Dudian temel simya sembollerini bilse de üç yıllık hapis hayatı sonrası çoğunu unutmuştu. Sadece birazına hatırlayabiliyordu.
Hayalet maskesi giyen kadın Dudian'in boş boş etrafa baktığını görünce Bülbül'e dedi ki, "Çabuk ol, oyalanmayı bırak."
Bülbül simya notlarını uzattı.
Kadın dosyayı aldı ve çabucak neler yazdığını gözden geçirdi.
"Manganez ve ferroaljay mı?" Kadından tek kaşını kaldırıp ona baktı. Sonra listedeki materyallere göz gezdirdi ve başını salladı, "Doğru, mantıklı..."
Bülbül heyecandan ne yapacağını bilemiyordu, resmen gözleri parlıyordu.
Altın ve Gül kıskanç bir şekilde dedi ki, "Tebrikler!"
Kadın dosyayı bir kenara koydu, "Simya rozetini göster."
Bülbül sevinç doluydu. Cüppesinin içine sakladığı üçgen rozeti çıkardı ve kadına uzattı. Rozetin üstünde 'Bülbül' yazıyordu.
Kadın rozeti ters çevirdi ve ismi kontrol etti, "Araştırmana göre 10 simya puanı alacaksın. İtirazın var mı?"
"Yok." diye cevap verdi Bülbül ve başını salladı.
"Bunu deftere ekle." Kadın mor cübbeli adama elini salladı. Adam Bülbül'ün dosyasını ve kimlik bilgilerini aldı.( Çevirmen Notu: Asıl kimlikleri değil.)
"Hey! Sonsuza dek seni bekleyemeyiz!" Kadın, hala kağıda bir şeyler yazan Dudian'e baktı.
Dudian yazmayı bıraktı ve kağıdın üstündeki mürekkebe yavaşça üfledi. Sonra arkasını döndü ve Bülbül'e doğru yürüdü. İki kağıdı da kadına uzattı, "Beklettiğim için özür dilerim."
Kadın kaşlarını çattı, "İki sayfa mı?" Kadın kağıtları aldı ve ne yazdığına baktı, "Mürekkep daha kurumamış. Yoksa şimdi mi yazdın?"
"Üzgünüm, o benim asistanım ve daha bir çırak." dedi Bülbül, "Dosyasını getirmeyi unutmuş da."
Kadın, Bülbül'ün ne dediğini dinledi ama cevap vermedi. Onun yerine kağıda bakmaya başladı.
Kadın çabucak ilk kağıttaki bilgileri okudu ve Dudian'e baktı. Hala ıslak mürekkep izleri olan ikinci kağıdı kontrol etti. Simya formülü çok kısaydı, "Sülfür, ateş ve florür mü?"
Yavaşça kağıdı baştan sonra okudu.
Kadın çirkin bir hayalet maskesi giyse de, Bülbül, Altın ve Gül onun bir anlığına duraksadığını hissetmişti.
Dudian dikkatlice ona baktı.
Bir süre sessiz kaldıktan sonra kadın başını kaldırdı ve Dudian'e baktı, "Kağıtlarının ikisi de alevlerle alakalı. İnferno ailesinden birini mi biliyorsun?"
Dudian gözleri parladı ve hemen başını salladı, "Hayır, bilmiyorum."
"Emin misin?" Kadın gözlerini kıstı ve bir kez daha kağıda baktı, "İlk kağıt tutuşturma analizleri ve maddelerin erime sıcaklıkları hakkında. Bu bile seni resmi bir simyager yapar. İkinci kağıt biraz daha özel. Doğrulanması için bir süre bizde kalmalı. Sonuçlar daha sonradan sana iletilecek."
Dudian anlamış gibi başını salladı.
"Özel mi?" Kadının değerlendirmesi Bülbül, Altın ve Gül'ü etkilemişti. Dudian'in "özel" diye bir değerlendirme alması onları şaşırtmıştı. Ne kadar puan kesilirse kesilsin ikinci kağıdın sonuçları hiç de az olmayacaktı. Teori yanlış olsa bile çoğu kişiye ışık tutabilirdi.
