31. - Karşılaşma

1K 56 3
                                    

Keyifli Okumalar  :) Lütfen oylarınızı esirgemeyin :)

Restorana giriş yaptıklarında evden çıktıklarından beri Derya'nın yanaklarının ısısı geçmemişti. Kendal onu öyle bir öpmüştü ki aklı başından gitmişti. Kalbimin tek sahibi iyi ki girdin hayatıma en büyük zenginliğim sensin demişti. Derya bir ömür boyu bu sözleri unutabileceğini sanmıyorum. Gözlerinin içine bakarak hiç çekinmeden hiç ürkeklik göstermeden kocası tek solukta söyleyebilmişti.

Lüks restoranda masalarına doğru ilerlerken Derya tökezleyip rezil olmamak için kocasına daha çok sokulmuştu. Kendal'ın varlığından güç alıyordu. Kadınları süzdüğünde en sade kendisinin olduğunu fark etmişti. Buraya ilk puantiyeli elbisesi ile gelseydi pişmiş kelle gibi sırıtacaktı Kendal Serpil'i bugün yanına göndererek büyük iyilik yapmıştı şayet kendi istediği doğrultuda giyinmiş olsa da Kendal'ın bunu dert etmeyeceğini bilse de kimsenin kendisine gülmesini istemezdi.

"Beğendin mi?"

"Çok güzel"

Cam kenarında hemen yanı başlarında boğazın manzarası gözleri önündeydi. Nikah alışverişi sırasında taksi ile boğazın yanından hep geçip gitmişlerdi uzun uzun seyretme fırsatı Derya hiç bulamamıştı.

"Beğenmene sevindim buranın yemekleri de çok güzel"

"Ne yiyeceğiz?" dedi Derya çekinerek adını dahi bilmediği şeyler tatmak istemiyordu.

O esnada yanlarına gelen garson menüleri uzattı. Bir iki adım uzaklaşarak genç çiftin rahat bir tercih yapabilmesi için alan tanıdı.

Kendal menüden başını kaldırdı. "Balık yemek ister misin?"

Derya'nın Kendal'ın yiyebileceği bir tercih sunmasıyla gözleri minnetle parladı.

"Olur balık severim" Derya'ya göre kış mevsiminde yenebilecek en güzel yemekti.

Kendal yanı başlarında bekleyen garsona döndü. "Kaya Levreği istiyoruz" dedi.

"Peki efendim içecek bir şeyler alır mıydınız?"

Kendal Derya'ya döndü. "İster misin?"

"Su olabilir"

Kendal garsona tekrar döndü. "Su istiyoruz"

"Peki efendim"

Garson notlarının alarak menüleri toplayıp uzaklaştı. Derya gözlerini boğazın manzarasından alamıyordu. Işıkların yansıması denizin üzerinde parlıyordu.

Restorana tekneyle gelen bir çifte inmeleri için bir personel yardım ediyordu. Restorana her iki türlü de ulaşım kolay bir şekilde sağlanabiliyordu. Kadın hamileydi ve kocası karısına aşkla bakıyordu. Düşmemesi için bizzat kendi yardım ediyordu.

Deryanın eli boş karnına gitti. Gözleri doldu. Bundan sonra hep böyle mi olacaktı? Bir hamile gördüğünde? Bir çocuklu kadın gördüğünde? Sabah Nurcan Hanım gibi biri torunundan bahsedince? Hep üzülecek boğazımı düğümlenecekti.

"Derya'm"

El ele restoranın girişine doğru ilerleyen çifti Kendal'da görmüş yumruklarını sıkmıştı. Derya'nın üzülmesine dayanamıyordu. Bebeklerinin kaybı için üzülüyor olsa da karısının sessizleşip içine kapanması daha çok yaralıyordu. Derya'nın ağız dolusu gülmesini kahkahalarla şenlendirmesini istiyordu.

Derya Kendal'ın kendisini buraya mutlu etmek için getirdiğini biliyordu. O yüzden gözyaşlarını tutarak akmalarına izin vermedi.

"Sence bizim bir daha bebeğimiz ne zaman olur?"

Bulutlara Esir OldukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin