37-Lavanta Tema

6.7K 704 1.1K
                                    

Resimleri beyaz kağıdın üzerine uygun olacak şekilde düzenliyorum umarım beyaz sayfa ile okuyorsunuzdur.😏Keyifli okumalar 💜

"Bazı düşmanlar dost, bazı dostlar ise düşmandır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bazı düşmanlar dost, bazı dostlar ise düşmandır. Bazen ise her ikisi birine karışır, belirsizleşir."


Mars, karanlık düşüncelerin üstüne her zaman şeytansı bir gülümseme diken sadist bir ruhun beden almış haliydi. Sert yumrukları yoktu belki ama ondan çok daha tehlikeli şeylere sahipti. Bildikleri ve yapabilecekleri onun güçlü olmasına sebep olan şeylerdi. Birinin ölümüne sebep olmazdı ama oturup birinin ölümünü izleyecek kadar gaddardı. Onu sonradan düşündüğüm zaman okula gelen yabancılara ne kadar çok benzediğini fark etmiştim. Donuk duruşu, gözlerindeki tehlikeli bakış ve tavırlarındaki uyum onu tüm o yabancıların kardeşi haline getiriyordu. Tek farkı, yüzünden eksik olmayan şeytansı gülümsemesiydi.

Kaya, duygularına esir olabilecek kadar zayıf ama o duyguları uğruna sonuna kadar savaşabilecek kadar güçlü biriydi. Nefreti de hırsı da sonsuzluk kadar büyüktü, bunu siyah gözlerine bakan herkese çok net gösterirdi. Onun sürekli kazanmasını sağlayan bir şey varsa o da acımasız kelimeleri ve yumruklarıydı. Tüm okul ondan çekinirdi, tıpkı benden nefret ettikleri gibi. Kaya ile çok farklıydık ama tek bir benzer yanımız varsa o da bilerek insanları kendimizden uzaklaştıran yanımızdı. Bu haliyle bile çevresi insan doluydu, çünkü insanlar korktukları şeye hayranlık duyardı.

Batı, yıllarca yüzünde tuttuğu soğuk maskeye kendisi bile inanmış ama gerçek ruhunu şeytana satmayı reddetmiş sadık bir savaşçıydı. İçinde yaşadığımız bölge bir cehennem vadisi ise o vadiye bekçilik eden kişi oydu. Zekası ve dürtüleri ile her şeye sahip olabilir, istediği herkesi parmaklarında oynatabilirdi. Sahip olduğu gücün farkında olmasına rağmen tek hayali babası kadar güçlü olmaktı. Mavi gözlerindeki küçük çocuk, tüm duygularını bunun uğruna harcamış ve kalbine bir buz duvarı sarmıştı.

Ve ben o buz duvarının sadece benim için bile olsa yavaş yavaş eridiğini hissedebiliyordum.

Arabada, kemikli parmakları direksiyonu tutarken şehrin ışıkları kayıp gidiyordu. Göğsü yavaş yavaş inip kalkıyor, hiç ses çıkarmadan soluklanıyordu. Saçları her zaman olduğu gibi dağınıktı ama bu dağınıklığın ona özgü bir güzelliği vardı. Batı... Tek kelime olmasına rağmen zihnimde milyon tane anlam barındıran kelime buydu. Bir çok duygu ve bir çok düş saklıyordu harflerinde. Yanımdaki görüntüsüne baktıkça o düşlerin hepsi gözlerimin önünden geçip gidiyordu.

"Birazdan 16. caddeye gireceğim." diye konuştu kulağındaki cihaza. Cadde ışıkları üzerinden kayıp giderken telefonun karşısında konuşan Kaya'yı dinledi. Dikkatli bakışları yolda durmaya devam etti.

"Evet caddedeki kameralara bakmanı istiyorum, ayrıca orada bulunan otomobillere de göz at hemen..." diye devam ettiğinde araya girme ihtiyacı hissettim.

Batı Sahili Ve Kar KüresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin