Boşanmak Şartı

Bölüm 18

Şok edici bir açıklama yapan Yerhan, Illian'a baktı.

Küçük çocuğa pek inandırıcı gelmemişti ama yüzündeki ifadeye bakılırsa yeterince anlamış gibi görünüyordu.

Yerhan kollarını gevşetti.

Her iki durumda da Rosena'nın fikrini değiştirmek için Illian'ın yardımına ihtiyacı vardı.

Illian'ı kendi tarafına çekmesi gerekiyordu.

Yerhan, Illian'a uzanırken fısıldadı.

"Eğer işbirliği yaparsan annenle yaşamana izin veririm."

Nazikçe baştan çıkarma becerisi onun yalnızca bir veya iki kez yaptığı bir şey değildi.

Ama Illian, Yerhan'ın oğlu.

Ne kadar küçük olursa olsun şekerli sözlere kanacak bir çocuk değildi.

Illian cevap vermeyi reddedince Yerhan elini çekti.

"Eğer hoşuna gitmiyorsa, buna engel olamam."

Rosena konusunda kanlı bir savaş varmış gibi görünüyordu.

Yerhan duygusuz bir yüzle Illian'a baktı.

Illian kendisine çok benziyordu ama ona olan baba sevgisi birdenbire ortaya çıkmış olamazdı.

Onun için Illian, Rosena'yı elinde tutmak için sadece bir araçtı.

Üstelik Illan da onun gibiydi; görünüşe göre akıllıca davrandı ve Rosena'nın sevgisini kazandı.

"Son olarak."

Hâlâ şokta olan Illian yavaşça onunla göz göze geldi.

Rosena'nınkine benzeyen kırmızı gözleri görünce Yerhan'ın ağzı yukarı kalktı.

Rosena'nın izlerini gören vücudu doğal tepki verdi.

"Az önce olduğun kadar geri zekalı gibi davransan iyi olur."

"....."

"Yoksa İmparatoriçe seni öldürmeye çalışacak."

İmparatoriçe kurnaz bir kadındır.

Veliaht prensin yoluna çıkan herkes onun tarafından temize çıkarıldı.

Yerhan'ın durumunda canavarları fethetmek için hayatta tutuldu ama Illian farklıydı.

Tahtın potansiyel mirasçılarını mümkün olduğunca azaltmak en iyisiydi.

Illian tek kelime etmeden yorganı alırken Yerhan hafifçe omuz silkti.

"Kendine dikkat et."

Illian'ın yüzündeki ifade adaletsizliği haykırıyordu.

Bu, Illian'ın art arda yenilgi duygusunu hissettiği ilk seferdi.

Yerhan'a baktı, tam bir şey söyleyecekken kapının çalındığını duydu.

"İçeri girebilir miyim?"

Rosena'nın sesindeki tüm kahrolası enerji yok oldu.

İkisinin de ifadesi bir anda değişti. Bu onları neredeyse farklı bir insana dönüştüren bir değişimdi.

Yerhan kapıya doğru yürüdü ve kapıyı açtı.

Sonra Rosena dikkatlice içeri girdi.

Endişeli bir yüzle dönüşümlü olarak Yerhan'a ve Illian'a baktı.

"İkinizin de konuşacak kadar vakti var mıydı?"

Rosena gergin ve ihtiyatlı bir şekilde sorduğunda ikisi de refleks olarak başlarını salladılar.