106- Geçmiş Yaşamın Öyküsü 3

314 40 3
                                    

(Kısa bir özet geçeceğim, okumak istemeyenler atlayabilir.

En son biliyorsunuz ki, şu aptal kız bizim Hei'yi öpmeye teşebbüs etmişti. Başına türlü belalar gelen, hatta ölüp tekrar dirilen Ruo'yu karşılaştığı her acı öldürmeyip daha da güçlendirmişti. Ama nerden bilebilirdik ki, bu dağ gibi adamı yere yıkan yegane şey Hei'ye olan aşkıymış. O kızın sevdiği adamı öpmek istemesi bizim reisi en sonunda delirtti. Büyük bir travma yaşamasına sebep oldu. Öyle ki, Ruo daha önceki hayatında hatırlamadığı anılarını bile hatırlamaya başladı. Bu anılar öldükten sonra Hei'mizin onu bir hayalet olarak yeniden dünyaya döndürdüğü anıları. Yani reenkarne olup yeniden doğmadan önceki, hayalet formunda yaşadıkları...

Ruo ölür >>> Hayalet olur >>> Yeniden doğar

İlk başta güçsüz şeffaf klasik bir ruh, ama sevdiceği ona kendi gücünden aktarıp bir bedene bürünmesini sağlıyor. Elbette gerçek bir beden değil ama zayıf da olsa hissedilebilir bir form.

Olayları hatırlamanız adına hikayenin 1. Bölümüne rereading yapabilirsiniz.

Evet, kalan hikayeyi okumaya devam ediyoruz, size ve kendime bolca sabır diliyorum...)

~~~~~~~~~~~~~■■~~~~~~~~~~~~~~

En sonunda birbirlerinin gerçek duygularını öğrendiklerinde Ruo artık bir hayaletti. Bunu düşünmek Ruo'yu kahrediyordu. Bu bedeni fiziksel bir formda tutmak çok zordu. Akşam yemeği yemek ya da Hei Xuanyi ile takılmak bile zordu. Hei Xuanyi ile seks yapmaktan bahsetmiyordu bile.

Ancak onun tutkusu Hei Xuanyi ile daha fazla zaman geçirmek yönündeydi. Gerçek şuydu ki, hayalet avcıları onu yakalayabilir diye evden çıkamazdı. Bu nedenle, Hei Xuanyi, Wu ailesini öldürmek ve Ruan Zhizheng'i aramak için tüm işleri tek başına yapmak zorundaydı. Ruo sadece evde kalabilirdi.

Wu Ruo Hei Yang'a sordu, "Siz hayaletlerin herhangi bir yemek yemesi gerekiyor mu?"

O zamandan beri Hei Yang veya Hei Yin'i yemek yerken görmemişti. Anlaşmanın ne olduğunu bilmek istiyordu. Belki Hei Xuanyi ile akşam yemeği yiyebilirdi.

Hei Yang gülümsedi, "Kadın iç çamaşırı çalabilirsen sana söylerim!"  (What?)

"..."

Wu Ruo'nun kafası karışmıştı, "Neden kadın iç çamaşırı istiyorsun?"

Hei Yang kendini beğenmiş bir yüzle konuştu, "Kadınların iç çamaşırlarını çalmak benim tek hobim. Sen de iç çamaşırlarının çok şirin olduğunu düşünmüyor musun?"

"Kadın iç çamaşırlarını seviyorsan bir tane alabilirsin. İstediğin dükkandan istediğin rengi satın alabilirsin. Niye çalmak zorundasın ki?"

"Çalmanın eğlencesini satın almakla nasıl karşılaştırabilirsin?"

Hei Yang ona 'Sen tam bir aptalsın' der gibi bir bakış attı.

Aniden siyah bir gölge belirdi, "Eğer lordumuz, leydisini kadın iç çamaşırlarını çalmak için kışkırttığını bilse, diğer yarım yüzünün derisini de soyar."

Bu diğer hayalet Hei Yin'di.

Hei Yang bağırdı, "Hei Yin, bizi dinlemeye nasıl cüret edersin!"

Hei Yin gözlerini devirdi, "Lordumuz beni seni aramam için gönderdi."

"Ne için?"

"Bilmiyorum. Ona kendin sor."

Hei Yang ortadan kayboldu.

Hei Yin'in gözleri karardı.

Wu Ruo onun duygusal değişimini hissetti ve merak etti, "Hei Yang'ı başka şekilde mi seviyorsun?"

Comeback of the Abandoned Wife [BL Novel]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin