55-Beyaz Tema

5.8K 667 1K
                                    

Bu bölüme sınır koymuyorum ama lütfen boş bırakmayın 🥰🥰🥰

Benim için aşağıdaki fotoğrafı hazırlayan Simay_kmbtli bebeğime teşekkür ederim. Bu bölümü sana ithaf ediyorum.

Keyifli okumalar perilerim 🐞

Sevmekten Usanmam
Pinhani

Sevmekten UsanmamPinhani

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Özlem Koca Bir Dünyadır

"Bakışları çok acayip hissettiriyor, masum bir çocuk gibi ama insanı yine de utandırıyor"


Çok denedim. Kelimelerimle ona olan özlemimi anlatmayı, içimdeki duyguları kağıtlara dökmeyi denedim. Sanırım son yirmi günde binlerce defa yaptım bunu. Ama ne günlüklerim ne de defterlerim anlıyordu beni. Kendimi ona sarılmak isterken buluyordum ve bu duygu o kadar berbattı ki aynı zamanda hem iyi hem de kötü hissettiriyordu. Bazen aşkın tamamen delilik olduğunu düşünüyordum. Ve farkındaydım ki, ben de ona kapılıp aklımı kaçırmışım.

İnsan beyni, fazlasını alınca az olana tahammül edemiyor. Ona sarılıp dudaklarını öpüp tenini hissettikten sonra böyle uzak kalmaya dayanamıyordum. Bana her gün yazıyor ve nasıl olduğumu soruyordu. Sürekli konuşuyorduk ama onu yanımda istiyordum.

O gece, Batı'yı görmeyeli yirmi gün olmuştu. Temmuz sıcağı, oturduğum balkonda tenime vuruyordu. Elimde Eda'nın yapmış olduğu aromalı çay ile birlikte cırcır böceklerinin seslerini dinliyordum. Karşımda dalgın dalgın geceyi izleyen Eda duruyordu. Dirseğini masaya dayamış, yüzünü minik avucunun içinde tutmuştu. Onun bu masum görüntüsü ne kadar güzel olursa olsun, içinde hâlâ kırgın bir kız çocuğu olduğunu biliyordum. Benim belki de asla anlayamayacağım derecede seviyordu Doğukan'ı. Ne olursa olsun o sevgi hep kalbinde saklı saklı kalacaktı. Doğukan dönüp de İlay ile birlikteliğine devam etse bile.

Yağmur, mutfak kapısından balkona çıkıp yanımıza geldiğinde bakışlarım onun yüzüne döndü. Aramızda yaz ayını en çok seven oydu. Çünkü çok sevdiği mini şortlarını giyip askılı kısa tişörtlerini üstüne geçirebiliyordu. Tıpkı o gece yaptığı gibi.

"Ne bu suskunluğunuz?" diye sordu oturunca. Cırcır böcekleri uzaktan şarkılar söylemeye devam etti.

"Bilmem, gecenin sesi çok güzel..." dedim. Açık hava bana hak verir gibi ılık bir rüzgarla tazelendi. Yağmur, gözlerini hafifçe kısıp gözlerime baktı. Oturduğu sandalyede arkasına yaslanmıştı.

"Ne o," diye sordu rahat bir şekilde. "Şair mi oluyorsun?"

Gülümseyerek Eda'ya baktım. "Bu gidişle olacağım galiba." dedim. Eda'nın suskun hali devam ederken söylediklerimi anlıyor gibi hafifçe gülümsedi. "Ama tek şair olacak olan ben değilim galiba." diye devam ettim. Bakışların Eda'nın üzerinde ima ile durmaya devam etti. "Bazıları aşktan mesnevi yazmak üzere "

Batı Sahili Ve Kar KüresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin