→16. BÖLÜM←

107 28 159
                                    

VAN-GEVAŞ

Sahil...

Çetin'in parmağı, tetiğin üstünde durdu. Başını, usulca kanasın dürbününden kaldırıp Asım'la Özlem'e baktı.

...

İçerdeki adam, kendini Çetin'in arkasına saklayıp kamufle olmaya çalıştı.

"İndir silahını!"

Asım, Çetin'in şakağındaki silaha baktı. Yutkundu.

"Tamam, sakin ol!"

Adam, daha ciddi ve tehditkâr bir tavırla:

"İndir!" diye çıkıştı. Çetin, Asım'ın yüzüne kenetlenmişti. Asım, usulca başını salladı.

"Tamam, indiriyorum." diyen Asım, yavaşça silahı indirmeye başladı. Bir yandan da adamı kolluyordu. Adam, Asım'ı izliyordu. Asım, silahı yere değdirdi. Adam, gülümseyip yerinden çıkarken ve Çetin de, adamı iteklerken Asım, hızla ateş etti ve adam, alnından vurulup yere düştü.

...

Kısık bir sesle:

"Ben, bunu abime yapamam." diye mırıldanırken Asım'ın, Özlem'e sarılıp kendini ona siper etmesiyle tekrar dürbüne eğildi. O sırada dürbünden, Asım'la Özlem'e doğru gelmekte olan Sahra'yı gördü. Sahra, tam Asım'a ateş edeceği sırada Çetin, hiç düşünmeden tetiğe bastı. Sahra, Asım'ın hemen arkasında durmuştu. Arkadan kafasına isabet eden mermiyle, boş bir çuval gibi yere yığıldı.

Özlem, Asım'dan ayrılıp korkuyla:

"Hi?" diye sayıkladı. Asım, acımsı bir şekilde gülümsedi.

"Korkma!"

Özlem, silahını belinden sıyıran Asım'a, iri gözlerle baktı.

"Neler oluyor Asım?"

"Her şeyi anlatacağım, sakin ol!"

Özlem, yutkunup Asım'a bakarken Asım, arkasındaki cesede doğru yürüdü.

...

Sahra, Atalay'ın tepesinde durdu. Hayıflı bir şekilde derin bir nefes alıp başını sallamakla yetindi.

Bahçeye çıkan Sahra, Atalay'ın aracının olmadığını fark etti. Kendi kendine:

"Bu herifler, Atalay'ın arabasını almış. Arabada çip var. Uydudan, aracı takip edebilirim. Umarım bunlar, araçta çip olduğunu fark etmez." diyerek gülümsedi. Tekrar mekanın giriş kapısına yöneldi.

Atalay'ın ceketinin iç cebinden telefonunu çıkaran Sahra, ARAÇ TAKİP uygulamasını açıp izlemeye başladı.

"Güzel!"

Edremit Sahili...

Sahildeki banka oturmuştu Sahra; elindeki telefonun ekranına dalmış, yüzündeki öfke dolu ifadelerle bakıyordu. Hafif esen rüzgâr, saçlarını okşayıp yoluna devam ediyordu. Siyah tişörtünü saran kızıl bluzu, mavi kot pantolonuyla uyum sağlamış; hafif sürmeli gözleri, öfke ve intikam yuvası haline gelmişti. Duyduğu araba sesiyle, telefonu kapatıp cebine koydu. İkindi sonrası hava, giderek serinleşmeye başlıyordu. Bayhan'ın arabası, gelip hemen arkasında durdu. Ayağa kalkan Sahra, araçtan inen Bayhan'a bakarak:

"Türk istihbaratı, neden bizi hedef almış abi?" diye sordu. Bayhan, onun karşısında durup:

"Onu bırak da, bu iş nasıl oldu?" diye farklı bir konu açtı.

KONSEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin