Boşanmak Şartı

Bölüm 68

Ziyafet salonunda toplanan soylular, ortaklarının elinden tutarak merkeze doğru yöneldiler.

Birbirlerine düşkün genç hanımlar ve genç erkekler de vardı.

Ziyafet salonunun merkez salonunda dans için ayrı bir alan vardı.

Dev avizenin altında muhteşem bir elbise giyen Asilia, ikinci prensin elini tutarak dans etti.

Herkesin dikkatini çekebilecek en iyi yerdi ama ne yazık ki ikinci prens bu konuda kötüydü.

Asilia'nın dans becerileri ne kadar iyi olursa olsun, ikinci prens partnerine ayak uyduramıyordu ve bu yüzden gülünç bir görünüme sahiplerdi.

İkinci prens için yavaş ve rahat bir dans yapmak daha iyi olurdu ama gururu buna dayanamıyordu.

Sonuç olarak seyirciler kahkahalarını yutmakla meşguldü.

Asilia'dan çok da uzak olmayan bir yerde Rania başka bir adamla dans ediyordu.

Geçen sefer ilahiyat törenine katıldığında yanında bulunan kişi kocası değildi.

İlk şarkı genellikle bir kocayla ya da ortak bir partnerle çalınıyordu, bu yüzden alışılmadık bir hareketti.

Rania ve partneri de bir dereceye kadar dans etti ancak bu, insanların dikkatini çekmeye yetmedi.

Rosena derin bir iç çekti ve Yerhan'a baktı.

Daha önce dans etmesini istediğinde aniden kabul etti. En son ne zaman dans ettiğini bile hatırlamıyordu.

Rosena ve Yerhan yalnız çıktılar. İnsanların dans ettiği kalabalığın merkezinden biraz uzaktaydı, bu yüzden çevre sessizdi.

Rosena biraz titreyerek elini uzattı.

Daha sonra Yerhan elini yavaşça Rosena'nın eline doladı. Diğer eli Rosena'nın beline dolandı ve onu kendine daha da yaklaştırdı.

Göğüsleri birbirine değdiğinde kalbi her an fırlayacakmış gibi çarpıyordu.

"...Çok uzun zaman oldu, o yüzden hata yapabilirim"

"Maalesef burada da durum aynı."

Yerhan çok gergin olan Rosena'ya fısıldadı.

"İlk defa biriyle dans ediyorum."

Yerhan'ın sözleriyle Rosena'nın gerginliği azaldı.

Aslında Rosena ilk kez bir erkekle dans ediyordu. Yaptığı tek şey konaktaki öğretmeninden dans öğrenmekti.

Rosena nadiren sosyal çevrelerde yer alıyordu ve büyüdüğünde babasının boşluğunu doldurmak için elinden geleni yapmakla meşguldü.

Yerhan'ın eli Rosena'nın parmaklarının arasına girdi. Parmaklar kökler gibi birbirine dolanmıştı ve vücut ısısı dalgalanıyordu.

İkisi yavaşça müziğe doğru ilerledi. Süslü bir teknik yoktu ama birbirlerine karşı düşünceli oldukları için istikrarlıydı.

Yerhan, Rosena'nın neredeyse ritmi kaçırdığı anlarda sırtına biraz baskı yapıyordu. Bu sayede Rosena tempoya kolaylıkla uyum sağlamayı başardı.

Katmanlı elbise her döndüğünde yapraklar gibi yayıldı. Mermer zemine çiçek işlemek gibiydi.

Vücutları birbirine değip düştüğünde Rosena nefesini tuttu. Yüzü onun sert göğsüne her dokunduğunda yanakları aydınlanıyordu. Etrafta insanların olduğunu unutarak burada sadece ikisi kalmış gibi görünüyordu.

Gözlerini kapattığında sanki onun kollarına sarılıyormuş gibi yumuşak bir koku hissetti. Birkaç yıl geçmesine rağmen vücudunun kokusu değişmedi.