KONSEY

Benden Sana Rabîa 🆕

İSTANBUL

Ömerli...

Vazgeçti Asım, silahını indirip yürüdü; o sırada Jafer, tekrar ona dönerek:

"Alnıma silah dayayışını unutmadım Kasım Efendi! Bu yüzden beni, elime ilk defa silah alıyorum diyerek kandıramazsın!" deyince Asım, derin bir nefes aldı. İçinden:

"Ha, o mesele!" diye geçirdikten sonra bir şey demeden ilerledi.

Dürbünle depoyu izleyen Serdar, iki maskeli şahsın depoya doğru yaklaştığını görünce:

"Bunlar da kim?" diye sorarak Dersim'e dürbünü uzattı. Aldı dürbünü Dersim, izledi Asım'la Jafer'i kim olduklarını bilmeden.

"Hedefe yaklaşmakta olan yabancı unsurlar tespit ettim şef, talimatınız nedir?" diye kulaklarında yankılanan sese:

"Beklemede kal Çetin!" diyerek karşılık verdi.

"Ne yapıyoruz şef?"

Kararsızlığı, paçalarından damlıyordu Dersim'in; endişesi, asık suratında fink atıyor ve telaşı, bedenini dürtüp duruyordu.

"Biz inelim aşağı evlat, çatışma çetin geçecek, belli!"

Elini kulağına dayadı, Asım'ın selasını okurcasına:

"Yabancı unsurları indir evlat!" diye talimat verdi.

Mikail, yanında elemanlarıyla, peyder pey ilerliyordu. Bir ara duran Mikail, Asım'la Jafer'i fark etti.

"Lan!" diye fısıldadı, dürbünüyle baktı, ama çıkaramadı.

"Siz de kimsiniz lan?"

Silahını Jafer'e doğrulttu Mikail. Asım, Jafer'in hemen arkasında, temkinli bir şekilde ilerliyordu. Çetin de Asım'ı nişan almıştı, kim olduğunu bilmeden. Mikail, tam tetiğe basacakken Asım, onu fark etti ve hiç düşünmeden Jafer'i iterek:

"Dikkat et!" diye bağırdı. Çetin de tetiğe bastı. Asım'la Jafer, hemen kendilerini, deponun camsız penceresinden içeri attılar.

Duyduğu silah sesleri, ona ninni gibi gelmiş, sızıp kaldığı yerden ayılmak şöyle dursun, kıpırdayamamıştı Barbado; horuldayarak inledi, uyumaya devam etti.

Dersim'le Mikail'in elemanları, birbirlerine mermilerle ikramda bulunurken Asım, deponun içinde, mühimmatlara bakıyordu. Jafer'in gözleri irileşmiş, yuvalarından çıkacak hale gelmişti.

"Ulan bunlar ne? Var ya, bunlarla bir devlet yıkılır lan!"

"Demek tezgâh büyük!" diye mırıldanan Asım, Jafer'in:

"Ne dedin?" diye sormasıyla:

"Nerde bu herif?" diyerek konuyu değiştirdi.

"Ateşin ortasındayız ya, nasıl çıkacağız burdan?"

"Önce şu herifi bulalım da..."

Duraksadı Jafer, kolundan tuttu Asım'ın, gözlerini kısarak sordu.

"Sen, az önce benim hayatımı mı kurtardın?"