"Bu ilk seferin olduğundan parmak izini, yaşını ve Karanlık Kilise'deki kimliğini belirleyecek olan takma ismini almamız lazım." Kadın çekmeceden bir form çıkardı ve Dudian'e baktı, "Herkesin parmak izi farklı ve bunları ayırt edebilen uzmanlarımız var. Bu yüzden bir kez kayıt oldun mu kimse seni taklit edemez. Umarım bu bilgiyi saklı tutabilirsin."
Dudian, "Hıhı." diyerek cevap verdi. Göz veya dna tanıma olmadığını biliyordu. Bu yüzden casuslardan sakınmak için parmak izi tanıma sistemini kullanıyorlardı.
"Sana birkaç takma isim önerebilirim. Mesela Kara Yarasa, Gaga...." Kadın elinde kalemle Dudian'e bakıyordu.
Bülbül Dudian'e döndü, "Köpek kulağa güzel geliyor ama herkesin kullandığı bir isim. Muhtemelen çoktan alınmıştır."
Dudian anlamış gibi başını salladı. Hayalet maskesi giyen kadına baktı. Kendine simyager kimliği seçmesi gerekiyordu. Bu da artık karanlık tarafa katılacağı anlamına geliyordu. Kutsal Kilise'ye göre bir şeytan olacaktı. Bir kez açığa çıktı mı, saklanacak bir yer bulamayan bir yarasa gibi olacaktı. Onu anında saflaştıracaklardı.
Bu dönüşü olmayan bir yoldu.
Ama bu yoldan gitmeye çoktan karar vermişti. Başka bir seçenek olsa bile vazgeçmeyecekti.
"Sonuçta köpek bir hayvan." diye fısıldadı Dudian, "Karanlık tarafa katılacağıma göre daha uygun bir isim seçmeliyim. Bundan sonra ismim 'Şeytan' olacak."
Kadın ve Bülbül şaşkına dönmüştü, "Şeytan mı?!"
"Yoksa başkası mı seçti?" diye sordu Dudian.
Kadın kendini tutamadı ve dedi ki, "Seni gerçek bir şeytan olarak anmalarından korkmuyor musun?
Dudian gülümsedi, "Sence şeytan olmak isteseydim böyle şeylerle uğraşır mıydım?"
"Oh!" Kadın gülümsedi, "Görünüşe göre diğerlerini küçük görüyorsun. Sesinden anladım. Yoksa sen Karanlık Kilise'ye sırf karanlığı temsil ettiği için mi girdin?"
Dudian sessizce ona baktı ve dedi ki, "Şövalyeler onurlarıyla gururlanıyor, soylular gelenekleriyle gururlanıyor, iş adamları servetleriyle gururlanıyor, Kutsal Kilise Tanrı'sıyla gururlanıyor ve ben de kendi yolumdan gurur duyacağım!"
"Kendi yolun mu?" Dudian'in cevabını duyunca kadın alay eder gibi gülümsedi.
Bülbül, Altın ve Gül, Dudian'in yanlış bir şey diyeceğinden korkmuşlardı ama şimdi rahatlamışlardı.
Ancak, Dudian 'yol' dediğinde hiç kimse Karanlık Kilise'deki kimliğinden bahsetmediğini anlamamıştı. O kendi kimliği hakkında konuşuyordu.
"İsmini yazdım. Başkasının bu adı alıp almadığı üç gün içinde belli olur. Alınmamışsa rozetine yazdırırız." dedi kadın ve ardından Dudian'in yaşını sorup on parmağının da parmak izin aldı.
******************************************************************
Not:Manganez: Simgesi Mn, atom sayısı 25, atom ağırlığı 54,938, yoğunluğu 7,39 olan, doğada oksit durumunda bulunan, çok sert ve kırılgan, çeliği sertleştirmekte yararlanılan, genellikle alaşımlarda kullanılan, beyaz gri renkte, parlak bir element.
Ferroalyaj: Çelik yapımında kullanılan, demir ve diğer metallerinden birleşimden oluşan alaşım.