Eritme..

241 47 2
                                    

"Bu şey ısı emiyor! Yani az önceki tahminim doğruydu. Ölümsüzleri kontrol eden şey bu. Onları çeken şey vücudumuzun ısısı. Bu yüzden buraya toplanıyorlar. Avlarını kan kokusuyla değil ısıyla tespit ediyorlar!" Dudian topladığı bilgileri düzenliyordu. "Scott'ların grubunda daha fazla kişi olduğundan ölümsüzlerin çoğu oraya gitmiş olmalı. Üstelik birçok ölümsüz var ama bunlar Avcıların bıraktıkları değil. Ayrıca bu zombiler muhtemelen diğer bölgelerden gelmiş olmalı!"


Bunları düşününce Dudian kaşlarını çattı. Gözlerini kapatıp aklında Scott'taki haritayı canlandırdı. 8. Bölgenin yanında hala temizlenmeyen gri bir bölge vardı. Onun haricinde diğer konsorsiyumların avlanma bölgeleri olan renkli bölgeler vardı.


Bir süre düşündükten sonra Mason ve Zach'e dedi ki, "Bu şeyler vücut ısımızı düşürmemize yardım edecek. Yakında ölümsüzlerden kurtulmuş oluruz. Bizi daha fazla takip etmemeleri için bir tane daha öldürmemiz lazım. Bir tane daha öldürünce elimizde koyu mavi toplardan dört tane olacak."


Mason tedirgin olmuştu, "Bu şekilde gerçekten de onlardan kaçabilir miyiz?"


"Onları nasıl avlayacağız ki? Çok güçlüler, ne yaparsak yapalım onlara karşı koyamayız." dedi Zach.


Dudian gülümsedi ve dedi ki, "İnsanlar güçlü olduklarından değil zekaları sayesinde en üstün ırklar. Kafa kafaya çarpışamayabiliriz ama zekamızı kullanarak kolayca öldürebiliriz."


"Kolayca mı?" dedi Zach ve Mason, aynı anda.


Üç yıllık eğitimleri sırasında yabani hayatta nasıl yemek arayacaklarını öğrenmişlerdi. Ancak, nasıl avlanacaklarını öğrenmemişlerdi çünkü bu Avcıların işiydi. Belli şeyler için eğitildiklerinden, ölümsüzlerle karşılaştıklarında ne yapacaklarını bilememişlerdi. Yine de, diğer çocuklara göre o kadar da fazla panik yapmamışlardı.


"En kolay yol ateş kullanmak olur." Dudian yüzünde bir gülümsemeyle dedi ki, "Önce biraz kumaş ve odun bulun. Yanabilecek durumda olduğu sürece nasıl olduğu fark etmez. Ben gidip Sham'la yer değiştireceğim. Siz de gidin on dakika içinde binanın içinde kumaş arayın."


Dudian'in ne yapmak istediğini tahmin edince Mason ve Zach'in gözleri parladı. Hemen odadan çıktılar ve ayrılıp kat kat aramaya başladılar.


Dudian üst kata çıktı, Sham'ın hala tuğlaları atmaya devam ettiğini gördü, "Sen git biraz dinlen, biraz da ben atayım."


"Gerek yok. Aklımızı kullanmadığımız işleri biz yaparız. Buradan çıkmak için tek umudumuz sensin." dedi Sham.


Dudian güldü, "Mason ve Zach ellerinden geleni yapıyorlar. Her şey hazır olduğunda buradan gidebileceğiz. İhtiyacımız olan tek şey doğru rüzgarı yakalamak."


"Ne demek istediğini anlamadım?" dedi Sham, kafası karışmış bir şekilde.


Dudian başını salladı ve dedi ki, "Yok bir şey. İstediklerimi bulana kadar boşum. Sen git üst kattan biraz daha tuğla getir. Buradakileri bitirme." Sonra yerden bir taş aldı. Boş boş gezinen ölümsüzlere baktı, sayılarının arttığını fark etti. Onların olduğu tarafa doğru gelen tek bir ölümsüz gördü.


