🎗81. Bölüm🎗
🌎🌎🌎
DİYARBAKIR
Dicle TİM Karargâhı…
Rojda, elindeki tabletle Delal’a doğru yürürken Delal, önündeki bilgisayara adapte olmuş ve gözlerini kısarak bir şeyler okuyordu.
“Hatem’den mesaj var.”
Delal, bakışlarını ona çevirdi. Gözlerini kıstı.
“Ne mesajı?”
Rojda, derin bir nefes alarak konuştu.
“Örgütün sempatizan partisi, Suriye’deki olaylar için halkı sokağa davet ediyor.”
Sırtını koltuğa yaslayan Delal, tebessüm ederek kadının yüzüne baktı.
“Halkı mı, militanları mı?”
“Halk kisvesine bürünmüş militanlarını…”
Delal, ne diyeceğini bilemedi. Aklı allak bullak olmuştu. Zaten Kırık’ı bulamamanın vermiş olduğu gerginlik, bütün iliklerine işlemişken o, hâlâ içindeki sıkıntılarla cebelleşip duruyordu.
“Kırık’ı bulmalıyız Rojda! Örgüte giden yol, ondan geçiyor.”
“Ama nasıl bulacağız? Saldığımız adamlardan ses seda çıkmıyor.”
“Biz sokağa döküleceğiz Rojda! Her taşın altına bakacak, her deliği kontrol edecek ve Kırık’ı, ne olursa olsun, nasıl olacaksa olsun, bulacağız! Bu iş canımı sıktı! Diyarbakır’da yanan ateş, diğer şehirlere de sıçramadan bu işi çözelim!”
“Haklısın! O zaman ben, hazırlıklara başlıyorum!”
“Şu saldığımız adamlarla irtibata geç Rojda! Gruplara ayrılacağız! Her semtine, her caddesine ve her sokağına dağılacağız! Kırık Mahmut, yarını görmeden ele geçmeli!”
Rojda, başını salladı. Giderek Delal’a daha çok aşık oluyordu. Ona olan duyguları, kabaran volkan lavlarını andırsa da Rojda, sakin olmayı ve sakin durmayı becermenin bir yolunu mutlaka buluyordu. Onun yanından ayrılırken Delal, kadının arkasından bir müddet baktı; içinde tarifi olmayan, tarife sığmayan ve hatta tarif istemeyen duygular vardı kadına karşı ama bastırmayı beceriyordu işte ve nasıl yaptığına kendi de şaşırıyordu.
Bağlar’da gezen adam, elindeki sıcak çay bardağından bir yudum aldıktan sonra etrafına bakındı; gözlerinde katı bir ifade, suratında bir bilinmezlik ve gizemli bir havası vardı. Üzerine geçirdiği kalın montu, onu soğuktan korumaya yetmese de o, bundan pek rahatsız olmuşa benzemiyordu. Kaldırımda durmuş, çayını yudumlayıp etrafına bakınıyordu. Telefonuna gelen mesajın sesi, onun tekrar etrafına bakınmasına neden oldu. Çıkardı cebinden telefonunu, ekran kilidini açtı ve mesajı okudu.
“Bekleyeceğin konum…”
Konumu ezberleyip mesajı silerken yanından geçen dilenci kılıklı adama baktı göz ucuyla; Kırık’tı bu ama adam, onu tanımıyordu. Rojda’dan gelen mesajla yerinden ayrılırken Kırık, uzaklaşmakta olan adamın arkasından gülümseyerek baktı.
Dörtyol civarında gezinen adama da aynı mesaj gelmişti; o da mesajı okuduktan sonra silmiş, verilen konuma gitmek üzere yola düşmüştü ve insanların arasından sıyrılarak ilerlemeye başlıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KONSEY
AdventureTürk'ün 'Devlet-i Ebed Müddet' fikri, evvelde var olduğu gibi ahirde de var ve payidar olacaktır. Bozkurt töresine şekil verenler, Türkiye Cumhuriyeti'ne şimal olmuşlardı. Mustafa Kemal'e Samsun icazeti verenler, Menderes'e yordam göstermiş; Özal il...