Wattys 2020 Genç Yetişkin kazananı.🏆
Yıldızlar üzerimizde parlarken kafamı kaldırdım. Gözlerindeki derinliğe bakmaya dayanamıyordum. Bir erkeğin beni bu şekilde etkilemesine izin veremezdim ama şu an yanımda oturmuş yıllardır korktuğum şeyi bana hi...
Bu bölüm, esmanurycdg04 bebeğime ithaf edilmiştir. Lavanta'nın Tuna ailesini temsil ettiğini tahmin etti. Teşekkür ederim ●♡♡
Keyifli okumalar perilerim 🐞
🌃
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kötüler Bile Sevmek İster
"Bazı kalpler buzdandır. Küçük kristal odacıkları vardır ve biri gelip o odacıklara bir ateş yaksın ister. Tamamen donup atışlarını kaybetmeden önce biri yetişsin, biri onu kurtarsın diye dua eder."
Yağmur'un ağzından.
Saatlerdir duvardaki saatin tik taklarını sayıyor, aynı zamanda Met'i dinliyordum. Sabahki kavgadan dolayı yüzünde birkaç morluk vardı ki ama hâlâ neşesi yerindeydi. Her zaman olduğu gibi Eda'ya takılıyor ve sinirlerini bozmak için ne varsa yapıyordu.
"Nerede kaldı bu kız ya?" diye bıkkınlıkla nefes verdim. Emsal son zamanlarda eve geç gelme işini biraz abartıyordu. Kıvanç ile konuşmalarının şimdiye kadar fazla hararetli bir noktaya döndüğüne yemin edebilirdim. Umarım Emsal'i üzecek şeyler söylememiştir diye düşünüyordum ama Kıvanç'a kızmak imkansızdı. İnanılmaz büyüleyici bir çekiciliği vardı. Dünya üzerinde her kadının oturup onu izlemek isteyeceğine emindim. Elle yapılmış bir şaheserden farksızdı. Ne yazık ki benden yaşça büyük ve sıkıcı derecede felsefe bağımlısıydı. Bu da onu tipik bir öğretmen yapıyordu.
"Aradım ama açmadı." dedi Met. Şüpheyle kolundaki saate baktıktan sonra kahverengi gözlerini kaldırıp tekrar bana baktı. "Kıvanç'ı arasana, belki oradadır hâlâ." diye devam etti.
Bacak bacak üstüne atmış şekilde oturuyor ayrıca bunalmış bir şekilde ayağımı sallayıp duruyordum. Hava biraz serindi ama evin içi sıcaktı. Bu da zaten bunalmış ruh halimi daha da bunaltıyordu.
"Saçmalama." dedim Met'e tersler gibi. Daha birkaç dakika önce benimle dalga geçiyordu ve sinirlerim hâlâ bozuktu. Ben de oturmuş kafamı dağıtacak şeyleri telefondan açıp duruyordum ama şimdi açıp baktığım şey kafamı dağıtmaktansa daha kötü bir hale getiriyordu.
Kaya Devrim Tuna. Ekranımda duran resimlerin sahibi buydu. İçten içe ondan nefret etsem de tavırları ve görüntüsü beni aşırı derecede cezbediyordu. Sert tavırları ve kaba kelimeleri hoşuma gidiyordu. Siyah gözlerinin ardında beni heyecanlandıran bir şeyler vardı ve bunu kendime açıklayamıyordum.
Onunla iki yıl boyunca aynı yerde eğitim almıştım. Uzaktan tam bir kabadayı gibi görünüyordu, belki de bu yüzden dikkatimi çekmiş ve onunla uğraşmama sebep olmuştu. Ama ne yaparsam yapayım ne onu kızdırmayı ne de ilgisini üzerime çekmeyi becermiştim.
Emsal başarmıştı. Hem de biz spor öğrencileri, güney tarafına taşındıktan çok kısa bir süre içinde farkında bile olmadan yapmıştı bunu. Kaya'nın ondan nefret ettiğini anlamış ama başta nedenini asla kavrayamamıştım. Anlaşılan Emsal onun zayıf noktasına dokunmuştu. Batıkan... Onun zayıf noktasıydı. Bunca zaman bunu görmemiş olduğum için kendime kızıp duruyordum ama ne fark ederdi ki, Emsal'in yakın arkadaşı olduğum için işin içine otomatik olarak ben de girmiştim.