Dudian taşı başka bir yere attı. Ses sayesinde ölümsüzler binanın öbür tarafına gittiler.


On dakika sonra Mason ve Zach malzemeleri binanın önüne yığmış ve bekliyordu. Dudian taşları ve camları kumaşlarla odunların olduğu yöne doğru atmaya başladı. Sesler hemen ölümsüzlerin dikkatini çekti.


Dudian az önceki emirlerine göre Mason harekete geçti. İkinci katta, meşaleyi yaktı ve kumaşlarla odunların olduğunu yere attı. Beş tane meşale yakmıştı dördü yakın mesafe sayesinde tam ortaya düşmüştü. Alev çok geçmeden hepsini kaplamıştı. Kumaşlarla odunlar çok geçmeden kükreyen alevlere bürünmüştü.


Ölümsüzler ateşe yaklaştılar ama fazla yaklaşmadılar. Ancak ateşin etrafında dönmeye başladılar.


Dudian'in morali olanları görünce hafiften bozulmuştu. Ölümsüzleri çekmek için ateşe daha fazla taş atmaya başladı. Ancak ses, bu sefer onları çekememişti.


Dudian aceleyle aşağıya koştu ve bağırarak dedi ki, "Yakın onları!"


Mason, Zach ve Sham, Dudian dediklerini duyunca hemen yedek planı uygulamaya başladılar. Basit bir plandı, sadece ölümsüzleri yakacaklardı! Bu planı ölümsüzler ateşin içine girmezse diye yapmışlardı. Plan çok pratikti.


Üçü çabucak daha önceden hazırladıkları battaniyeleri, örtüleri ve pikeleri alıp ölümsüzlere fırlatmaya başladılar ölümsüzlerin üstü birer birer kapandı. Ateşe yakın yürüdüklerinden kumaşlar alev almıştı. Çok geçmeden vücutları yanmaya başladı.


Bunları görünce Dudian rahatlamıştı. Bir süre sonra alevler söndü. Ateş çukurunun dibinde bir düzineye yakın ölümsüz yatıyordu. Alevden kaçan birkaç ölümsüz birkaç yüz metre uzaklaşmıştı ve hala gitmeye devam ediyorlardı.


Dudian onların önüne taş atmaya başladı, böylece ölümsüzler daha da uzaklaşmıştı. Sonra Sham'i çağırdı ve taşları atmaya devam etmesini söyledi. Mason, Zach ve Dudian aşağıya indiler. Tam ölümsüzlere yaklaşacaklardı ki, yanmış bir elin havaya kalktığını gördüler. Şaşırmışlardı bu şeyler yanmamış mıydı?


"Vücudu neredeyse küle dönmüş ama koyu mavi top hala onları kontrol ediyor..." Dudian'in yüz ifadesi değişti. Mason ve Zach'e daha fazla kumaş ve odun atmasını söyledi, böylece onları yakmaya devam edebileceklerdi.


Yedi veya sekiz dakika boyunca ölümsüzleri dikkatlice gözlemledikten sonra Dudian bir taş fırlattı. Ölümsüzlerin hiçbir tepki vermediğini görünce rahatlamıştı. Mason ve Zach'le beraber ölümsüzlerin cesetlerine doğru gittiler.


Sham'ın işi kolaydı, ölümsüzleri taş atarak uzakta tutacaktı. Ellerine bez sardılar, böylece yanmayacaklardı. Ardından kafalarını kesmeye başladılar.


Binaya toplam sekiz kafa getirdiler. Dudian kafaları açtı ve kafatasının içinin yumuşadığını ve sıvı hal aldığını gördü, koyu mavi top eriyordu. Neredeyse bir fasulye kadar olmuştu. Eridikten sonra görünüşü su(yarı saydam) gibi olmuştu. "Aşırı sıcağa dayanamıyorlar mı?" Dudian kaşlarını çattı.

DARK KİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin