Birkaç gün sonra.
Ticari bölgenin ıssız bir sokağından bir cinayet bildirisi geldi. Komşulardan biri tahta bir varilin içinde çürümüş bir ceset bulmuş.
Hava açıldıktan sonra çürümüş cesedin kokusu gelmişti. Adliyedeki dedektifler olay yerini ablukaya aldı. Ceset varilin içinde oturmuş bir şekilde bulunmuştu. Elleri sanki dua ediyor gibi bir aradaydı. Göğsündeyse iki tane dikenli çubuk vardı.
Dedektifler cesedin üzerindeki kıyafetleri ilk görüşte tanımıştı. Öldürülen kişi adliyeden bir diyakozdu.
Haberler yargı sistemini bir bomba gibi etkilemişti.
Adliyenin tüm bölümleri ticari bölgede alarma geçmişti.
Yargı sistemi bağımsız olan dördüncü güçtü. Nüfuzu ve konumu soylulara, askeriyeye ve Kutsal Kilise'ye denkti. Bu olay yargı sisteminin son 5 yılda karşılaştığı en ciddi provakasyondu. Sistemin tepesindekiler şahsen bu olayı inceleyecek ve adaleti sağlayacaklardı.
Huey'in cesedi bulunduktan bir gün sonra onun sürücüsü olan adam da, diyakoz Huey'in çalıştığı yerin dışındaki kanalizasyon sisteminde ölü olarak bulunmuştu.
Evin sahibini bulmak için adliyeden dedektifler gönderilmişti. Evi kiralayan kişi orta yaşlı tıknaz bir adamdı. Sorgulamak için onu adliyeye götürmüşlerdi.
"Ayın 17'si saat 8'de, neredeydin?"
"Evde. Ailemle beraberdim."
"Evini kiraladığını duydum. Kiracının görünüşünü hatırlıyor musun?"
"Hatırlamıyorum. Hava karanlıktı, zaten başında kapşon vardı. Yüzüne dikkat etmedim ama hatırladığım kadarıyla ipince biriydi."
"Kira anlaşmasını imzalarken kimlik kartını sormadın mı?"
"Sordum ama yanında olmadığını söyledi. Ardından da evi bir haftalığına kiralayacağını söyleyip bana 10 gümüş sikke verdi. Bend e evi kiraladım."
"Demek para birçok kapıyı açar diyorsun."
Ev sahibinden pek bir şey alamamışlardı. Tek öğrendikleri suçlunun erkek olduğu ve cinayetin önceden planlandığıydı.
Ancak, ölen kişi bir diyakoz olduğundan adliye bu davayı kolay kolay kapatmayacaktı. Ceset ve olay yeri sıkı bir koruma altındaydı. Hatta diyakozun öldürülmesiyle ilgili bilgi toplamak için adliyeden iki kıdemli şövalye görevlendirilmişti.
Gözlerine ilk çarpan şey diyakozun göğsündeki iki çubuktu. İnceleme için laboratuvara gönderilmişlerdi. Çok geçmeden çubuğun üstünde iki farklı kan izine rastlandığı haberi gelmişti. Biri ölen Diyakoz'a aitti. İkincisinin ise kime ait olduğu bilinmiyordu.
Kanından suçlunun kim olduğunu bulamasalar da çubuğun nereden geldiğini öğrenmişlerdi. Dikenli Çiçek Hapishanesi.
Çelik çubukların yanı sıra olay yerinde birkaç gül bulunmuştu. O andan itibaren tüm çiçekçiler ve çiçekçi dükkanları sıkı bir sorguya çekilmişti.
...
...
Yard Şehri. Ticari bölgede bir yer.
Araba bir otelin önünde durdun. Elinde koyu kırmızı güllerle solgun yüzlü bir genç otele girdi.
Kapı açıldı.