarafından yazılmış olduğu ortaya çıktı. Oğlumun nişan armağanlarını nasıl çalabilirsiniz? "

Wu Qianqing bu listeyi kolundan çıkardı ve masaya yapıştırdı.

Bang!

Wu Qianjing ve diğerlerinin yüzlerini tokatlıyor gibiydi. Dört kardeş çok utanmış, öfkeli ve çaresiz hissettiler.

Guan Tong, kayınbiraderlerin kocasından faydalanmak için kullanıldığını her zaman biliyordu. Parlak tarafta ise, kayınbiraderleri onlara karşı naziktiler ve genellikle güzel bir şey aldıklarında onları düşünürlerdi. Ancak, oğlunun nişan armağanlarını çalmış olacak kadar bencil olabilecekleri hiç aklına gelmemişti.

Hediyelerin çoğunu aldılar. Ve bundan daha da kötüsü, geri kalan küçük miktardaki hediyeleri de daha düşük kaliteli ürünlerle bile değiştirdiler.

Gerçekten çok ileri gitmişlerdi.

"..."

Wu Bufang öncesinde Hei Xin'in hediyelerin çoğunu aldıklarını öğrenmemesi icin dua etmişti ama görüşüne göre yanılmıştı. Hei Xin, Hei ailesindeki her şeye iyi bakan yetenekli bir uşak olduğu için yanlış bir şeyin nasıl farkında olamazdı?

Bir şey söylemek üzere olan ve sinir kusmaya devam eden üçüncü kardeşi bu kadar agresifleşmekten memnun olmayan Wu Qiantong, "Sadece birkaç nişan hediyesi aldık. Qianqing, gerçekten bu kadar küçük olman gerekiyor mu? "

Şimdi Wu Qianqing herşeyi bildiğine göre, daha fazla iyi Kardeş maskesi takmaya gerek olmadığını düşündü.

"Aynen." Karısı Dong Mingji'nin sesi de alanda yankılandı.

"İkiniz de susun." diye bağırdı Wu Bufang.

Dong Mingji korkuyla omuzlarını kıstı.

Wu Qiantong homurdandı ve dikdik bakmaya devam etti. Ancak söylediği, Wu Qianqing'in kalbinde uzun zamandır biriken öfkesini tetikledi,

"Ben mi küçüğüm? Küçük olduğumu mu söyledin? Wu Qiantong, kızının nişan hediyelerini alırsam mutlu olur musun? Hediyelerini almama izin vermek için o kadar nazik misin? Ayrıca eş olarak başka bir erkekle evlenen oğlumdu! Oğlum!"

O günlerde biriken öfkesini ve kızgınlığını döktü.

Hiçbir baba oğlunu bir kadın olarak bir erkekle evlendirmek istemezdi. Bir baba olarak, tam bir başarısızlıktı. Oğlunu koruyamamıştı. bu yüzden oğlu çok acı çekiyor olmalıydı.

Büyük öfkesi oradaki herkesi şok etti.

İnsanlar kırmızıya dönmüş gözlerine baktılar. Onu daha önce hiç böyle görmemişlerdi.

Wu Ruo bile daha önceki hayatında bile bu kadar öfkeli bir Wu Qianqing görmemişti. Ve Wu Qianqing'in bu şeyden tamamen öfkeleneceğini düşünmemişti.

Wu Qianqing'in üzgün ve öfkeli yüzü herkesin kalbini ağrıtıyordu ama kimse ses çıkarmaya cesaret edemedi.

Guan Tong kocasının yanına gitti ve ona destek olmak için elini tuttu.

Wu Qianqing sözde ailesine baktı,

"Hatta oğlumun nişan armağanlarını çaldınız! Hala kendinize insan diyor musunuz? "

"Wu Qianqing, dilini yaşlıların önünde düzgün kullan!" dedi babası Wu Xuanran, yüzünde acımasız bir ifade ile.

Wu Qianqing'in dört oğluna atıfta bulunduğunu bilmesine rağmen, aynı zamanda nişan hediyelerini kendisi de almıştı. Bu nedenle, oğlu Wu Qianqing bu sözleri söylediğinde onu dahil etmiş oluyordu.

.
.
.