Keyifli okumalar. Lütfen oy ve yorum bırakmayı unutmayın ❄️
15. Bölüm: Sokak Lambası
Karya'nın Ağzından
Gecenin bir saati, gözlerim pencerede. Onu bekliyorum saatlerdir, gelmesini ve söz verdiği gibi bedenimi şu tutsaklıktan çekip kurtarmasını istiyorum. Hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim kendimi, bir çöp torbası gibi kenara itilmiş ve dışlanmış... Babam odaların ardına sakladığında bile bir nebze değerli gibiydim. Şimdi öyle yalnızım ki, herkes gitmişken geleceğine inandığım tek kişi var.
Deniz...
Yerimden kalkıp huzursuzca dolanıyorum odada, üzerimde gece elbisem, kimse gideceğimi anlamasın diye giydim. Altına kalın bir şeyler giydim, hava dışarıda soğuk gibi. En azından pencereden öyle görünüyor, kar yağmaya ve yağmaya devam ediyor.
Tam odanın ortasındayken küçük bir hareketlilik fark ediyorum. Pencerenin pervazına koşar adımlarla atıyorum kendimi. Saatlerdir bekliyorum onu, saatlerdir. Ve şimdi burada, bu pencerenin altında duruyor. Toplamış olduğum eşyalarımı küçük bir çantaya koymuştum, o çantayı sol elime alıp sağ elimle de yavaşça pencereyi aralıyorum. Bir an geriye dönüp kapının altındaki aralıkta göz gezdiriyorum. Kimsenin gelmiyor olduğuna emin olduktan sonra çantamı aşağı atıyorum. Terk ediyorum burayı, beni görmezden gelen insanları ve korunması gereken küçük bir çocuk olduğumu düşünenleri geride bırakıyorum. Onlar beni geride bıraktılar, ben de arkama bakmamak için söz verdim kendime.
Aşağı indiğimde ''Emin misin?'' diye soruyor Deniz. Onun gözlerinde gördüğüm sevgiyi başka hiçbir yerde görmedim, yine de bazen öyle donuk görünüyor ki gözlerime. Bu da o anlardan biri, tereddüt hissediyorum sanki.
''Evet, eminim.'' diyorum duygularımı göstermeden. ''gidelim lütfen.''
Bakışlarındaki kararlı adam çıkıyor ortaya, son defa birkaç metre yüksekte duran pencereye bakıyor. Hemen sonra sıkıca tutuyor elimden. Çok güçlü elleri var, teni bir duvar gibi. Bense kavanozun içinde büyütülmüş küçük siyah bir gül gibiyim. Kendimi öyle kırılmaya yakın hissediyorum ki, o beni tutuyor her defasında.
Belki de onu bu yüzden seviyorum.
''Her şeyi bırakıp benimle geliyorsun,'' diyor yanımda yürürken. Çantamı sıkıca tutmuş, bakışları hep dikkatle çevrede dolaşıyor, sanki tetikte olmak için doğmuş gibi. ''ben de seni hayatım pahasına koruyacağım.''
Başımı kaldırıp ona bakıyorum, hemen tepede kocaman ve sapsarı bir dolunay var. Deniz'in zaten güzel olan yüzü, bu dolunay ile birlikte kutsal bir hal almış sanki. Tertemiz cildi ve insanı deliye döndüren o bakışları bu gece farklı. ''söz veriyorum,'' diye devam ediyor.
Gizlice geniş bahçeden çıkıyoruz. Kapıda güvenlik için bekleyen adam yerde yatıyor, Deniz kimseye görünmeden her defasında içeriye nasıl giriyor bilmiyorum ama bütün bunlar artık korkutmuyor beni. Hatta öyle normal ve basit bir durum ki, adamın yanından yürüyüp geçerken dönüp bakmıyorum bile. Abimin bu adamla konuştuğu zamanı hatırlıyorum, beni eve bıraktıktan sonra sıkıca tembihlemek için ciddi bir konuşma yapmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Batı Sahili Ve Kar Küresi
Teen FictionWattys 2020 Genç Yetişkin kazananı.🏆 Yıldızlar üzerimizde parlarken kafamı kaldırdım. Gözlerindeki derinliğe bakmaya dayanamıyordum. Bir erkeğin beni bu şekilde etkilemesine izin veremezdim ama şu an yanımda oturmuş yıllardır korktuğum şeyi bana hi...