Yaşlı adam buz gibi sesiyle konuştu, "Suçlunun yerine başkasını geçirmenin suçluya yardım ve yataklık olduğunu galiba size hatırlatmalıyım! Bunun sonuçları çok ağır olabilir!"
Abel hiçbir tepki vermeden yaşlı diyakoza baktı, "Bu adamı biz yakaladık! İşkenceyle her şeyi itiraf etti! Diyakozlardan ricam, gerçek olup olmadığını kontrol etmesi! Bu arada, ailemiz asla sizin söylediğiniz gibi şeyler yapmaz!"
Yaşlı adam, Abel'in kurnaz cevabını duyunca hiçbir şey demedi.
Bir süre sonra adliyenin şövalyeleri yakaladıkları suçluyu içeri getirdiler.
Adam 30'lu yaşlardaydı ve başını önüne eğmişti.
Adliyenin stajyer hakimlerinden biri yaşlı adamın yanına geldi ve kulağına doğru eğildi, "Adamı sorguladık ve kısaca neler olduğunu öğrendik. Görünüşe göre Diyakoz Huey ve karısını öldüren oymuş."
Yaşlı adam umursamaz bir şekilde konuştu, "Kanıt."
Stajyer hakim hafifçe başını salladı ve bir belge çıkardı, "Suçlu Nolte, 36 yaşında. Bir şövalye olarak çalışıyordu ama Şövalye Salonundan onur madalyası almamış. 5 yıl önce karısı 'kara ölüm'e yakalanmış ve ölmüş. Karısı ölünce kızıyla tek kalmış." Orta yaşlı adam burda durdu ve bir süre sonra devam etti, "Nolte suçu işlediğini itiraf etti. 5 yıl önce Diyakoz Huey'in arabası hasta olan karısına çarpmış. Nolte de karısının Huey yüzünden öldüğünü düşünmüş. Gizlice Huey'in hareketlerini izlemiş ve fırsatı bulduğunda da intikamını almış."
"Lakin Diyakoz Huey'i öldürdükten sonra tatmin olmamış. Bu yüzden de gizlice Huey'in evine girmiş ve karısını öldürmüş."
Stajyer hakim konuşmaya devam etti, "Nolte'nin evinde üstünde kurumuş kan olan dikenli çubuklar bulundu. Bunların yanı sıra, Nolte'yi tanıyan kişiler onun sürekli hayvanlara işkence ettiğini söyledi. Çubukta kurumuş köpek kanı bulunmasının nedeni de bunla ilişkilendirilebilir."
Ailenin ilk denediği şey Vick'i oradan çıkartmaktı. Yoksa bu şövalyeyi daha önceden bulurlardı.
"Sayın yargıç, kanıt doğrulandı ve suçlu da burada. Neden hala çocuğumu serbest bırakmadınız?" Abel'in davranışları hiç de konuştuğu gibi nazik değildi.
Yaşlı adam başını stajyer hakime çevirdi ve buz gibi bir bakış attı, "Kolye olayını nasıl açıkladı?"
Stajyer hakim orta yaşlı şövalyeye baktı, "Kolyeyi Moulin Rouge'un önünden aldığını söyledi."
"Yani dansçı kız yalan mı söylüyor diyorsun?" Yaşlı adam kızgın bir şekilde elindeki tokmağı masaya vurdu, "Kızı çağırın."
Çok geçmeden dansçı kız yüzünde beyaz bir maskeyle mahkeme salonuna girdi. Kız ürkekçe Abel'e baktı ve sonra başını yaşlı adama çevirdi, "Diyakoz, o gün iş yüzünden biraz sarhoştum. Bu yüzden ne olduğunu pek hatırlayamıyorum."
Yaşlı adam gözlerini kıstı ve daha fazla devam etmesine izin vermedi, "Alın şunu."
Dansçı kız mahkeme salonundan çıkarıldı.
Alex elindeki bastonla oynuyordu, "Artık gerçekler ortaya çıktığına göre umarım adliye adil bir karar verir!"
Yaşlı adam kaşlarını çattı ve dönüp yanındaki diğer diyakozlarla fısıldaşmaya başladı.
Aniden mahkeme salonuna iki gölge girdi. Onlar Michelle ve yüzü yaralı adalet şövalyesiydi. Michelle yaşlı diyakoza baktı, "Efendim, lütfen suçluyu sorgulamamıza izin verin."