Kıssadan Hisse 🆕

79 25 102
                                    

"Aşk yazılır kalem kalem
Aşkı okur cümle âlem..."

Mehmet YILDIZ

🌟🌟🌟

İSTANBUL

Şişli/Osmanbey...

Yerinde kıpırdadı huzursuzca, saçlarını karıştırdı kadının çatık kaşları arasında, uysal bir imaja büründü sonra,

"Şey..." diye eveledi Asım, Özlem'in:

"Ne?" diye sormasıyla, daha da bir huzursuz oldu.

"Evlilik, iyi güzel de, ben nasıl evlenebilirim ki?"

"Şaka yapıyorsun, değil mi?" diye sorup gülümseyen Özlem, tek kaşını havaya dikerek:

"Ne demek, nasıl evlenebilirim?" diye iyice kıvrandırdı Asım'ı.

"Ya gülüm! Nasıl bir hayatım olduğunu biliyorsun! Benim daha sonum bile belli değil!"

"Aha, sanki benim belli! Bahaneye bak! Kendine gel Asım! Bu işin bir adı olmalı! Yarın öbür gün karnım büyüdüğünde, bana ne gözle bakacaklar, farkında mısın ya?"

Asım, dişlerini sıkarak:

"Oyarım o gözleri!" deyince Özlem, hışımla ayağa kalkıp:

"Hah, oyarmış o gözleri! Cümle alemi âmâ mı yapacaksın? Gerçi ben âmâyım!" dedi. Asım da ayağa kalktı.

"O niyeymiş?"

Özlem, alaylı bir şekilde onu işaret edip:

"Körle yatan..." dedi ve kendisini kast ederek:

"...şaşı kalkar." dedikten sonra, Asım'ın bir şey demesine fırsat vermeden kapıya yöneldi. Asım, ağzı açık bir şekilde arkasından baktı ve:

"Ama?" diye sayıkladı. Aldığı derin nefesle, tekrar kanepeye oturdu. Televizyonun sesini yükseltti ve kendini, plazmadan yükselip salonu kuşatan türkünün ahenkli sesine kaptırdı. Nurten Yalnız, 'Nerdesin' isimli türküyle Asım'ı, düşünceden düşünceye sevk ediyordu. Gözleri televizyonda, aklı Özlem'deydi. En son derin bir iç çekerek:

"Izdırabı gül suyuna bandılar
Gülüm seni arar oldum nerdesin?
Ayrılığı altın tasta sundular
Ölüm seni arar oldum nerdesin?" diye mırıldandı.

(Medyadaki türküyü açalım bir zahmet canlar...)

Karşıyaka'daki depoya, peyder pey ilerliyorlardı. Tankut, yanında dört adamla ön cepheden saldırmayı planlıyor; arka cepheyi de, Aybars ve adamlarına bırakmıştı. Issızdı her taraf, görünürde kimse yoktu. Tankut, temkinli bir şekilde adımlıyor; etrafı kolaçan ediyor ve oldukça dikkatli davranıyordu.

Her taraf, didik didik aranmış, hiç kimse bulunamamıştı depoda; Tankut, elinde bir zarfla aracın yanında durdu ve kulağına tuttuğu telefona:

"Herifler uyanık çıktı abi! Mekan boş! Bizi zarflamışlar." dedi. Hasip'in öfkeli sesi, Tankut'un kulak zarlarını yerle bir etti.

"Bu ne demek lan?"

KONSEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin