43-Lotus Tema

6.2K 674 1.1K
                                    

Keyifli okumalar perilerim 🐞


Kapkaranlık Her Günüm
Sena Şener

Kapkaranlık Her GünümSena Şener

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kısa Film

"Yalnızdım tek bir kurşunla, savaş alanında. Ben de kendimi öldürdüm onunla. "

Karanlığa ihtiyacım vardı.

Tüm ışıkların kör edici etkisini zihnimde söndürüp yok etmeye ve ışıksız, donuk bir alanda tek başıma kalmaya ihtiyacım vardı. Sessizlik. Bir insanı delirtmeye yetecek o nadir şeylerden biri sessizlikti ama o an muhtaç olduğum yegâne şey, hiçbir kelimenin olmadığı bomboş bir sayfa gibi tertemiz sessizlikti. Ruhum avuç içlerimden kayıp yerin altına doğru kayıyor, tüm ölü bedenlerle bir oluyor gibi hissediyordum. Kalbim onun kayıp gidişiyle çırpınıyor ve tek başına kalıyor olmanın umutsuzluğu içinde göğsümü dövüyordu.

Ekranı sertçe kapattım. Işıklar bedenime vuran birer kurşunmuş gibi her ışık kaynağını söndürdüm. Karanlıkta kalıp dünya hiç var olmamış gibi odanın ortasında durdum ve bekledim. Parmak uçlarımın titremeye başladığını, bedenimin bir tepki için bana yalvardığını biliyordum. El yordamıyla titemeye başlayan aciz bedenimi zorla yatağa doğru çevirdim ve birkaç adım atarak çaresiz bir şekilde kendimi yatağın içine soktum. Tamamen altında kaldım örtünün. Zifiri karanlıkta bacaklarımı kendime çekerek şiddetlenmeye başlayan titremelerimi kontrol altına almaya çalıştım.

Ama boğuluyor gibi hissediyordum.

Dünya üzerinde bana yardımcı olabilecek tek bir kişi vardı ve ben onun güvenini ellerimle kırıp atmıştım. Bana yapılan saçma bir oyuna kanıp verdiğim sözü kırmıştım. O sözü kırmakla beni kalbine alan adamı da kırmıştım. Sınırlarının ne kadar keskin, kurallarının ne kadar katı olduğunu bilmeme rağmen bir oyunun kurbanı oldum.

Kendimi o evde savunmasız bir şekilde uzanıyor gibi hissediyordum. Vadideki ıssız ve yalnız evde, eski duvarların arasında tek başıma. Bacaklarımı kendime çekmiş, yanağımı soğuk tahtalara yaslamış tozların uçuşmalarını izliyordum. Uzaktan yabancıların sesleri geliyordu kulağıma. Duvarlarda yankı yapıyordu. Titriyordum. Yaklaşıyorlardı sanki. Sürekli yaklaşıyorlardı ama beni almak için kimse gelmiyordu.

Babam gelmiyordu. Koca bir vadide kurtların arasına atılmıştım ama hiç gelmiyordu. Küçük kızının şarkısı biteli yıllar olmuştu, elleri büyümüştü tıpkı saçları gibi. Ve o hiç gelmemişti.

Batı gelmiyordu. Uzakta bir yerlerde nefes alıyordu ama bu sefer beni kurtarmak için gelmiyordu. Yabancıları benden uzak tutmak için, beni güvenli kollarına almak için ve yüzümü yaslandığım sert zeminden kaldırmak için gelmiyordu.

Kıvanç da gelmiyordu artık. Çok uzakta kalmıştı. Yeşil gözleri bana eski mutluluğu ile baksa da içine girdiğim harabeyi görmüyordu sanki. Onunla geçirdiğim tüm çocukluğum Kıvanç'ın ellerinden tutup onu daha da uzaklaştırıyordu.

Batı Sahili Ve Kar KüresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin