60-Siyah Tema

6.4K 772 1.5K
                                    

Sayfaya bir defa dokununca altta küçük bir kalp çıkıyor. Siz ona basınca da ben mutlu oluyorum.

Çünkü bu bölüme kadar okuduğunuz 200 bin kelimenin hepsini ben yazdım ve emeğimin karşılığını almak isterim.💖🥰

Bölüm ithafı: Azra_Nisa temanın rengini ilk tahmin eden olduğu için. Teşekkür ederim ❤️

Keyifli okumalar perilerim 🐞

Korkular Sonsuza Kadar Sürmez

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Korkular Sonsuza Kadar Sürmez

"Gökyüzünün düşüşünü, gözlerindeki okyanustan izledim. İçinde boğulduğum derin okyanustan."

Tamamen umutsuz durumdaydık. Bana göre, çabalamanın bile hiçbir anlamı yoktu. Çünkü Kıvanç böyle bir plan yaptıysa her durumu değerlendirmiş olmalıydı. Onun zekası karşısında hepimiz birer küçük çocuktuk. Oysa Batı, Kaya, Met ve Eda saatlerdir çıkışı bulmak veya kırıp dışarı çıkabileceğimiz bir yeri keşfetmek umuduyla evin içinde bir o yana bir bu yana dolanıp duruyordu. Ben de sessizce onları izliyordum. Deri ceketimi üst kata bırakmıştım ve şimdi üzerimdeki kısa bluz ile biraz üşüyordum.

"Telefon niye çekmiyor ya!" diye sitemle belki de bininci defa isyan etti Yağmur.

Kaya, pencereleri kırmak için uğraşmayı bıraktı ve iki elini yorgun bir şekilde beline koydu. "Allah'ın yarattığını unuttuğu yerdeyiz, farkında mısın çekik göz?" dedi öfkeyle.

"Bu kötü oldu. Bari TV falan olsaydı." dedi Yağmur. O kadar umursamazdı ki bir evde tutsak oluşumuz umrunda bile değildi.

"Oğlum o değil de," dedi Şura yanımıza gelerek. "ben daha sınavdaki başarı için belgemi bile almadım. İki gün sonra onun ödülü verilecekti."

"Şura sikecem sınavını da ödülünü de, yeter." dedi Kaya. Bir an göz göze gelsek de hiçbir şey söylemeden üst kata, Batı'nın yanına gitti.

"Bunu kim sinirlendirdi de yine bana patladı?" diye sordu Şura. Her zaman düzgün olan saçları biraz dağılmıştı.

"Ne bileyim?" dedi Yağmur. "Eminim annesinin karnından doğarken bile öfkeyliydi."

Oturduğum yerden sıkıntılı bir nefes vererek ayağa kalktım. "Çok acıktım." dedim ve mutfağa yöneldim. Karnım açlıktan guruldamaya başlamıştı. Eda, evdeki bütün pencereleri kontrol ettikten sonra girişten yürüyüp yanıma geldi ve mutfağı karıştırmamı izlemek için sandalyelerden birine oturdu.

"Gerçekten de hiç çıkış yok." dedi, umutsuz bir şekilde. Evin nostaljik havasına kahve tonundaki gözleri ve saçları çok uyumlu duruyordu. Benim parlak gözlerim ve kızıl saçlarım ise buraya tamamen yabancı olduğumu belli ediyordu. "Arka taraftaki pencereler açılıyor ama uçuruma baktıkları için oradan çıkmak imkansız." diye devam etti.

Batı Sahili Ve Kar KüresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin