Dudian hafifçe başını salladı. Okul hakkında konuşmadan önce, Gray Dudian'in onun gibi bir terzi olmasını istediğini söylemişti. Dudian bir amacı olduğundan direk olarak Gray'in isteğini reddetmişti.
Gray ve karısı kızgın değillerdi. Çocukların kendi fikirleri olmasının iyi bir şey olduğunu düşünüyorlardı. Onlar köle değillerdi. Bu yüzden, iddialı bir çocuklarının olması onlar için daha iyiydi.
Jura biraz pişmanlıkla ''Ne yazık ki, tıp alanı girmek çok zor.'' dedi. Dudian zeki bir çocuktu, ama doktor olmak...
Gray güldü ve ''O zaman hangi alanda çalışmak istiyorsun?'' dedi.
Dudian onlara bakıp ''Hukuk!'' dedi.
''Hukuk?'' Gray biraz tereddüt etti.
Jura ''Dean, onun nasıl bir kariyer olduğunu biliyor musun?'' diye sordu.
''Üç büyük sivil mesleklerinden biri olduğunu biliyorum. Ayrıca avukatlar doktorlardan daha üstün bir pozisyonda.''
Aslında Gray, Dudian için bir kariyer masası getirmişti. Üstünde her iş için açıklamalar ve gerekli özellikler vardı.
Bu masa Dudian'e ilerleyebileceği kariyerler ve onlardan kazanabileceği avantajları anlamasına yardımcı olmuştu.
''Sadece birazcık daha açık olmak istiyorum. Hukuk okulu mezun olunabilecek en zor okul. Tıp çalışmaktan bile daha zor. Esnek bir düşünce şekline ve mantıklı olmana ihtiyacın var. Akıllı bir çocuk olmana rağmen, hukuk okulunun sınavı yetimhanede ki sınavlardan farklıdır. Hukuk okulundan mezun olup nitelikli bir memur olmak çok zor.''
''Ne olursa olsun ben hukuk okumak istiyorum.''
Dudian direkt olarak ona bakıp ısrar etti.
Gray hafiften kaşlarını çattı. Bu Dudian'in onların önünde ısrar ettiği ilk şeydi bu yüzden nasıl reddedeceğini bilmiyordu. Avrillerin evliliği reddetmesinden beri, Gray ve Jura Dudian'i kendi çocukları gibi kabul etmişlerdi. Bu yüzden, onun hislerini incitmek istemediler.
''Eğer çocuk okumak istiyorsa bırak okusun. Gelecekte mahkemeye katılamasa bile, sıradan bir avukat olmak da tatmin edici. En azından yasalara aşina olur. Bilmeden yasaları çiğnemez ve rahat bir hayat sürebilir.''
Dudian ona bakarken sessizce düşünüyordu. 'Ben yasalara uymak için değil onları çiğnemek için çalışmak istiyorum!'
Gray iç çekti ve ''Tamam.'' dedi.
Dudian'in kalbi rahatlamıştı. Onlara bakıp canlı bir şekilde ''Teşekkür ederim!'' dedi.
Dudian'in dediğini duyunca, Gray'in yüzünde tekrar gülücükler açtı ve ''Eğer bu senin kararınsa onda vazgeçme. Eğer ilerde pes etmek istersen, geri dönüp benimle dikiş dikmeyi öğreneceksin. Bir tekstil işçisinin maaşı iyidir en azından kendini beslemesine yeter.''
Dudian hafifçe başını salladı.
...
...
Yağmurlu mevsim bittikten sonra, sıcaklıklar da yükselmişti.
Okulların kayıt gününden üç günce ''Dua Günü'' diye özel bir festival vardı.
Her hane gruplar şeklinde merkezdeki Via Katedral'ine gider.
Orada hepsi Tanrı'ya sonraki mevsimi güvenle geçirmeleri ve hastalık ve salgınlara yakalanmamaları için dua ederdi.
Gerçekten de büyük bir törendi.
Gray ve kocası da Dudian'le dua etmek için gitmişti. Dudian'de orada ilk defa bu dünyanın dinini temsil edenle tanışmıştı, Kutsal Kilise. Yerleşim bölgesinin alt kısmında muhteşem bir katedral inşa edilmişti. Meydanın tam ortasında, elleriyle sanki tüm inananları sevgi ve ahenkle kucaklıyormuş gibi, dört kanatlı bir meleğin heykeli inşa edilmişti.