Hazırlık

207 39 0
                                    

İhtiyar reis Dudian'e baktı, "Pek şaşırmış gibi gözükmüyorsun."


Dudian gülümsedi, "Neden şaşırayım ki?"


"Simyagerler şeytani yaratıklar ve karanlık taraftalar. Soylular şövalyelerin bağlılığını kabul ediyor ama karanlık tarafa destek çıkıyor... Bu seni hiç mi şaşırtmadı?" İhtiyar reis ona baktı.


Dudian hafifçe gülümsedi, "Herkesin içinde bir karanlık var. Bırak soyluları Papa'nın bile kirli işleri vardır. Bu yüzden şaşıracak pek bir şey yok. Dünyadaki kaynaklar sınırlı, eğer su altından iş yürütmezsen bir servet yaratman çok zor. Eğer ki aydınlık tarafta olup iyi biri gibi davranmak istiyorsan o zaman kuyunun dibini rahat boylarsın çünkü elinde sonunda her şeyini bir bir alacaklardır."


İhtiyar Fulin sessizce ona baktı, "Bunların hepsini hapishanede mi öğrendin?"


"Bu herkesin bildiği temel bir kural. Öğrenecek bir şey yok." Dudian umursamaz bir şekilde dedi ki, "Hangi soyluların simyagerleri desteklediğini biliyor musun?"


İhtiyar Fulin hafiften iç çekti, "Kısaca söylemek gerekirse büyük soylu ailelerin hepsi öyle ya da böyle bir simyagerle veya Karanlık Kilise'yle ilişki kurmuştur. Askeriye bile onlara dahil."


"Milan ve Burong ailesinin arkasında hangi simyagerler olduğunu biliyor musun?" diye sordu Dudian.


İhtiyar Fulin başını salladı, "Bilmiyorum. Bağlantısı olan aileler görüşmelerini çok gizli tutar. Ailenin reisi hariç çok az kişi bu bağlantıdan haberdardır. Dışarıdakileri bırak ailenin çocukları bile bunu bilmez. Ama öğrenmek istersen ne tür iş yerleri olduğuna bakarak öğrenebilirsin. Simyagerler soylular için yeni ürünler üretiyor. Eğer Karanlık Kilise'de aynı üretimi yapan bir simyager bulabilirsen belki izlerini sürebilirsin. Tabii, bu sana bayağı pahalıya patlar."


Dudian bir kez daha sordu, "Kutsal Kilise soylularla simyagerler arasındaki bağlantıyı biliyor mu?"


"Aptal olmadıklarına göre doğal olarak biliyorlar." İhtiyar reis derin bir iç çekti, "Ama asıl nokta Kutsal Kilise'nin mürit sayısı. Eğer soyluların elindeki ekonomi çökerse kayıplar çok büyük olur. Sonuç olarak bu da sivilleri etkiler. Tıpkı zincirleme bir reaksiyon gibi. Biz buna enflasyon artışı diyoruz. Böyle bir durum isyanlara ve katliamlara yol açabilir. Doğal olarak Kutsal Kilise de böyle bir şeyi görmek istemez."


Dudian enflasyon artışıyla ne demek istediğini anlamıştı. Kısacası eski çağın ekonomik kriziyle aynıydı, "Yani, Kutsal Kilise böyle bir iş birliğine göz mü yumuyor?"


"Eğer sağlam bir kanıt yoksa göz yumuyorlar. Sonuçta birisine durduk yerde saldırırlarsa hepsi birleşip tepki verir. Kutsal Kilise de bundan korkuyor. Büyük soyluların simyagerlerle iş birliği içinde olduğunu bilseler de kanıt toplamaları neredeyse imkansız. Ancak, kanıt buldukları an Mel ailesi gibi eski bir aileyi bile anında yok edebilirler!"


Dudian gözlerini kıstı. Görünüşe göre Kutsal Kilise'nin gücünü küçümsemişti.


"Ailenin Yard şehrinde kendi dükkanı var mı?" Dudian konuyu değiştirdi.


İhtiyar Fulin şaşırmıştı, "Dükkanı ödünç verebilirim, tabii istersen?"


"O zaman, piyasa değerinden kirala."


"Ne için?" İhtiyar reis şüpheyle ona baktı.


"Hmm." Dudian yüzünde hafif bir gülümsemeyle dedi ki, "Konsorsiyumumuzla iş birliği yapabilecek bir simyager tanıyorum. Ne dersin?"


"Senin simyager tanıdığın mı var?" İhtiyar Fulin kaşlarını çattı ve ona baktı, "Nerede tanıştın? Hapishanede mi?"


"Bu benim özel meselem bu yüzden söyleyemem." Dudian dikkati bir şekilde cevap verdi.


İhtiyar Fulin gözlerini kaçırdı ama yine de tedirgindi. Ancak, yine de canını sıkan soruyu sordu, "Simyager arkadaşın. Hangi gruptan?"


Dudian ihtiyar reisin simyagerler hakkında bayağı şey bildiğine şaşırmıştı, "'Felsefe Taşı' grubundan. Yani endişelenecek bir şey yok. Hem para kazanmamıza yardım edecek bir formül bile bulabilir."


İhtiyar Fulin rahatlamıştı. Soylular Felsefe Taşı grubundan olan simyagerleri severdi. Ancak, yaşam grubundan olan simyagerlerden korkar ve iğrenirdi.


"Bu geçen gün söylediğin hediye mi oluyor?" İhtiyar reis dedi ki, "Böylesi büyük bir çevrenin olmasını beklememiştim. Arkadaşın kaç yıldız."


"Çok." diye cevap verdi Dudian.


İhtiyar reis bunu garip bulmamıştı, "Eğer iki veya üç yıldızsa o zaman ailemiz diğer konsorsiyumların baskısını kaldırabilir. En azından dövüşte çıplak olmayız."


Dudian, ihtiyar reisin ağzından laf almak için onu test ettiğini biliyordu, "Geç oldu, ben gitsem iyi olacak."


İhtiyar reis, simyagerin seviyesi hakkında konuştuğunda Dudian'in yüz ifadesinin değişmediğini gördü. Kendi kendine düşündü ki, "Üç yıldız dediğimde bile yüz ifadesi değişmedi. Demek üç yıldız değil ama en az iki yıldız." Şimdiden geleceğe dair planlar yapmaya başlamıştı.

...

...

Ertesi gün.


Dudian yakındaki şehirleri dolaşıp sarı ve kırmızı fosfor aldı. Onların yanı sıra odun ve başka şeyler de almıştı. Issız bir şehre gitti ve geçici olarak 1 altın sikkeye küçük bir dükkan kiraladı. Sonra aldığı tüm malzemeleri o dükkana götürdü.


Dudian ihtiyar reisi onu takip etmesi için birini göndereceğini düşünmüştü ama yol boyunca peşinde hiç kimse yoktu. Muhtemelen ihtiyar reis gücünü bildiğinden gereksiz yere bulaşmak istememişti.


Öğleden sonra malzemelerin hepsi hazırdı ama Dudian akşam olacak olan partiyi düşündü. Elindeki tüm işi bıraktı ve birkaç işçi almak için köle pazarına gitti.


Güneş çabucak batmıştı.


Ortamın havasını değiştirmek için birçok şeyler yapmışlardı. Duvarlardaki sıradan gaz lambaları, daha pahalı olan beyaz gaz lambalarıyla değiştirilmişti. Hatta kalenin havasında romantik bir koku vardı.


Çimler kesilmişti. Yollar temizlenmişti. Şövalyeler bile zırhlarını yıkamışlardı, hatta o kadar parlatmışlardı ki, zırhlar tıpkı birer güneşe benziyordu.

DARK KİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin