19- Son Dördün Tema

3.4K 400 146
                                    


Keyifli okumalar perilerim 🐞 sizi seviyorum.

|Yeterince oy ve yorum gelirse yarın tekrar bölüm gelecek.|

Nina Nesbitt
The people

Nina NesbittThe people

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İçi Dolu Cızırtılar

Telefon açıldı, ufak bir cızırtı dışında sessizlik oluştu.

''Deniz?'' dedim gergin bir şekilde. Telefonun karşısında duygusuz bir şekilde beklediğini biliyordum. ''lütfen kapatma, sana söylemem gereken çok ama çok önemli bir şey var.''

Numaramı biliyor muydu, bilerek mi açmıştı?

Yoksa hemen şimdi üzerime mi kapatacaktı?

''Orada mısın?'' diye fısıldadım. ''ben Emsal.''

Lütfen bir şey söyle...

''Kim olduğunu biliyorum,'' dedi olabilecek en soğuk şekilde. ''ne istiyorsun?''

''Karya'nın senin yanında olduğunu biliyorum,'' dedim anlayışlı bir şekilde. Çünkü anlıyordum. Karya'nın neden gittiğini ve Deniz'in ona neden hisler beslediğini; hepsini anlıyordum. ''kimseye söylemedim, söylemeyi de düşünmüyorum.'' diye devam ettim.

''Ne istiyorsun?'' diye sordu tekrar, umursamaz bir şekilde. Sanki benim birilerine söylememin hiçbir önemi yoktu. İçeride konuşan ve gülen iki kadın sesi duydum, benim olduğum kabin ise sessizlikle doldu bir an. Çünkü tam olarak ne söylemem gerektiğini bilmiyordum.

Duygularımı ifade etmek konusunda öyle acizdim ki, iki kelimeyi bir araya getirip senden şunu istiyorum diyemiyordum.

''Babam,'' dedim aklıma gelen ilk şeyi söyleyerek. ''babam sanırım sana değer veriyor. Merak etmiyor değilim ama nedenini sormayacağım. Çünkü şu an umurumda olan tek bir şey var; o da Karya.''

''Neyden bahsettiğini anlamıyorum.'' dedi cızırtılar arasında. Kim bilir neredeydi, kim bilir şu lanet telefon neden böylesine cızırdıyordu. ''ama Karya güvende, bir daha arama.''

''Dur, lütfen!'' dedim hemen. Bekledi...

''Eğer babam sana değer veriyorsa bunu hak edecek bir şey yapmışsındır,'' çünkü başka açıklaması olamaz. ''bunu var sayarak senden rica ediyorum, lütfen Mars'ın o küçük kızı bize karşı kullanmasına izin verme.'' durakladım, anlaması gerekiyordu.

''Deniz,'' dedim samimi bir sesle. ''sana onu geri getir demiyorum, getirmeyeceğini biliyorum ama lütfen başkalarının onu kullanmasına, oyunun içine karıştırmasına, kendi tarafına çekmesine izin verme.''

''Size zarar vermeyecek olsa Karya'nın şu an nerede, nasıl olduğu umurunuzda bile olmayacaktı, ucu size dokunana kadar kimse olmuyor...''

''Haklısın...'' dedim onu bölerek. ''gerçekten çok haklısın. Gelip onu görmem, hatta yanıma almam gerekirdi. Ama onca şeyden sonra hiçbir şeye yetişemiyorum... Ve biliyorsun Karya'nın sadece bir abisi var artık, o da Karya'yı tek bir dakika olsun aklından çıkaramıyor, bunun ne demek olduğunu anlayabiliyor musun?''

Batı Sahili Ve Kar KüresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin