《19. BÖLÜM》

117 27 109
                                    

VAN/ERCİŞ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

VAN/ERCİŞ

Kapının açılmasıyla adam, dikkatini kaybedince Asım, bunu fırsat bilerek namludan sıyrılırken Çetin, adamın dikkatsizliğinden faydalanıp tetiğe bastı ve adamı etkisiz hale getirdi.

"Eyvallah şef!"

"Haydi yine iyisin, kapı zaten açıktı!" diyen Dersim, yürüyün dercesine bir işaret yaptı.

Koridorda ilerleyen bir adam, duyduğu ayak sesiyle durdu. Elindeki feneri gezdirdi. O sırada bir ses duydu.

"Elveda!"

Boynu, bir çıt sesiyle kırılırken Asım, adamın yere düşmesini engelledi ve sarmalayarak duvara doğru çekti. El fenerini kapatıp adamın yanına bıraktı.

Köşeden dönen adam, alnındaki namluyla karşılaştı. Çetin, başını sallayıp tetiğe bastı. Adam, cansız bir şekilde yere yığıldı.

Dersim, karşılıklı iki odanın kapısının önündeydi. Elini kulağına dayayıp:

"Yatakhaneleri buldum. Herifler içerde uyuyor." diye fısıldadı. Çetin'in sesi duyuldu.

"Ben, güvenlik odasına gidiyorum. Hard diskleri alacağım."

Asım'ın sesi duyuldu.

"Bekle şef, geliyorum!"

"Tamam."

Çetin, güvenlik odasının kapısının önünde durdu. Etrafa bakındı. Tam içeri girecekti ki kapı açıldı. Aniden adama sarılıp namluyu karnına dayadı ve üst üste ateş etti. O sırada diğeri, ona silah doğrulttu. Çetin, ölen adamı kendine siper ederek diğerine ateş etti ve onu, alnından vurdu. İçeriye göz gezdiren Çetin, hemen bilgisayarlara yöneldi.

Dersim, Asım'ın elindeki C-4 bombalarına baktı. Asım, elinde iki bombayla onun karşısında durmuştu.

"Bunlar ne?"

"Hayriye'yle Nuriye..."

Dersim, usulca başını salladı. Asım, bombalardan birini Dersim'e uzattı; Dersim, bombayı alıp kapıya döndü ve yapıştırıcı bölgeyi kapıya yapıştırdı. Düğmesine bastı. Yeşil ışık yanınca, aynı işlemi yapıp bitirmiş olan Asım'a döndü. Asım, elini kulağına götürüp:

"Haydi Çetin!" diye fısıldadı.

"Tamamdır, geliyorum."

Alt kata indiler. Her üçü, mağrur bir şekilde ilerliyordu. Kapıdan çıktılar. O sırada hava, iyice aydınlanmıştı. Güneş, artık neredeyse teşrif edecek gibiydi. Hafif bir yel esiyor ve taze bir koku barındırıyordu. Tepeye doğru ilerlerken Asım, yerinde durdu. Çetin'in asık çehresi, mekana odaklanmıştı. Dersim, katı gözlerle mekanı izliyordu. Asım, elini cebinden çıkardı. Bir kumanda vardı. Parmağını, düğmeye yaklaştırdı. O an, gözlerinin önüne Suat geldi.

KONSEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin