Wattys 2020 Genç Yetişkin kazananı.🏆
Yıldızlar üzerimizde parlarken kafamı kaldırdım. Gözlerindeki derinliğe bakmaya dayanamıyordum. Bir erkeğin beni bu şekilde etkilemesine izin veremezdim ama şu an yanımda oturmuş yıllardır korktuğum şeyi bana hi...
Lütfen oy ve yorum verin okurperiler. Keyifli okumalar 🧚
(Şarkıları multiden açabilirsiniz)
Charlie Puth Dangerously
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gökyüzüne Âşık Olan Çatı Katı
"Çiçekler, üzerilerine basılsa bile büyürler."
26 Mayıs Salı
Not defterimi, daha doğrusu son zamanlarda günlük yerine kullanmaya başladığım mavi not defterimi küçük çantamın içine atıp oturduğum yataktan kalktım. Hayat, insanı birçok kez inanç ve şüphe arasında bırakıp dururdu. Bu iki kelime çok uzak görünse de, aslında birbirlerine tek yumurta ikizleri kadar benzererlerdi. Öyle ki bazen ayırt etmek çok zor bir hâl alırdı.
Aynanın karşısına geçip dağınık topuzla toplamış olduğum saçlarıma son kez baktım. Gözlerim her zaman şüpheyle bakar, ruhum tereddütle bedenimin içinde hareket ederdi ama bu sefer bir çok şey farklıydı. Kalbimin içinde inanç yeşermeye başlamıştı.
İnanç...
Öyle benziyordu ki şüpheye. Tamamen ona karışıyordu bazen. Ve ben son zamanlarda karşımda duran adama karşı hissettiğim inancın şüpheye dönmemesini umuyordum.
Havanın serin oluşunu göz önünde bulundurarak ince, krem bir kazak giymiştim. Altına da vazgeçemediğim dar eteklerimden birini geçirip dolaptan ayakkabılarımı çıkarmıştım. Görüntüm beni tatmin etmişti.
Batı için giyinmiştim.
Son bir haftadır onunla vakit geçiriyor, okula gidemediğim için geri kaldığım konuları ondan öğreniyordum. Bana fazlasıyla yardımcı oluyordu. Mükemmel bir öğretmendi ama dikkatimi ondan alamadığım için genelde eve gelip tekrar etmek zorunda kalıyordum. Yoksa zihnimde kalan tek şey onun güzel gülümsemesi oluyordu.
Mutluydum. O da öyle.
Kütüphaneye gizlice ilk girişimizin üstünden bir hafta geçmişti. Onun haricinde iki defa daha girmiştik. Ve bu alışkanlık yapmaya başlamıştı. Bu sefer hiç okumadığımız kitapları okumak için gidiyorduk. Bazen o bana okuyor, bazen de ben ona okuyorum. Onun bana okumasını daha çok seviyordum çünkü göğsüne sırtımı yaslayıp sesini dinlemek huzur vericiydi. Öyle anlarda sanki aramızda görünmez bir bağ varmış gibi hissediyordum. Ailenin ne demek olduğunu doğru düzgün bilmiyordum bile ama onu ailemmiş gibi seviyordum. Yıllardır yarım olan parçamın diğer yarısını bulmuştum. Batı'nın her parçası bana uyuyor, beni tamamlıyordu. Ve ben ona kör kütük aşık olmuştum.
