Wattys 2020 Genç Yetişkin kazananı.🏆
Yıldızlar üzerimizde parlarken kafamı kaldırdım. Gözlerindeki derinliğe bakmaya dayanamıyordum. Bir erkeğin beni bu şekilde etkilemesine izin veremezdim ama şu an yanımda oturmuş yıllardır korktuğum şeyi bana hi...
Bu şarkının değeri bende çok büyük. Bu şarkıyı bana ilk öneren kişi, hayatım boyunca âşık olduğum ilk ve tek insandı. İlk onun sayesinde, bir yaz gecesi onunla konuşurken dinlemiştim.
Muhtemelen bunu asla görmeyecek ama her nerede kiminleyse umarım mutludur. Çünkü çok iyi bir kalbi vardı. Bana tüm erkeklerin aynı olmadığını gösterdiği için ona minnettarım.
•Bu bölüm, tüm âşıklara ithaf edilmiştir.•
Keyifli okumalar 🐞
Kar Küresinin İlk Dansı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"O, üzerime yıkılan tüm duvarları tek tek kaldırıp inşa ediyor, onları en sevdiğim renklere boyuyordu. Bir ev, bir oda, hiç olmazsa bir sığınak veriyordu bana."
O gece, bana tüm şarkıların sözlerini unutturan; tüm tabloların tüm renklerini karıştıran, başımı döndüren bir öpücük verdi.
Dudakları benim dudaklarıma öyle basit bir dokunuş bırakırken kalbim ağzımda atıyordu. Günlerdir karşımda duran bu kıvrımlı yumuşak dudakları şimdi benim dudaklarımda kayıyor, ayaklarımı yerden kesen öpücükler bırakıyordu. Tenimin altında, ruhumun içine ulaşan bir yol varsa o yol artık tamamıyla kelebeklerle doluydu. Ürperti tüm bedenimi ele alırken ruhum da bu kelebeklerle ürperiyordu.
Parmaklarım onun göğsünde durmayı kesip yukarıya, yüzüne doğru çıktı. Saçlarına dokunmayı o kadar çok istiyordum ki. Yumuşacık saçları, sert çenesi ve pürüzsüz teni benim cennetimdi. O an, sanki tüm bunlar bana aitti artık.
Sonra kendini birkaç santim geri çekti ve masmavi derin gözleri benim gözlerime tüm yüzyılları aşarak geçti. O zaman anlamıştım, karşımda duran bu adam gerçekten benimdi ve ben onundum. Hiçbir güç bunu bozamazdı.
Elimle yanağına, sert hatlarına dokundum. Yüzünün her santimini ezberlemek ister gibi baktım. Onun bakışları da hayranlıkla bana bakıyor, yanaklarımın kızarmasına sebep oluyordu. Dayanamayıp tekrar dudaklarına bir öpücük için yöneldim. Yıllarca sussuz kalmış gibi susamıştım ona. Batı'nın öpücüğüme verdiği karşılık bu sefer öyle şiddetliydi ki onun da benim dudaklarım için yandığını hissedebiliyordum. Bedenimde onun için oluşan ateşle nefesim kesilerek sonsuza kadar dilini ve dudaklarını hissetmek istedim.
Yumuşak, sıcak dudakları benim dudaklarımla dans ederken zihnim hafif bir piyano notasıyla küçük bir masalı vadetti bana. Batı'nın yüzüne dokunan parmaklarım boynuna, oradan da göğsüne doğru yol aldı. Ensemdeki saç diplerimi okşayan kemikli parmakları kalbimin ortasında dayanılmaz bir ürperti oluşturuyordu. O ürperti tüm bedenimi ele geçirip beni derin bir utançla yalnız bırakıyordu.
