Amaç

191 33 0
                                    

"Yeter!" İhtiyar Fulin ve kız aynı anda bağırdı.


Üç genç şövalye Vick'e bakıp emirlerini bekledi.


Vick korkmuştu. Orta yaşlı şövalyenin gücünü herkesten daha iyi biliyordu. Uzun zamandır ailesine hizmet eden orta seviye bir şövalyeydi. Büyük duvar listesinde bile en iyi 500 arasındaydı. Lakin birkaç saniye içerisinde yenilmişti. Dudian'in gücü orta seviye bir şövalyeden daha yüksek gibi gözüküyordu.


Vick, Milan ailesinin genç efendisi olarak şövalyelerle avcılar arasındaki farkın farkındaydı. Avcılar duvarın dışındaki yaratıklarla savaşıyordu. Bu yüzden şövalyelere göre dövüş yetenekleri daha acımasızdı. İkisi de aynı kariyerdeymiş gibi gözüküyordu ama gittikleri yol tamamen farklıydı. Şövalyeler, Şövalyeliğin Kutsal Kitabına uyar ve soyluları korurdu. Ozanlar meyhanelerde onların hikayelerini anlatırdı. Ancak, avcılar gölgelerde kalmak zorunda kalan kişilerdi. Sıradan siviller avcıların varlığını bile öğrenmemek zorundaydı.


"Mo Amcayı bu kadar çabuk alt edebildiğine göre başlangıç seviyesindeki bir avcı değil!" Vick korkuyla Dudian'e baktı. Soyluların gözünde avcılar sokaktaki orospular gibiydi. Fakat soylular onlara "deli," "çılgın" ve "zorba" diyorlardı. Soylular parayı seviyordu ama avcılar her zaman içlerindeki korku olmuştu. İşte bu yüzden kıdemli avcılar konsorsiyumdan özel bir muamele görüyordu. Soylular bile onları gülümsemelerle karşılardı.


Fulin, kız ve diğerleri içten içe korkmuştu. Hepsi şaşkına dönmüştü.


Çoğu küçük soylu daha önce bir avcıya iş başında görmemişti. Onların çok güçlü ve tehlikeli olduklarını duymuşlardı ama bunlar başkalarının ağzından çıkmıştı. Onlara göre en güçlü kişiler şövalyelerdi. Genç bir adamın bir şövalyeyi bu kadar hızlı bir şekilde alt edeceğini düşünmemişlerdi.


İhtiyar Fulin de korkmuştu ama aynı zamanda da tatmin olmuştu. Dudian ona ne kadar güçlü olduğunu söylemişti ama o pek ikna olmamıştı. Ne de olsa, bu genç adam 3 yıl önce daha acemi bir avcıydı. İhtiyar Fulin çocuğun kurnaz ve acımasız olduğunu biliyordu lakin Dudian'in gümüş seviyedeki bir avcıyla aynı güçte olduğunu düşünmemişti.


Üstelik, hapishanede kaldığı sürece çocuk "Tanrı'nın Kutsamasını" almamıştı, aldığı tek şey acı ve işkenceydi.


Bastonundan destek alıp çabucak öne çıktı. Dudian'e baktı ve bağırarak dedi ki, "Kaba davranışlarına hemen son ver!"


Dudian anlamış gibi başını salladı. Görünüşte, sadece konsorsiyumun işe aldığı bir avcıydı. Yani İhtiyar Fulin'in emirlerin uymak zorundaydı.


"Yanlışlıkla yaralanmış olmalı." İhtiyar Fulin Vick'e döndü ve dedi ki, "Siz iyi misiniz?"


Vick sinirden neredeyse patlayacaktı ama sinirini çıkarabileceği hiçbir şey yoktu. Fulin'in özür dilemeyip sadece onlara yüz verdiğini biliyordu. Dudian'e baktı ve elini salladı, "Gidelim."


Herkes ne için geldiklerini bildiğinden Vick'in yalandan da olsa nezaket göstermek gibi bir niyeti yoktu.


Kız derin bir iç çekti ve Dudian'e baktı, "Bu gece bayağı beklenmedik şey oldu. Bu sadece konsorsiyumlar arasındaki bir şeydi, sen sadece bir çalışansın. Neden araya girmek zorundaydın ki? Üstelik, ne güzel senden bir şiir isteyecektim!" Kız pişmanlıkla başını salladı.


Dudian aniden kızın tanıdık geldiğini fark etti. Kız ilk gittiği partideki "doğum günü kızı"ydı. Yıllar önce onla tanışmıştı. Adı Sarah Mel'di.


"Yanında bir avcı getirmeliydin..." Dudian ona baktı, "Siz 'soyluların' gözünde, avcılar sadece para sıçan köpekler ama sakın unutma, sırf size para kazandırmak için bizler duvarın dışında kıçımızı yırtıyoruz. Yaktığın gaz lambası, üstüne giydiğin kürk ve daha birçok şey, hepsi bizim avlarımızdan geliyor."


"Doğru," dedi Sarah, "ama bu avcıların işi. Seçim sizin. Sonuçta bundan sadece biz değil siz de para kazanıyorsunuz."


Dudian sessizce onun güzel yüzüne baktı, "İş birliği olduğuna göre taraflar arasında saygı olmalı."


"O konuda haklısın. Lakin ben avcıları hiçbir zaman küçümsemedim. Bu, konsorsiyum ve soylular arasındaki bir mesele. Hiç kimse onların dünyaya bakış açısını değiştiremez. Bu arada, sana söylemem gereken bir şey var. Jenny senin hapishaneden çıktığını öğrendi ama babası dışarı çıkmasına izin vermiyor. Bunu onun için yapıyorum. Eğer ona bir şey söylemek istersen senin için iletebilirim."


Dudian umursamaz bir şekilde cevap verdi, "Eğer kalbine bir duvar örersen hiç kimse içeri giremez."


Sarah ona baktı, "Hala hapishaneye neden girdiğini mi düşünüyorsun? Bu onun suçu değildi."


"Biliyorum." Dudian sessizce ona baktı, "Hiç kimsenin suçu yoktu. Ancak, bazı kişilere bana gerçekliğin nasıl bir şey olduğunu gösterdikleri için teşekkür etmek isterim."


"Nasıl bir şey?" Sarah kaşlarını çattı, "Nefretle mi dolu?"


Dudian başını çevirdi, "Geri dönsen iyi olur."


Sarah bağırarak dedi ki, "Bir kadını reddetmek çok kaba bir şey."


"Ben soylu biri değilim." diye cevap verdi Dudian.


Sarah neredeyse tükürüğünde boğulacaktı, "Jenny seninle nasıl sohbet edebilmiş merak ediyorum. Tek bir cümlen bile adamı öldürür!"


"Yavaş yürü."


"..."


Sarah ve Vick gittikten sonra İhtiyar Fulin Dudian'i salona geri çekti. Ardından kalabalığa dedi ki, "Lütfen oturun yemeğe başlayalım."


Soylular önce İhtiyar Fulin'e sonra Dudian'e baktı. Ardından birbirlerine baktılar. Milan ve Mel ailesinin intikamından korktukları için bir an önce gitmek istiyorlardı. Ancak İhtiyar Fulin'in onları bırakmak gibi bir niyeti yoktu. Üstelik, Dudian'in şövalyeye yaptığı şeyler hepsinin içini şaşkınlıkla kaplamıştı. Çoğu Dudian'in korkusundan gitmeye cüret edemiyordu.


Madem gelmişlerdi, o zaman partinin sonuna kadar da kalabilirlerdi.


"Lütfen devam edelim." İhtiyar Fulin bandoya devam etmeleri için işaret etti.


Müzisyenler az önceki sahne yüzünden biraz tereddüt ediyorlardı. Kendilerine gelmek için derin bir nefes aldılar.


Müzik bir kez daha salonda yankılanmaya başladı. İhtiyar Fulin ve Dudian müziğin keyfini çıkarmaya başladı.


Dudian'in arka tarafında oturan soylular arada bir ona bakıyorlardı. Akıllarından birçok fikir geçiyordu.


Parti bittikten sonra soylular arabalarıyla evlerine geri döndü.


Fulin ve Dudian kapıda durup arabaların gecenin karanlığına karışmasını izledi. İhtiyar Fulin Dudian'e baktı, "Üst kata çıkalım."


Dudian başını salladı.


Fulin, kahyaya gaz lambalarını eskileriyle değiştirip salonu temizlemelerini söyledi. Orta yaşlı hizmetçinin yardımıyla İhtiyar Fulin çalışma odasına çıktı.


İhtiyar Fulin hizmetçi çıktıktan sonra Dudian'e baktı, "Yaralandın mı?"


Dudian hafifçe başını salladı, "Milan ve Mel ailesi konsorsiyumumuza baskı olsun diye gelmediler. Özellikle Milan'lardan Vick'in bir hedefi varmış gibiydi. Yoksa benim intikam alacağımdan mı korktular? O yüzden mi böyle davranıyorlar?"


"O yüzden olmamalı." İhtiyar Fulin başını salladı, "Seni orta seviye bir avcı olarak tanıttım ama birazcık araştırmayla seni acemi bir avcı sınıfına koyarlar. Yani pek de endişelenecek bir şeyleri yok."

DARK KİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin