"Hoşgeldiniz efendim."
Son derece güzel, seksi ve açık kıyafetler giyinmiş birkaç kadın onları Moulin Rouge'a davet etti. Sokaktan geçenleri çekmek için özel olarak eğitilmiş gibi gözüküyorlardı.
Dudian salonun ortasındaki bilet gişesine baktı. Duvardaki fiyatlara baktı ve ardından Barton' işaret etti.
Barton ne demek istediğini anlamış gibi Dudian'in kulağına fısıldadı, "Balo salonunun 2. katı."
Dudian gişedeki genç kıza baktı, "2. kattaki parti için bana iki bilet ver." Dudian sıradan birinin aylık maaşı olan 4 gümüş sikkeyi uzattı.
Genç kız çabucak parayı aldı.
"Buyrun efendim." dedi kız.
Dudian çalışanların davranış şekillerini sevmişti. Hizmetçi onları 2. kata götürdü.
"İçerde." dedi Barton, yüzü kıpkırmızı olmuştu.
Dudian gülümsedi, "Ne masumsun sen de be."
Barton kafasını kaşıdı. Tahta merdivenlerden ikinci kata çıkarken yanlarından kollarında seksi kadınlar olan genç soyluları görmüşlerdi. Hepsi güle oynaya dolaşıyordu.
"Genç efendiler, bu taraftan lütfen." Hizmetçi öne çıktı, ince ve yumuşak kollarıyla büyük kapıyı iterek açtı.
Kapı açılır açılmaz içerideki müzik sesini duydular.
Dudian ve Barton içeri girdi. Dudian girişte başka bir gişe daha olduğunu gördü. Gişenin arkası çeşit çeşit maskelerle doluydu. Görünüşe göre balo, maskeli baloydu.
"Hoş geldiniz genç efendiler." Gişenin arkasındaki iki güzel kız onarı karşıladı, "Lütfen birer maske seçin."
Dudian maskelere baktı ve kendine yeşil maske, Barton'a da kartal maskesi seçti.
Salon çok büyüktü. Birkaç soylu genç, ince belli büyük göğüslü kadınların ve müziğin eşliğinde dans ediyordu.
Barotn elini kaldırıp işaret etti, "İşte o."
Dudian Vick'i çoktan kokusundan fark etmişti. Üstünde beyaz bir takım elbise vardı ve köşede bir kızla dans ediyordu. Bir eliyle kızın elini tutuyor diğer eliyle de kızın kalçasını okşuyordu.
Dudian yüzünde bir gülümsemeyle dedi ki, "Tuvalete gidip beklesen iyi olacak."
Barton'un kafası karışmıştı ama yine de başını salladı. Arkasını döndü ve kalabalığın arasına karıştı.
Dudian elindeki tepside meyve ve şarap olan garsona işaret etti. Dudian tepsiden bir bardak kırmızı şarap aldı ve köşedeki Vick Milan'ı gözlemlemeye başladı. Ne konuştuklarını duyamıyordu ama hareketlerinden onun biraz sarhoş olduğunu görebiliyordu. Yavaşça onlara doğru yürüdü ve onlara yaklaşınca "yanlışıkla" Vick'in kolunu çarptı.
O sırada, Vick kucağındaki güzel kızın kokusunda kaybolmuştu. Aniden kolunda soğuk bir şey hissetti. Baktığında üstündeki kıyafetin ıslak olduğunu gördü. Üstelik, dibinde yeşil maskeli bir kişi elinde boş bir bardakla duruyordu.
"Özür dilerim, üzgünüm." dedi Dudian, başını öne eğip.
Vick sinirlenmişti, "Kör müsün!?"
"Üzgünüm, bilerek yapmadım."
"Lanet olsun." Vick kendini tutamayıp şu küstah adama bir ders verecekti.
Vick'in kollarındaki beyaz kedi maskeli büyüleyici kadın Dudian'e baktı. Onun sürekli özür dilemesini gördü. İçten içe mutsuz olsa da Vick'in kulağına doğru yaklaştı ve fısıldadı, "Sevgili Kontum. Bu adamın aşk dolu havımızı bozmasına izin verme."
Vick dediklerini duyunca biraz sakinleşmişti. Öfkeyle Dudian'e baktı ve sonra kadına döndü, "Üstümü temizlemem lazım. Beni burada bekle."
"Ahhh, çabuk gel." Kadın onu dudağının kenarından öptü.
Vick ıslak kolunu salladı ve fısıldayarak dedi ki, "Hemen döneceğim." Kalabalığın arasından tuvalete doğru ilerlemeye başladı.
Dudian de kalabalığın arasına girdi ve sessizce onu takip etti.
Tuvaletin içinde birkaç pisuvar ve her biri ayrı bir kabinin içindeydi.
Dudian içeri girince Barton'u gördü, yanında Kroen ve Joseph de vardı. Maske giyseler de Dudian kokularından onları tanıyabilmişti.
Vick ceketini çıkardı ve şarabı sıkarak çıkartmaya çalıştı.
O anda tuvalette hiç kimse yoktu. Dudian üçlüye kapıda durmaları ve içeri hiç kimseyi sokmamaları için işaret etti. Vick çok kızgın olduğundan tuvalette başkalarının olduğunu fark etmemişti.
Dudian tek bir hamlede Vick'in ensesine vurdu.
Bang! Vick hazırlıksız yakalanmıştı. Tek bir vuruş sonrası bilincini kaybetti ve yavaşça yere düştü.
Dudian çabucak onu tuttu. Hemen Vick'in ceketini ve maskesini çıkardı ve ardından onları kendi üstüne giydi.
Vick'i içeri sokup kapıyı üstüne kilitledi.
Barton Vick'in dışarı çıktığını görünce korkmuştu. Dudian hemen dedi ki, "Benim. Sarhoş gibi davranacağım siz şunu dışarı çıkartacaksınız. Biriniz gidin arabayı getirin."
Barton ve diğer ikisi korkmuştu. Ancak, Vick'in vücudunun hala sıcak olduğunu ve yara olmadığını görünce rahatlamışlardı.
Dudian kıyafetlerini düzeltti ve salona geri döndü. Çok geçmeden beyaz maskeli kadını buldu.
"Sonunda." Beyaz maskeli kadın gülümsedi, "Oynaşmaya devam?"
Dudian parmağıyla 3. katı işaret etti.
Kadın yukarı baktı.
Tam o sırada, Dudain diğer eliyle kadının boynundaki altın kolyeyi çıkardı ve cebine attı. Bu hareketi hapishanede öğrenmişti.
Kadın Dudian'in hırsızlığının farkında değildi. Yukarı baktı ve sonra Dudian'e dönüp hafifçe göğsüne vurdu, "Yukarı çıkamayız. Bu kadar da azgın olma."