📽77. Bölüm🎥
📀📀📀
SURİYE
“Eboladan kurtuldun, beni verem etmeye mi geldin?”
Bu sesi tanımıştı Hatem; gözleri irileşmiş bir şekilde Asım’a bakıyordu ama Asım, ona bakmak yerine, karşıdan onlara yaklaşmakta olan Gaffarı izliyordu. Neyse ki Gaffar, son anda bir adamının gelmesiyle başka bir sokağa dalmıştı. Zülfiya, şaşkın bir halde ikisini izlerken Asım, yüzünü açmadan gözlerini Hatem’e dikti.
“Ne işin var senin burada?”
Hatem, zor konuştu.
“Senin için geldim!”
Asım, tekrar ortaya çıkan Gaffar’ı görünce onun kolundan tutup yan sokağa itekledi. Zülfiya da Hatem’le birlikte sokağa daldı. Asım, yerinde durdu. Gaffar, gözleri onun üstünde geldi ve onun karşısında durdu.
“Çı bu? (Ne oldu?)”
Asım, yan gözlerle kadınlara baktıktan sonra Gaffar’a döndü.
“Müşkülat tınne! (Sorun yok!)”
“Kiye ev jınan? (Bu kadınlar da kim?)”
“Nasnakım! Nehişt dervasbı! (Tanımıyorum, geçmelerini engelledim!)”
“Rınde! (Güzel!)”
Gaffar, bu lafı söyledikten sonra son defa kadınlara baktıktan sonra yoluna devam etti. Asım, bir müddet onun arkasından baktı. İçinden bir ses, evi basmasını ve Camal’ı alıp kayıplara karışmasını söylese de Asım, yine temkinli davranmaktan yanaydı. Derin bir nefes aldı ve eve giren Gaffar’ın görüşten çıkmasıyla Hatem’lere doğru yürüdü.
“Ne yapıyorsun Hatem? Bir çuval inciri berbat edeceksin! Geldiğin gibi git!”
Hatem, Asım’ın bu lafıyla irkildi. Sonra toparlandı.
“Ben buraya, geldiğim gibi gitmek için gelmedim Asım! Sana destek olmaya geldim!”
Zülfiya araya girdi.
“Siz tanıyor musunuz birbirinizi?”
Hatem, ona sadece başını sallayarak karşılık verirken Zülfiya, bu sefer de Asım’a döndü ve hesap sorar bir pozisyon aldı.
“Senin adın Kasım değil miydi? Neden bana öyle söyledin?”
Asım, derin bir nefes aldıktan sonra Zülfiya’ya cevap vereceğine Hatem’e döndü ve son defa konuştu.
“Al Zülfiya’yı ve git buradan Hatem! İşim başımdan aşkın…”
Asım yürüdü, Hatem onun önüne geçip durdurdu.
“Ben sana yardım edebilirim! Unuttun mu? Suriye’de Peçeli olarak at koşturdum! Her yeri biliyorum! Görevin ne, bari onu söyle!”
Asım bir şey söyleyecekti ama irkildi. Tam arkalarında, sokağın çıkışında, Surya’nın bir mensubu durmuş ve onları izliyordu. Çenesini sıkan Asım, hızla koştu; o adam da koşmaya başladı, Asım koştu, adam koştu ve Hatem’le Zülfiya, olduğu yerde şaşkın bir şekilde kalakaldılar.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KONSEY
AventuraTürk'ün 'Devlet-i Ebed Müddet' fikri, evvelde var olduğu gibi ahirde de var ve payidar olacaktır. Bozkurt töresine şekil verenler, Türkiye Cumhuriyeti'ne şimal olmuşlardı. Mustafa Kemal'e Samsun icazeti verenler, Menderes'e yordam göstermiş; Özal il...