Boşanmak Şartı

Yan Hikaye Bölüm 4

İmparatorun bizzat köle müzayedesine çıktığına dair söylentiler kısa sürede imparatorluğun her tarafına yayıldı.

Müzayede alanında bulunanların tümü tutuklandı ve sorguya çekildi.

Sorgu odasına götürüldüler ve bir günden kısa sürede itiraf ettiler.

Rosena ile yarışan 78 numaralı müşterinin Kont Linton Laviers olduğu ortaya çıktı.

Soruşturma sırasında yasadışı faaliyetler yoluyla servet biriktirdiği ortaya çıktı.

Ayrıca Linton'ın malikanesini aradılar ve düzinelerce köle buldular ve hepsi serbest bırakıldı.

Müzayede evi, tek bir kişiyi bile kaçırmayan ve her kapsülü sonuna kadar sallayan Yerhan yüzünden kapatıldı.

Ve köle alıp satanların hepsi hapse atıldı.

Soylular cezanın çok fazla olduğunu protesto etti. Özellikle bir soylu eleştiriye öncülük ettiğinde Yerhan sadece tek bir şey söyledi.

"Müzayede evinden köle mi satın aldın?"

Şüphelenilen asilzade evdeki her şeyden, bir kaşıktan bile sorguya çekildi.

Olan biteni izleyen soylular artık ses bile çıkaramıyordu.

Yerhan'ın köle tüccarlarını ortadan kaldırmasını izlemekten başka çareleri yoktu.

Neredeyse köle olarak satılan çocuklar ailelerine iade edildi ve adam kaçırma suçları büyük ölçüde azaldı.

İmparatorluk halkı Yerhan ve Rosena'yı övmek için çabalıyor.

Ayrıca Kont Lavias'ın yanı sıra çok sayıda soyludan da para cezası aldı ve ulusal hazine ağzına kadar doldu.

Sadece bir gün süren gizli görevlerinden elde edilen gelir o kadar büyüktü ki sayılamayacak kadar büyüktü.

Ancak Yerhan'ın kendisi hiç memnun değildi.

Rosena'yla vakit geçirmek için zar zor bir gün izin alıyordu ama sonuçta mesele hâlâ işle ilgiliydi.

Üstelik İmparatorluk Sarayı'na döndükten sonra bile yasadışı köle müzayedesi olayını çözmek için her gün çalışmaktan başka seçeneği yoktu.

Bir gün zorlukla nefes alabilen Yerhan, her zamankinden biraz daha erken saraya döndü. Elinde pazardan aldığı tablo vardı.

Rosena, Yerhan'ın yatak odasına çivilenmesini izledi. Çiviyi doğrudan yatağın üzerinde en görünür noktaya çaktı ve tabloyu astı.

Tabloya bakan Yerhan mutlulukla gülümsedi.

"O kadar mutlu musun?"

Rosena'nın sorusu üzerine Yerhan hemen başını salladı.

"Evet. Hiçbir sonuç elde edemediğimizden değil."

Yerhan'ın istediği oyuncağı alan bir çocuk kadar mutlu olduğunu gören Rosena gülmeyi kesti.

Yerhan beğeniyorsa Rosena da beğeniyor.

Rosena hafifçe gülümsedi, sonra kollarını uzatıp Yerhan'ın yüzünü kendine doğru çekti.

"Bugün çok çalıştın."

İkisi fısıltıyla yumuşak bir öpücük paylaştılar.

Olaylı bir günün sonuydu.

***

Rosena sabahın geç saatlerinde uyanmadan önce uzun bir süre oyalandı. Uzun bir aradan sonra tatile çıkmıştı ve her zamankinden daha fazla uyumuştu.