64-Siyah Tema

6.1K 696 1K
                                    

Merhaba civcivlerim🐣

Finale bir bölüm kalmışken küçük bir itiraf yapacağım. Tıpkı Emsal gibi benim de anksiyete bozukluğum var. Finali bunca zaman kafamda güzel bir şekilde kurgulamışken tam da final zamanına denk gelen ruh halimdeki değişiklik, beni inanılmaz etkiliyor.

Bunun sebebi de dünyada oluşan kaos. Aslında haberleri izlememem ve hatta Instagram'a hiç girmemem gerekiyor ama kendimi durduramıyorum. Artı olarak bir de ailevi sorunlarım var. İnanılmaz stresli ve korkunç geçiyor benim için.

Sizden istediğim şey şu, final muhtemelen istediğim gibi olmayacak. Onu tam olarak istediğim gibi yazamayacağım. Ama eğer siz de finali eksik görürseniz bunu anlayışla karşılayıp lütfen düzgün bir dille bunu bana söyleyin. Birçoğunuzun yorumları çok güzel ama bazılarınız kötü şeyleri görüyor sadece. En azından bu konuda ne kadar hassas olduğumu bilmenizi ve kendimi toparladığım zaman bu bölümleri düzenleyeceğimi bilmenizi istiyorum. Sizi seviyorum❤️

İthaf: hikayede0 ve Zeynep13590 💖

Keyifli okumalar 🐾

Pencere
Hande Yener

Her Şey Güzel Olacak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Her Şey Güzel Olacak

Biri hayatınıza girdiği zaman zihniniz onu birkaç basit sıfatla kodlar. Büyük gözler, güzel saçlar, kıvrımlı hatlar ya da belki güzel bir gülümseme... Benim için Batı'yı ilk gördüğümde bu kelime kıvrımlı saçlardı. Saçları kıvırcık olduğu için değildi aslında, sadece dağınıktı. Dudakları hep aynı donuk ifadeyi korurken gözleri de aynı şekilde donuk olmaya çalışıyordu. Ama o sert bakışlara bir ad veremiyordum. Kibir, öfke, nefret ya da bambaşka bir şey... Bilmiyorum. Onun bakışlarına anlam verebilen, bir kalıba uydurabilen kimseyi tanımıyorum. Bu yüzden zihnim hep saçlarını kodlamıştı bende. Uzaktan bile gördüğümde ona ait olduğunu bildiğim, sonsuza kadar sadece onun olarak kalacak o kıvrımlar.

Bedenini ezberlemiş ve onu ona tıpatıp benzeyen kardeşinden bile bir bakışta ayırt eden ben bile, ruhunu tam olarak keşfedememiştim. Mesela bazen çok öfkeli oluyordu, konuşamıyordum bile. Ama bazen de sevgi dolu oluyordu, sesi küçük bir çocuğun sesi kadar masum geliyordu. Her şekilde o Batıkan Tus olarak kimseye benzemeyen biriydi. Benim Batımdı, kimsenin değil.

Evin içine hapsolmuş olsak da benim asıl evim zaten yanımdaydı. Sahilin tuzlu kokusu olmadan duramayan ben, Yağmur'un deyimiyle Ariel; benim için dünyanın en güzel sahili onun mavi gözlerinin içinde yer edinmişti. Tanrı bunu bir hediye gibi vermişti bana.

Ben, mavi gözleri güzel bulmayan ben, onun göz bebeklerindeki halkalara bile aşık olmuştum. Hayat bana sevmeyi tekrar öğretmişti.

Batı Sahili Ve Kar KüresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin