Wattys 2020 Genç Yetişkin kazananı.🏆
Yıldızlar üzerimizde parlarken kafamı kaldırdım. Gözlerindeki derinliğe bakmaya dayanamıyordum. Bir erkeğin beni bu şekilde etkilemesine izin veremezdim ama şu an yanımda oturmuş yıllardır korktuğum şeyi bana hi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uçurumsal Durumlar
"Biz, bir kar Küresinin içinde dans edip duruyoruz."
•
Hayatım boyunca tek istediğim şey, bir piyanist olmaktı.
Kocaman bir sahnede, pür dikkat bakışların arasında yerini almış kızıl saçlı bir piyanist. On binlerce seyircinin benim için bilet almasını ve koltuklarında hayranlıkla, sessizce beni dinlemesini isterdim.
O küçük odamda, ay yükseldiği zaman her akşam piyanonun başına otururken ve notalarla konuşmaya başlarken ben, kendi zihnimin içinde o sessiz sahnedeydim. Hiçbir şey bu duygu ile kıyaslanamaz, hiçbir şey bu kadar iyi hissettiremez sanıyordum.
Tâ ki o çatıda, gökyüzünün altında Batı ile oturana dek.
Tek bir adamın milyonlarca insanın yerini alabildiğini ve hatta çok daha değerli olabildiğini hissettim. Burası bizim sahnemizdi ve biz birlikte bir melodiydik artık. Birimiz olmasa, geri kalan bütün notalar anlamsız hale gelirdi.
"Ben de seni seviyorum." dedim kısık bir sesle, sadece onun duymasını ister gibi. Hafif bir rüzgar ikimizin arasından geçerken Batı'nın bakışlarında gerçek bir samimiyet vardı.
"Bak sen." dedi şakayla gözlerini üzerimden ayırmadan. Bakışlarımı gökyüzüne çevirdim. Gülümsemem yüzüme yayılmış, içimi kelebekler doldurmuştu. Kimsenin bakışları beni utandıramazdı ama söz konusu Batı olduğunda o kadar rahat olamıyordum. Alev alan mavi gözleri vardı onun, içinde milyon tane duygunun bulunduğu bir okyanus... Zihninde benim için ne geçiyordu bilmiyordum bile.
"Tüm bunlar ne zaman başladı anlamadım." dedi aramızdaki duyguları kastederek. "Yavaş ve habersiz oldu."
Başımı onaylayarak salladım ve tekrar ona baktım. Yavaş yavaş içimi ele geçiren sevgisi, zamanla tüm benliğime sahip olmuştu.
"Ben de." dedim duygularımı anlatmak ister gibi ama böyle zamanlarda kelimeler eksik kalıyordu. "Sen beni annenle tanıştırdın," dedim parmaklarını tutmaya devam ederek. "Ben de seni Kıvanç'la tanıştırmak istiyorum."
Cevap vermeden önce diğer elini saçlarının arasına geçirdi ve bakışları uzak bölgelere bakarak kısıldı. "Kıvanç'la zaten tanışıyoruz." dedi gönülsüzce.
"Gerçek anlamda tanışmıyorsunuz ki. O seni sadece okuldan biliyor, sen de onu benim anlattığım kadarıyla tanıyorsun." dedim.
