47-Lotus Tema

6.5K 684 1K
                                    

Keyifli okumalar perilerim 🐞

This Love
Taylor Swift

This LoveTaylor Swift

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hüznün Taktığı Maske

"Onun görünen ve görünmeyen her parçasına, benim görünen ve görünmeyen her parçam tutulmuştu."


Kapkaranlık bir gökyüzüydü üzerimizdeki.

Yıldızların neredeyse hepsi şehrin ışıkları tarafından öldürülmüş, görünmeyecek kadar uzaklaşmış, sanki saklamış gibiydi. Hafif sisli bir bulut katmanı oluşmuş, o sisin bir kısmı da şehrin üzerini sarmış tüm o karanlığın içinde usul usul akıp gidiyordu.

Arabanın camından bakarken tüm şehir de o sis yığını gibi akıyordu. Ama şehrin uzaklaşması daha hızlı ve daha uğursuzca görünüyordu. Bu görüntü içimdeki kötü hise katılıp beni daha da kötü hissettiriyordu. Başımı camdan çekip Batı'ya baktım. Endişeliydi. Sessiz kalmayı tercih ettiği için hiçbir şey söylememişti ama bazı sorunların olduğunu anlamıştım. İlay'ın aramasını kapattıktan sonra olabildiğince hızlı bir şekilde arabaya geçmiş ve bilmediğim bir yere doğru sürmeye başlamıştı.

Eli vitesin üzerinde dururken tereddütle elinin arka yüzeyine dokundum. Bakışları elime refleksle döndükten sonra tekrar yola bakmaya devam etti. Gözlerinde gökyüzünün de bıraktığı karanlık ile beraber gece mavisi ya da lacivert bir görüntü oluşmuştu. Belki de duygularıydı onu bu şekilde gösteren.

"Endişelenme." dedim onu sakinleştirmeye çalışarak. kardeşi hayatı boyunca sahip olduğu tek şeydi ve onun zarar görme ihtimali Batı'yı dehşete düşürüyor olmalıydı.

Parmaklarımı usulca elinin içine aldığında dikiz aynasına baktı. Saatler geceye yaklaştıkça yollar daha sakin ve boş bir hal almıştı. Bu da Batı'nın giderek daha da hızlanmasına sebep olmuştu.

Sahil yolundan bir süre ilerledikten sonra büyük bir yalının önünde durduk. Etraf sessizdi ama şehrin ışıkları parlaktı. Batı indiği gibi hızla eve doğru ilerledi. Peşinden gitmeye başladığımda kapıya vuruşları duyulmaya başlamıştı bile. Sabırsız halleri içinde ne hissettiğini anlamak imkansızdı. Öfkeli miydi, yoksa korkuyor muydu? Belki her ikisi. Bu şey her ne ise onu mahvediyor olmalıydı.

Kapı açılınca ardından İlay göründü. Ağlamaktan kızarmış gözleri ile Batı'yı gördüğünde tekrar iç çekti ve belki de zar zor bastırdığı ağlama ihtiyacını kontrolsüzce bıraktı. Duyguları dışarıdan yüzüne vuruyor, onu acı içinde bir hale sokuyordu. Daha önce İlay'a bu kadar üzüldüğümü hatırlamıyordum. O ana kadar onun insan olduğunu bile unutmuştum. Tıpkı onun benim insanlığımı unuttup canavarmışım gibi davrandığı gibi.

"Batıkan!" dedi ağlamaklı sesinin arasından ve Batı'nın gövdesine sarılıp saklanmak ister gibi usulca ağlamaya devam etti.

Batı sadece kardeşini görmek istiyordu, bunu yüzünden, endişeli mavi gözlerinden görebiliyordum. Ama İlay'ı çekip kendinden uzaklaştıracak kadar kalpsiz değildi. Yıllarca yakın arkadaşı, hatta kardeşi gibi görmüş ve onunla onca zamanı birlikte geçirmişti. Üstüne üstlük İlay onun kardeşinin sevgilisiydi.

Batı Sahili Ve Kar KüresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin