6- Hei Xuanyi

663 73 11
                                    

Wu Qianqing hemen Hei Xuanyi'yi içeri davet etti. Birkaç çalışanı oğlu Wu Zhu ve kızı Wu Xi'yi, Shuqing Bahçesine getirmeleri için gönderdi.

Wu Ruo gözlerini daralttı ve aklından saati hesapladı. Zamanın geldiğini düşündüğünde ayağa kalktı ve kocasını karşılamak için kapıya doğru yürüdü.

Yakınlardaki bir hizmetçi, "Lordum, efendi Ruo'nun kocası burada!" dedi.

Sonraki saniye, siyah uzun boylu bir adam bahçeye doğru yürüdü. Arkasından gelen uzun ve güçlü korumalar ile etrafına soğuk bir aura yayıyordu. Adeta bir kral gibiydi. O ve korumalarının küçümseme dolu bakışları karşısında, hizmetçilerin nefes alması veya onlardan yana bakmaları bile mümkün değildi.

En önde ilerleyen Hei Xuanyi, siyah bir deri pelerin giyiyordu. Uzun siyah saçları, başının arkasındaki kan yeşim saç tokası ile bir at kuyruğu olacak şekilde bağlanmıştı. Sert bir yüzü, soğuk ve keskin gözleri, ince dudakları vardı. Ama derisi yeşim kadar solgundu, korkunç bir hayalet gibi görünüyordu.

Wu Ruo, gözleriyle Hei Xuanyi'yi süzdüğünde önceki hayatını düşünmeden edemedi. Son hayatında, Hei Xuanyi'yi hiç sevmemişti. Bu nedenle, tam da bu gün herkese onu görmek istemediğini derhal onu kovmalarını söylemişti. Fakat kocası Hei Xuanyi, gitmeden önce gelenekler gereği ailesine çay ikram etmekte ısrar etmişti.

Bu hayatında ise, onu tekrar gördüğünde ondan nefret edemedi. Belki de sebebi, Hei Xuanyi'nin son hayatında ölmeden önce, Wu ailesine yardım etmek, onları kurtarmak için oraya gelişiydi. En azından onu böyle, biraz farklı bakış açısıyla düşünmek istiyordu.

Hei Xuanyi, Wu Ruo'nun önünde durdu ve şişman yüzüne baktı. Wu Ruo'nun gözlerinde karmaşık bir şey, bir duygu olduğunu fark edince hafifçe kaşlarını çattı.

Wu Ruo dayanamadı ve gözlerini karşısındakinin korkutucu yüzüne çevirdi.

Son hayatında, bir zamanlar yüzünden birkaç kez korktuğu olmuştu. Ancak daha sonra sert, ruhsuz, beyaz derisinin sahte olduğunu keşfetmişti. O sahte yüzün altında yatan şeyler bir dille anlatmanın çok ötesindeydi. Mükemmeldi. Şuanda da, ilerde de gözlerinde Hei Xuanyi'den daha iyi görünen kimse olmayacaktı.

Bu nedenle, bu kadar güzel bir adamın neden onunla evlenmek isteyeceğini anlayamıyordu. Üstelik kocası, kendisinin bu şişman ve işe yaramaz halinden hiç utanmamıştı.

Wu Ruo, ayı boyutundaki avucunu Hei Xuanyi'ye doğru uzattı.

Hei Xuanyi bu garipliğin nedenini bilmiyordu ve ona uzatılan eli sıkması biraz zaman aldı.

Elini uzattığı an yumuşak bir avuç tarafından çekildi. Sıktı ve tatmin oldu. Onun aksine Wu Ruo ona bir süre daha baktıktan sonra ancak elini çekebilmişti.

Arkasındaki korumalar ve Wu Ruo'nun hizmetçileri, onları yalnız bırakmaları gerektiğini hissederek uzaklaştılar.

Wu Ruo etrafına baktı ve fısıldadı,

"Lütfen bana bir iyilik yap ve babamı görünce nabzını kontrol et."

Ruan Zhizheng'in arkasındaki gizemli kişinin kim olduğunu bilmiyordu ve gücüyle ilgili hiçbir fikri yoktu. Bu nedenle, kesinlikle kimseye yeniden doğduğunu söyleyemezdi. Dolayısıyla da aniden tıbbi beceriler bildiğini söylemesi de garip kaçardı.

Ama Hei Xuanyi yanında iken hiç endişe duymuyordu. Çünkü gizemli kişi ondan korkuyordu. Tabii ki, bu kişi Hei Xuanyi'ye kolayca yaklaşamazdı. Zaten, Hei Xuanyi, Wu Ruo'nun yeniden doğduğunu öğrense bile gidip o siyah pelerinli adama söylemezdi.

Ona nedenini sormadan Hei Xuanyi avucunu sıktı ve onu odaya sürükledi.

Wu Ruo'nun dudakları seğirdi. Hei Xuanyi'ye babasının nabzını daha önce kontrol ettiğini belirtti.

.
.
.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Comeback of the Abandoned Wife [BL Novel]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin