Wattys 2020 Genç Yetişkin kazananı.🏆
Yıldızlar üzerimizde parlarken kafamı kaldırdım. Gözlerindeki derinliğe bakmaya dayanamıyordum. Bir erkeğin beni bu şekilde etkilemesine izin veremezdim ama şu an yanımda oturmuş yıllardır korktuğum şeyi bana hi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
6. Bölüm: Çözülen Düğümler
''Tüm bu karanlık odaların ardından kapıları kilitleyerek onu bekliyorum.Gözlerim ağlamaktan şişmiş ve hala derinden acı çekiyorken... dua edip duruyorum, lütfen biri bana gökyüzümü geri getirsin.''
''Bence bu bir adres.'' dedi Yağmur gözlerini kısıp tekrar ve tekrar kağıda bakarak. ''Baksana...'' Yatak odamda dağınık bir şekilde oturmuş, saatlerdir kağıdın üzerindeki harfleri araştırıyorduk. Fakat kelimeler hiç tanıdık gemiyordu.
''Hangi dilde yazılmış olduğu bile belli değil, adres olduğunu nasıl anladın?'' diye sordum. Açıkçası o kadar umutsuz durumdaydım ki her türlü saçma fikre açıktım, yeter ki bir fikir olsun.
''Şu harfler numaraları temsil ediyor.'' dedi anlatmaya başlayarak. ''Ve tahminimce bunlarda yer isimleri...''
''Sen bunları nereden biliyorsun?'' diye sordum. Bakışlarında biraz ahlaksız biraz da utangaç bir ifade oluştuğunda merakla gözlerimi kıstım. ''Ne çeviriyorsun yine Yağmur?'' diye sordum.
''Bir şey çevirmiyorum. Sadece...'' dedi suçlu bir sesle. ''Zamanında Kaya'nın ceketini çalmıştım...''
''Ne?'' dedim anlamayarak. ''Ne alaka, neden ceketini çaldın?'' Yağmur'un marketlerden şarap şişeleri çaldığını bilirdim ama insanların giyisilerine göz koymaz sanıyordum, anlaşılan işi yine abartmıştı.
''Kaya beni pek umursamıyordu, biliyorsun. Asla duygularıma karşılık vermedi.'' dedi. Sesinde bir anda yer edinen hüzün kendini saklıyordu ama başaramıyordu. ''yanımda ona ait bir şey olsun istemiştim, kot ceketi de çok güzeldi ne yalan söyleyeyim. Soyunma odasına bırakınca almıştım.''
''Sen düşündüğümden daha deliymişsin.'' dedim gülerek. Aradan geçen onca zaman sonra bile sesindeki hüzün hissediliyorsa Kaya'dan gerçekten hoşlanmış olmalıydı. Ve ben şimdi vicdan azabı hissetmeden duramıyordum.
''O ceketi nereden aldığını çok araştırdım ama doğru düzgün bir şey bulamadım. Etiketinde bu harflere benzeyen simgeler vardı, sanırım Rusça.'' dedi açıklayarak.
''Ver bakalım şunu.'' dedim kağıdı isteyerek. Acele ile kesildiği belli olan kenarları ve ortasında karışık bir halde yazan harfler o kadar heyecan veriyordu ki bana, onlara Batı'nın elinden çıkmışçasına özenle bakıyordum.
Çeviriyi açıp kelimelerin karşılıklarını yazdım. Çıkan sonuç Yağmur'un dediği gibi adrese benziyordu ama tek bir şey bile anladığımı sanmıyordum. Zaten ne Rusya ne de Rusça ile ilgili bir bilgim vardı. Hayatım boyunca gördüğüm tek Ruslar da Tuslar'ın balodaki akrabalarıydı. Onları da pek anladığımı sanmıyordum.
