Türk'ün 'Devlet-i Ebed Müddet' fikri, evvelde var olduğu gibi ahirde de var ve payidar olacaktır. Bozkurt töresine şekil verenler, Türkiye Cumhuriyeti'ne şimal olmuşlardı. Mustafa Kemal'e Samsun icazeti verenler, Menderes'e yordam göstermiş; Özal il...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☆☆☆
VAN/GEVAŞ
Ağustos sıcağı, gölün nemiyle bir olup kıyıya vururken güneş, öğlenin hararetiyle parlıyordu. Ağustos ayının ilk günüydü. Takvimdeki yapraklar, 1 Ağustos Perşembe gününü gösteriyordu. Yazın en hararetli ayı, gölün nemiyle birlikte boğucu bir atmosfer yaşatıyordu.
Asım, sahildeki bankta oturmuştu. Koyu yeşil gömleğinin önü, tamamıyla açıktı. Beyaz renkli ve hafif boğazlı atleti, sıcaklığın ritmini gösterir gibiydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sıkılmıştı, kolundaki saate bakıp sıkıntılı bir nefes çekti, bıraktı. Duyduğu araba sesi, gülümsemesine neden oldu. Siyah bir araç, onun hemen arkasında durdu.
Dersim, araçtan indi; kapıyı kapatıp etrafa göz gezdirdi ve ayağa kalkıp onu bekleyen Asım'a doğru yürüdü.
"Bari bir kap dondurma getireydin şef!"
Dersim, onun yanında durdu. İkisi de, yan yana oturdu. Dersim, derin bir iç çekti.
"İşler karıştı evlat!"
Asım, Dersim'in bulanık yüz hatlarını inceledi.
"Hayırdır, ne oldu?"
"Senin, Van abisi olmanı hazmedemeyenler var. Tankut mesela... Ve yarın akşamki toplantıda, muhtemelen seni taşa tutacak."
"Okul tatil oldu. Bayhan'ın intiharıyla, o koltuğa beni seçtiler. Bayram'la Kemal'in şahit olması, benim için büyük bir avantajdı."
"Yeni bir düzen kuruldu evlat! İstanbul'daki sarsıntı, burdaki gürültüye tekabül etti ve kaostan sonra, yeni bir düzen oluştu. Sen, bu düzenin kritik ve kilit bir adamısın! Adil Sarıyer'in ölümü, kamuoyunu alt üst etti. Zanlı elimizde!"
"Bizde mi?"
"Evet Asım! Adil'in yakın korumalardan biri, bizim adamımızdı."
"Yani sen, böyle bir suikastin olacağını biliyor muydun?"
