174- Oğlumuzu Korkutuyorsun

243 41 14
                                    

Jixi, kimse duymasın diye Eggie'nin taktığı tüm çanlı aksesuarları çıkardı ve sonra Eggie ve Cuckoo ile birlikte arka kapıdan çıktı. 

Hei Konağı'nda casusluk yapanlardan kurtulup imparatorluk sarayının dış kapısına vardılar. İlk kapıyı aştıklarında bir köşede saklandılar.  Ancak Jixi'nin şu anki ruhsal gücü sınırlı olduğundan, özellikle bir çocukla ikinci kapıyı aşamazdı. İçeriyi göstererek şöyle dedi,

"Babanı iyileştirebilecek iksir orada.  Bakalım çalabilecek misin!"

Eggie etrafına baktı ve  "Çok büyük bir yer. Nereden başlamalıyım?" dedi.

"Acele etmeden dikkatle bak."

"İksir neye benziyor?" 

"Bilmiyorum." 

Jixi, Eggie'yi gizlice dışarı çıkarmıştı çünkü o son zamanlarda sıkılıyordu ve Eggie de sıkılmış görünüyordu. Bu nedenle, onu eğlenmek için dışarı çıkarmıştı. Hei Xuanyi'yi iyileştirecek bir iksir yoktu. Ayrıca Hei Xuanyi'nin yaralanması konusunda öyle endişeli falan da değildi. (Bu da ayrı artist)

"İçeri nasıl girebilirim?"

Jixi, Eggie'ye gözlerini devirdi.

"Tek başınasın. Bu kadar küçük bir şeyi bile yapamıyorsan, nasıl anne babanın uslu çocuğu olabilirsin?  Unutmadan... dışarı çıkıp gün batımından önce benimle burada buluşmalısın."

"Anladım."

Eggie, içeriye bakarken somurttu. En dıştaki kapıdan girme hakkı verilen herkes hemen atından inmeli ve içeriye yürüyerek girmeliydi. Atları ve arabaları belirlenmiş bir yere park ediyorlardı.

İyi giyimli bir kadın ve üç çocuğun arabadan indiğini görünce bir plan yaptı. Hızla arabasının arkasına sürünerek kadınla birlikte ikinci kapıya yöneldi.

Kapıcı kadına şöyle bir baktı, ardından arkasındaki dört çocuğa baktı ve sertçe, "Bana geçiş kartını göster!" dedi.

Kadın onlara Kraliçe'nin geçiş kartını gösterdi.

Kapıcı geçiş kartını onayladıktan sonra içeri alındılar.

Jixi, Eggie'nin ikinci kapıdan bu kadar kolay geçtiğini görünce gülümsedi, "O olağanüstü zeki. Kesinlikle Üç-Yedi Taş'ın çocuğu!" (Sanırım benden de zeki 🤧)

Eggie, kadının arkasından sarayın içine doğru yürümeye devam etti.

Kadınla birlikte gelen en büyük çocuk kısa süre sonra Eggie'yi keşfetti, "Anne, bu çocuk bizi takip ediyor."

Kadın arkasını döndü ve şaşırdı.

“Ne güzel bir çocuk!”

Sonra gözlerini Eggie'nin giydiği, prenslerin giydiği kadar kaliteli olan olağanüstü zarif giysilere dikti. Ama prenslerin hepsini gördüğü için onun bir prens olmadığından kesinlikle emindi. Bu nedenle, çocuğun bir memurun oğlu veya bir imparatorluk cariyesinin akrabası olabileceğini tahmin etti.

Eggie kibarca kadını selamladı, "İyi günler abla."  (ağzını yicem ha)

Kadın, Eggie'nin görgü kurallarından etkilendi. Öne çıktı, Eggie'nin göz hizasına eğildi, "Anne babanın adını öğrenebilir miyim, küçük çocuk?" 

Eggie konuşmadan ona gözlerini kırpıştırdı.

Kadın, Eggie'nin sorusunu anlamadığını düşünerek, "Yolunu mu kaybettin?" diye sordu.

Comeback of the Abandoned Wife [BL Novel]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin