Wattys 2020 Genç Yetişkin kazananı.🏆
Yıldızlar üzerimizde parlarken kafamı kaldırdım. Gözlerindeki derinliğe bakmaya dayanamıyordum. Bir erkeğin beni bu şekilde etkilemesine izin veremezdim ama şu an yanımda oturmuş yıllardır korktuğum şeyi bana hi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SafKötülük Ve Meleksi Maske
"Usulca utangaç bir rüzgar eser vadilerde Ve güneş iner rayların üzerine Odasında yapayalnız ağlayan kız Bir şarkı mırıldanır göz yaşları bitince."
(Emsal)
Hayatım boyunca öğrendiğim bir şey varsa o da herhangi bir şeye susunca susulan şeyin daha kötü bir şekilde geri geldiğiydi. İçinde kötü niyet taşıyan hiçbir şey karşılıksız kalmazdı ama bir iyilik yaptığınızda karşılığı olmayabilirdi. Bu yüzden gerçek iyi dedikleri şey, karşılık beklemeden el uzatan, kendini öne atan kişiydi.
Hepimiz tanrının zavallı çocuklarıydık. Ve Tanrı, kötü olsak da severdi bizleri. Fakat ceza gerektiren şey, kötü bir kalbin üzerine iyi bir maske dikmiş olmaktı. O zaman aldatmaya girerdi her şey, dürüstlükten uzaklaşılırdı. Ve arkadan bıçaklayan her bir kişi, elbet karşılığını alırdı. Tanrı böyle eğitirdi bizleri.
Kimilerini geride bırakmış, belki de arkasından bıçaklamıştım. Yaptığım her şeyin bedelini ödemiştim. Ama asla İlay gibi olmamıştım. Ya da konuşup duran diğer kızlar gibi...
Öğrendiğim bir diğer şey ise, insanların ulaşamadıkları şeylerden nefret etmeleriydi. Bir kimsenin nefretini kazandığımda artık kendimi suçlamıyordum. Çünkü insanları incitecek hiçbir şey yapmıyordum. Ama bu sefer kararımı değiştirmiştim. Eğer benden nefret ediyorlarsa en azından bunun hakkını vermeliydim.
Kapıyı açıp çıktığım zaman konuşan sarışın kız ile göz göze geldik. Muhtemelen saçlarını çok fazla boyadığı için yıpratmış ve diplerinin uçlarından farklı görünmesine sebep olmuştu. Onun kahve gözlerindeki şaşkın bakışlarından sonra diğerleri de bana baktığında acınası durumlarına gülümsedim.
"Bu yaptığınız çok ayıp ama..." dedim sahte bir şekilde. Biri siyah saçlı, diğeri yine sarı ve kısa saçlıydı. Adımlarımı yavaşça ve oldukça sakin tavırlarla onlara doğru attım. "Oysa siz sürtükler gelip bana sorsaydınız size işlerin nasıl yürüdüğünü söylerdim."
Diğer ikisi birbirine baktıktan sonra tekrar bana çevirdiler bakışlarını. "Yanlış anladın." dedi az önce konuşan sarışın. Onu duymamış gibi diğerine baktım. Siyah dalgalı saçları ve siyah gözleri vardı.
"Sen miydin Batı'nın 'ağzına düşen' " diye sordum. Ve benim gibi onunla birlikte olacak olan.
Üstüne bastırarak kelimeleri söylediğim için yutkundu ve başını zoraki bir şekilde salladı. Bu okuldaki herkes hakkımda yalan haber söylendiğinde neler yaptığımı az çok biliyordu.
