Keyifli okumalar perilerim 🐞
Kuzey Yıldızı
Serenay Sarıkaya
Siyah Smokin Ve Mavi Elbise
"Geri dönmek istemeyen birini döndüremezsin. Tıpkı kurtarılmak istemeyen birini kurtaramadığın gibi."
Evin içi ıssız bir karanlığa gömülmüştü. Koridor, sokak lambasının loş ışığı ile zar zor aydınlanıyordu. Biz üç kadın, Eda'nın tek kişilik yatağında birbirimize sarılmış şekilde uykuya dalmıştık. Okulda olanlardan sonra evde sessiz sessiz ağlamıştı Eda. Hıçkırıkları biz yatağa geçtikten bir süre sonra azalmış ve ondan sonra da tamamen sessizliğe mahkum olmuştu. Canı acıyordu. Hayat en güzel kaplere sahip insanlara bile acımıyor, oradan oraya savuruyordu.Hepimiz bir şeyleri kaybetmiştik. Ne kadar iyi olup olmadığımız önemli değildi, günün sonunda hepimizin ellerinden bir şeyler kayıp gitmişti. Bir sabunun yüzeyi kadar kaygan, bir dikenin ucu kadar acı verici olmuştu.
Yağmur hayatının aşkını kaybetmişti. Yıllar önce kendi elleriyle toprağa verdiği kişi onun hayatı boyunca en sevdiği kişi olmuştu. Belki başka birini sessizliğe sürükleyecek böyle bir yaşantı, onu daha da yoldan çıkarmıştı. Her gün eğleniyor, eksik yanını başkalarıyla kapatıyor ve insanlara en ufak acıma göstermiyordu. Canı çok fazla acıyan insanlar başkalarına kıyamaz derlerdi ama sanırım bu durum Yağmur'da ters tepmişti. Birlikte zaman geçirdiği her erkek onun için bir arayıştı, belki de bu yüzden aldatıldığı zaman üzülüyor ama pek de umrunda olmuyordu.
Eda umudunu kaybetmişti. Ailesinin yaşadığı sorunlar ve yokluk yüzünden hayalini kurduğu her şeyi bir kenara atmış ve onlara rahat bir hayat verebilmek için çalışmaya başlamıştı. TESA'ya kabul edilemek için o kadar çok çalışmıştı ki hayal kurmayı unutmuştu. Artık kendisi için yaşamıyordu. Yine de aramızda her zaman en mutlu olan kişi o oluyordu.
Ben, çocukken sahip olduğum ailemi yavaş yavaş kaybetmiştim. Babamın gidişiyle annem iyice delirmiş ve kontrolden çıkmıştı. Yıllarca psikolojik şiddet görmüştüm. Bu bazen fiziksel şiddete de dönmüştü. Yine de olan her şeyden sonra hâlâ babamın gelme ihtimaline tutunmuştum.
Fakat bazen tutunduğumuz şeyleri bırakmak zorunda kalıyorduk. Çünkü tutunmak avuç içlerimizi kanatıyordu.
Gözlerim açık bir şekilde beş dakika boyunca karanlık duvara bakıp durdum. Belki benim de bazı şeyleri bırakma vaktim gelmişti. Onca yıldan sonra babama yazmayı ve onun geri döneceğini düşünmeyi bırakmam gerekiyordu. Hâlâ bir yerlerde nefes alıyor olduğunu düşünmek bile bana güç veriyordu ama beklemek tüm gücü tekrar emiyor ve beni zayıf bırakıyordu.
Eda'nın üzerinde duran kolumu yavaşça kaldırdım. Sırtına yaslamış olduğum başımı da çekip küçük bir çocuk kadar masum uyuyuşuna baktım. Yüzünde hâlâ hüzün vardı. Bir insan nasıl olur da Eda'ya kıyabilirdi ki? Yağmur, Eda'nın Batı'ya aşık olma ihtimalini dile getirdiğinde bile ona kızamamıştım. Böyle bir şey olsa bile ona kızamazdım ki. O benim kız kardeşimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Batı Sahili Ve Kar Küresi
Teen FictionWattys 2020 Genç Yetişkin kazananı.🏆 Yıldızlar üzerimizde parlarken kafamı kaldırdım. Gözlerindeki derinliğe bakmaya dayanamıyordum. Bir erkeğin beni bu şekilde etkilemesine izin veremezdim ama şu an yanımda oturmuş yıllardır korktuğum şeyi bana hi...