Dudian ve diğer üçü Avcıyı takip etmeye başladı, çok geçmeden binadan çıkmışlardı. Scott ve grubuyla ayrıldıkları bölgeye geldiler.
Önlerindeki çöp yığınından iki ölümsüz çıkmaya çalışıyordu. Sanki Dudian ve diğerlerinin vücut ısılarını hissetmişlerdi. Hemen onlara doğru çok hızlı bir şekilde koşmaya başladılar.
Dudian hançerini çıkardı ve Avcının sırtına baktı. Eğer bırakıp kaçarlarsa, Mason, Sham ve Zach koşabildikleri kadar hızlı koşmalarını söylerdi. Çünkü ikisini halledecek güçleri yoktu.
Ancak, genç adam ölümsüzleri görünce kaşlarını çattı. Ardından kemerine taktığı hançeri çıkarttı. Ölümsüzlere doğru koştu, bir kaç saniye içinde önlerindeydi. Sanki bir girdap gibi vücudu yamuldu. Puff! Puff! Sokakta iki ses yankılandı, ölümsüzlerin kafası bedenlerinden ayrılmış ve yere düşmüştü.
Dudian'in göz bebekleri bunu görünce küçüldü.
Avcıların işinin canavarları yok etmek olduğunu biliyordu ama ama bu kadar da güçlü olmalarını beklememişti. Bu bildiğin tek taraflı katliamdı!
Genç adam hançerindeki kanı sildi ve tekrar yerine koydu. Başını çevirip Dudian ve diğer üçüne baktı. Yüzünde hafif bir gülümsemeyle onlara gidelim diye elini salladı.
Dudian ve diğer üçü on hemen ona yetiştiler.
Dudian Avcının kemerindeki hançerin keskinliğini görünce, kendi hançerlerinin onun yanında oyuncak kaldığını fark etti. Avcının hançeri daha iyi bir çelikten yapılmış olmalıydı. Diğer bir yandan kendi hançeriyse birkaç ölümsüzün kafasını kestikten sonra körelmişti. Çoğu hançer sıradan metalden yapılıyordu. Tek keskin yeri hançerin en uç noktasıydı.
"Kafalarındaki şeyler..." Dudiam tam çömelip kristalleri toplayacaktı ki, genç adam onu fark etti ve bağırdı, "Oyalanmayın. Çabuk olun."
Dudian hafifçe kaşlarını çattı ama koyu mavi topları toplamaktan vazgeçti. Ancak, ölümsüzlerin yerini ezberledi, böylece daha sonra buraya gelin onlara alabilecekti. Ne de olsa, bu şey Avcıların gözlerinde büyük bir şey olmasa da onlar için bir servetti.
İlerledikçe daha çok ölümsüzle karşılaştılar. Ama Avcı, Dudian ve diğer üçünün bir şey yapmasına izin vermedi. Her karşılaşmalarında öne çıkıp ölümsüzleri kellesini uçuruyordu. Ölümsüzlerden daha hızlıydı, bu da yakın dövüş yeteneklerinin çok yüksek olduğu anlamına geliyordu. Yetenekleri o kadar iyiydi ki, ölümsüzlerin ona dokunamaması bir yana tek bir zarar bile veremiyordu.
Dudian sessizce Avcıyı takip edip hareketlerini çalıştı. Soğuk silahların kullanıldığı bu çağda geleneksel dövüş teknikleri mükemmelleştirilmişti. Avcının sergilediği dövüş yetenekleri Dudian'i etkilemişti. Hançerini o kadar iyi kullanıyordu ki, sanki pamuk toplayan bir ırgat* gibiydi. Hareketleri kusursuz ve keskindi. Kolunda bir yara olması onu hiç de etkilememişti.
Bunların sebebi birçok savaştan sağ çıkması mıydı?
"Avcı Bey, Scott ve diğerlerini mi kurtaracaksınız? Öyleyse buradan fazla uzakta olmamalılar..." dedi Mason, cesaretini toplayıp. Yol boyunca genç adam onları ölümsüzlerden korumuştu. Bu yüzden Avcının o kadar da kötü biri olmadığını hissettiler. Onlarda iyi bir izlenim bırakmıştı. Önceki hareketlerini tamamen unutmuşlardı.
Avcı, "Sen beni kim sanıyorsun? Beni arama kurtarma ekibinden biri mi sandın?" diye cevap verdi.
Mason şaşırmıştı. O sırada, genç adamın yüzü sokağa bakınca değişti. Dudian, Avcının onların daha önce kaçtığı yöne baktığını fark etti. Üstelik ölümsüzlerle karşılaştıkları ilk bölgeydi!