TİM SUR'DA

42 18 16
                                    

🎗86. Bölüm🎗

🌎🌎🌎

DİYARBAKIR

Sur’ların kapılarının önünde duran, polis şeritlerinin berisinde park eden ve insanlara, sanki birer kurtarıcıymış izlenimi veren beş VIP siyah minibüsün kapıları, polislerin ve halkın meraklı gözleri arasında açılırken güneş, öğlene tekabül eden bir noktada durmuş ve sıcak ışınlarını yeryüzüne damıtıyordu. Kollarında Al sancak amblemleri, üzerlerinde simsiyah kıyafetler ve kafalarında kar maskeleri olan eli silahlı tim, birer ikişer araçlardan inip etrafa birikirken en öndeki aracın ön kapısı açıldı. Asım, yanında Serdengeçti’yle araçtan inerken Delal ve Merdan, bir arkadaki arabadan inmiş ve onlara doğru gelmişti. Sur taraflarından duyulan silah sesleri, patlayan bombaların yarattığı sarsıntılar ve çatışma sesleri, bu tarafa da taşıyor ve içler acısı bir manzarayı anımsatıyordu.

“Üçe ayrılacağız beyler! Ben ve Serdengeçti, Dağkapı tarafından gireceğiz! Delal ve Merdan da Urfa kapısından girecekler. Peyami ve yanındakiler de, Mardin kapı istikametinden başlayacaklar.”

Asım’ın sesiyle, yanlarında duran iri cüsseli ve yapılı bir adam, adı Peyami olan, başını sallayıp karşılık verdi. Kafasında maske olduğu için yüzü belli olmuyordu. Diğerlerinde de maske vardı. Asım’ın havaya kalkan eliyle, harekât başladı.

Dağkapı…

Polislerin açtığı şeritlerin arasından geçen Asım, Serdengeçti ve yaklaşık elli arkadaşı, hızlıca surun içine girdiler; etraflarını kolaçan ediyorlar, her sese kulak kabartıyorlar ve temkinli bir şekilde ilerliyorlardı. Asım, yanına seken mermiyle tedbire bürünürken Serdengeçti, merminin geldiği tarafa baktı ve yıkık bir duvarın içinden ateş eden adama hediyede bulundu. Adam, göğsünden aldığı mermiyle yere yıkıldı. Asım, yanındaki arkadaşlara bakıp gruplara böldü; iki gruba ayrılan grubun sağda olanının başına kendi geçti, diğer grup da Serdengeçti’ye kaldı. Asım, grubunu alıp sağa doğru koşarak ilerlerken Serdengeçti, kendi grubuyla birlikte sol tarafa doğru hızlandı.

Urfa Kapı…

Terk edilmiş bir çay bahçesine yakın bir yerde, bir ara sokakta bekliyorlardı. Merdan, Delal’ın asık suratını inceledikten sonra sordu.

“Burası, surun en karışık bölgesi Delal! İkiye ayrılırsak, daha rahat ederiz! Sen ne dersin?”

Başını salladı Delal.

“İyi olur! Ne kadar çabuk biterse, o kadar rahat etmiş oluruz!”

“İyi o halde!”

Onlar da ikiye ayrılma kararı almıştı; Delal ve yanındakiler, sağ tarafa yönelirken Merdan ve kalanlar da, sola doğru gitmeye başladılar. Her taraftan silah sesleri geliyordu, toz duman kaplamıştı dört bir tarafı ve sözde halkı için mücadele edenler, şu anda halka karşı ayaklanmıştı. Ortalık baya karışıktı.

Mardin Kapı…

Peyami denilen yeni arkadaş, yanındaki bir adamla birlikte konuşuyordu. Onlar da grubu ikiye ayıracak, sağdan ve soldan ilerleyip hareket ederek işi daha çabuk bitirmeye çalışacaklardı.

Dicle TİM Karargâhı…

“Gözcü dronlar, kumanda ekibi tarafından havalandı Rojda! Birazdan, surdan net görüntüler almaya çalışacağız! Kağan’ın planı, bakalım işe yarayacak mı?”

KONSEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin