1. Yeni Ay Tema

5.3K 523 1K
                                    

Uzun zaman sonra tekrar merhaba. 🌨️ Hepinizi iliklerime kadar özledimmmm meleklerim. Okumaya ihtiyacı olan ve gerçekten özleyen perilerim için şimdilik kısa bir kesit bırakıyorum buraya. Çok yakında art arda gelen bölümlerde buluşacağız. Şimdiden bazı tahminlerde bulunabilirsiniz, hepsini merakla okuyacağım.

Çokça oy ve yorumlarınızı bekliyorum perilerim. ❄️

 ❄️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1. Bölüm: Buz Parçası

"Bütün kahramanlarım yapayalnız öldü,
bütün meleklerim köprüden atlayıp düştü.
bir ben kaldım burada,
bir de bu satırların kırgın öyküsü.''

🌑

Son zamanlara kıyasla hayatımın hiçbir döneminde kendimden bu kadar nefret etmedim.

Aynadaki yansımam, odada yankılanan sesim ve ruhumun başından beri içinde yaşadığı bu bedene ait olan her şey... Beni o derin acının içinde bırakan kadına bu kadar benziyor oluşuma neredeyse her gün lanet ediyorum. Kızıl saçlarımdan ve yeşil gözlerimden korkuyor ve anneme benzeme ihtimalimden endişe duyuyorum.

Belki ruhuma bile bir şekilde katlanabilirim ama bedenim benim için dayanılmaz bir cehennem olmaya başladı. Her yanımda sevdiğim adamın izlerini görmekle anneme benzeyen yanlarımı görmek arasında koca bir girdaptayım. Sadece sevdiğim adamın parmak uçları değdi diye bu saçları kesemiyorum, sanki tenimde onun imzası bir kesik gibi kalmış. Son zamanlarda bu bedeni görmeye daha fazla katlanamıyorum, bir zamanlar olduğum kişiyi hatırlatıyor bana ve aradan geçmiş olan bir yıl bile unutturamadı hiçbir şeyi, ve sanırım hiçbir zaman da unutturamayacak.

Ben Emsal Karun. Beni daha önce dinlediniz, okudunuz ve belki de çoğu zaman diğerleri gibi benden nefret ettiniz. Aklınızdayım, ellerinizde, zihninizde ve kalbinizdeyim. Ama bilmelisiniz ki artık nefret edilen biri değilim. Aslında son zamanlarda görülen, duyulan biri bile sayılmam ama bu umrumda bile değil, insanların ne düşündüğünü umursamayalı yıllar oldu. Bedenim tüm övgüleri alırken yıllarca ruhum can çekişti. Ölmek üzereyken bile onu hiç kimse görmedi.

Tâ ki Batıkan Tus ile tanışana dek.

Bitmiş bir hikayenin, daha doğrusu ruhumu anlayan, onu gören o tek insanı da kaybettikten sonra bitmesi gereken bir hikayenin neden tekrar başladığına gelirsek eğer; son zamanlarda bu kış ayazının ortasında aldığım mesaj olmasa muhtemelen bir daha asla size bu hikayeyi anlatmayacaktım. Derler ki, kelimeler büyülüdür. Buna daha önce hiç bu kadar inanmamıştım. Donmuş bir buz parçasına dönen kalbim sadece birkaç kelimeyle tekrar ve tekrar atmaya başladıysa, bu şey büyü değil de nedir?

Hızlı ve beceriksiz adımlarla koşmaya devam ediyorum. Nefesim havaya bir buhar gibi karışıyor, ağaçlar her yanımı kaplamış birer düşman gibi görünüyor. Nereye gidiyoruz, neden kaçıyoruz anlam veremiyorum ama aklımda tek bir şey var.

Batı.

Onun adı büyülü.
Harfleri bir araya getirdiğim zaman zihnimde beliriyor sesi ve yüzü.
O benim.
O her şeyi ile zihnime örülü.
Ve ben özlemimden ölüyorum.
Onun adı, tıpkı sesi gibi büyülü.

Büyü...

Büyünün sevgi olduğunu karlarla kaplı ve neredeyse dondurucu olan bu soğuk, uzayıp giden yolda, burnum kızarmış bir şekilde dururken anlıyorum. Ayaklarım tamamen ıslanmış ve buz kesmiş... Yine de sevginin her şeyi kurtarabileceğine belki de ilk defa burada inanıyorum. Sevgi bir büyü ve kalbin tek alfabesi o.

Orman arkamızda kalıyor, şimdi bomboş bir yol bize açıldı ve her yer bembeyaz. Gökyüzü ve yeryüzü tek bir renkle anlaşmış gibi.

Tek bir istisna var. Yeryüzünün ve gökyüzünün ortasında duran, ruhumu ele geçiren o renk... mavi.

Hala kendimden bu kadar nefret ederken ve bu soğukta parmaklarım üşümekten acıyorken evimden çok uzakta, bambaşka bir yerdeyim. Üzerime kristaller düşüyor, bembeyaz, soğuk, minik kar taneleri... Kendimi odamda duran o kar küresinin içinde hissediyorum ve keskin mavilikleri görünce şu soruyu soruyorum; Eğer sevgi her şeyi kurtarabiliyorsa, içimde bitmek bilmez bu nefrete rağmen neden yeniden ellerimden tutuyor, neden kendimi aşağı bırakmama izin vermiyor?

Ruhumu neden öldüğü yerden diriltiyor, bana bu işkenceyi neden yapıyor? Hem de ben unutmak adına bunca emek veriyorken...

Hava soğuk ama onca zaman beni asıl üşüten şey, kalbimdeki onca buz parçasıymış meğer. Onun keskin gözlerindeki alevlere o aciz buz parçaları nasıl dayanabilir ki zaten? Kar taneleri üzerime yağmaya devam ediyor, beni saklamak ister gibi.

Hemen orada, durmuş dünyamın merkezinde her şeye meydan okuyan o adam beni tekrar hayata döndürüyor. Son gördüğümden beri çok değişmiş ama tıpkı eskisi gibi... Bu nasıl ifade edilir onu bile bilmiyorum. Onun yanında tek bir kelimenin bile önemi kalmadı işte.

Soğuk, buz gibi bir keskinlikte ama onun bakışlarıyla alev almaya başlıyorum. Kendimden nefret ediyorum ama onun baktığı her parçamı seviyorum.

Dünya koca bir küreye dönüyor. Şimdi yalnızca o var ve onun dudaklarından çıkan o büyülü sesi.

Çünkü sadece birkaç basit kelime başlattı bu hikayeyi.

'Güneşi ararken peşini bırakmaz ay.'

Bölüm sonu.

Sohbet etmeyeli çok uzun zaman oldu, nasılsınız, hayatınızda neler olup bitiyor anlatın hemmennn

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sohbet etmeyeli çok uzun zaman oldu, nasılsınız, hayatınızda neler olup bitiyor anlatın hemmennn.

Kesit hakkında ne düşünüyorsunuz?

Parçaları birleştirdiğiniz zaman ortaya nasıl bir sahne çıkıyor merak ediyorum. Ben Emsal'i yazmayı çok özledim, eminim siz de okumayı özlediniz. Yakında devam edeceğiz. Şimdilik kendinize iyi bakın ❤️🌑

|sraylmaz|🦋

Batı Sahili Ve Kar KüresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin