Yorum yazan ve sabırsızlıkla bekleyen okurlarımı kıramayarak elimden gelen çaba ile hızlı bir bölüm yazdım. Umarım beğenir ve yorumlarınızı eksik etmezsiniz.
Yıldıza Basmayı Unutmayınız!
Keyifli Okumalar:)
Kemal'in öfkeli bir hışımla arkasını dönüp gidişinin ardından Derya ne yapacağı konusunda bocalayarak Hesna'nın önüne terlik koyarak "Hoş geldin" dedi. Tebessümü ile tüm misafirperverliğini gösterirken "İçeri geç lütfen," diyerek davet etti.
Hesna çekinerek beyaz babetlerini çıkarıp ev terliklerini giyerken "Teşekkür ederim gelin ağam," dedi.
"Rica ederim,"
Beraber solana geçerlerken Hesna sımsıkı tuttuğu çantasından güç alıyordu. Kemal'in evde olmasını beklemiyordu o yüzden bu durum epey gerginliğini arttırmıştı. Kendal Ağa'nın düğününde uzaktan görüşünün ardından onu bir yıl sonra ilk görüşüydü. Beşik kertmesi olsalar da ilk kez karşı karşıya gelmişlerdi.
"Rahatsızlık verdim gelin ağam kusura bakmayasın geçmiş olsun için gelmiştik babamlar hastaneye geçti beni ise buraya gönderdiler"
Hesna İstanbul'a dahi gelmek istememişti ama babası peşinden sürüklemişti.
"Ne rahatsızlığı otur lütfen uzun yoldan gelmişsin bir şey ister misin?"
Derya ilk görüşte Hesnayı çok sevmişti. Tıpkı adını taşıyordu. Hesna. Güzel kadın hanım kadın demekti. Hareketlerinde ki saygı ve edep Deryanın çok hoşuna gitmiş kanı hemen ısınmıştı. Tek sorun şuydu ki Kemal hala evdeydi ve bir sıkıntı çıkmasından endişeleniyordu.
"Su gelin ağam çok susadım hava çok sıcak su alabilir miyim?"
"Sen bekle ben hemen getiririm,"
"Zahmet etmeyesin gelin ağam mutfağı gösterin ben kendim alayım,"
"Otur sen ben şimdi getiririm,"
Kemal'in mutfakta olduğunu tahmin eden Derya bir kez daha karşılaşmalarını önlemek istemişti. Hesnayı yalnız bırakarak mutfağa geçti ve tahmininde yanılmadığını mutfakta volta atan Kemal'i görünce anladı.
Derya'nın mutfağa girişiyle Kemal hemen durarak "Jinbira gönder onu," dedi. Deryanın gözleri irice açılırken "Eve gelen misafiri nasıl kovayım Kemal," dedi Kemal'in isteğine şaşıp kalırken. Kemal bunun üzerine homurdanırken "Neden gelmiş?" diye sordu.
Derya tezgaha ilerleyerek dolaptan temiz su bardağı çıkararak tezgahın üzerinde ki sürahiden su doldurdu.
"Geçmiş olsun için gelmişler merak etme kimse sana nikah kıyacak değil,"
"Akşama giderler o zaman değil mi?"
Derya gözlerini devirerek "Bilmiyorum" dedi. Derya bardağı elinde tutarken arkasını döndü. Daha fazla Kemal'in sorularına maruz kalmamak için acele ile mutfaktan çıkarak salona geçti. Suyu Hesna'ya ikram ederek eteğini düzelterek Hesna'nın çaprazına tekli koltuğa oturdu.
Hesna tek dikişte suyu içerken Derya onun gerçekten de çok susamış olmasıyla gülümsedi. Kemal hışımla salona girdiğinde ise yüzünde hala duruyor olan öfkesi Deryayı telaşlandırdı. Hesna'nın dibine kadar gelip kolundan tutarak kaldırmasıyla şok yaşayarak ayaklandı. Hesna'nın elinde ki bardak yere düşerek parçalandı. Kemal'in bunu dahi umursadığı yoktu.
Hesna'nın da şaşkınlıktan gözleri büyürken Kemal rengini seçemediği ama güzelliğiyle gözlerine bakıp kalmasını sağlayan gözlere daha çok sinirlendi. Ne yaptığını idrak ettiğinde kendisini etkilediği için kızdı. Öfkesini ise Hesna'nın üzerine kustu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutlara Esir Olduk
Romance-Bu bir Güneydoğu Anadolu hikayesidir. Bir rüzgar eser kıyıdan, sönmez ateşin Bir ağıt kopar yüreklerden, kimse duymaz. Bir gözyaşı akar derinden, kimse silmez Bir çilen vardır çekilecek, kimse ortak olmaz Bir yalnızlık vardır, hiç gitmeyen Birde...