Keyifli Okumalar :)
Yorumlarda buluşalım :)
Yıldıza Basmayı ise Unutmayalım!
"Kendal biz nereye gidiyoruz?"
Derya öpücüğün etkisinden sıyrılabildiğinde bu soruyu sormak yeni aklına gelmişti. Kendal yanında olduktan sonra her yere gidecek gücü vardı. Bu sorunun çok da önemi yoktu. Belki de o yüzden sormak şimdi aklına geliyordu.
"Sinemaya delalim"
Deryanın gözleri ışıldadı. Ormanın içinde ağaç dallarının arasından sızan güneş ışığı kadar iç ısıtıcıydı. Kendal'ın kalbine ekilmiş en güzel filizdi Derya. Çiçekte oydu. Güneşte oydu.
İlk kez sinemaya gideceklerdi. Derya içine dolan heyecana hemen kapılmıştı. Kendal'ın bunu hangi ara düşündüğünü bilemese de kocasıyla güzel bir vakit geçirmeyi çok istiyordu.
Derya'nın sevinci Kendal'ın sevinciydi. Gülümseyerek göz kırptı.
"Filmi senin seçmene izin vereceğim" dedi.
Deryanın dudakları daha çok kıvrıldı. Kanlı sahnelerden haz almıyordu bakamadığı gibi midesinin bulanmasına da sebep oluyordu. Aksiyon sahneleri ise Deryanın hoşuna gitmiyordu. Karakterlerin birbirlerini yumruklamalarını izlemek Deryaya keyif vermiyordu.
Kendal'ın önceliği her zaman Derya olduğu için bunu göze alarak kararını vermişti. Bugün her şeyi karısının mutlu olması için yapacaktı.
Avm'ye geldiklerinde otoparkta araçlarını park ederek indiler. Avm bütün gün gezilebilecek kadar büyüktü. Işıltıları ve süslermeleri göz alıyordu. Çok fazla insan vardı. Derya istemsizce bir elini karnına koyarak Kendal'a daha çok yaklaştı. Kendal'ın avucundaki eli tutuşu sıklaştı.
Deryanın göbeğindeki elinin fark ettiğinde durarak "Delalim miden mi bulanıyor?" diye sordu.
"Hayır Kendal çok kalabalık biraz çekindim sadece,"
Kendal Deryanın yanağını okşadı.
Deryanın elini bırakarak belini sarmaladı. Bedenleri birleştiğinde Deryanın yanaklarının ısısı arttı. Sanki herkes onlara bakıyordu. Bütün kalabalığın gözü onların üstlerindeymiş gibi Derya utanıvermişti.
"Böyle daha iyi delalim kimse sana çarpamaz,"
Sinemanın olduğu kata gelene kadar Kendal Deryayı bedeninden ayırmamıştı. Haftasonu olduğu için yoğun bir kalabalık mevcuttu. Gençler kadar çocuklu ailelerde vardı. Derya aileleri gördükçe dudakları daha çok kıvrıldı. Eli devamlı göbeğindeydi onunda bir yavrusu olacaktı. Tam anlamıyla bir aile olacaklardı. Yoğun kalabalıkta sıra onlara geldiğinde tek bir tane bulunan romantik filme bilet alabilmişlerdi. Filmin başlamasına henüz on beş dakika vardı.
"Mısır ister misin delalim,"
"Olur Kendal,"
Derya patlamış mısıra kavuştuğunda sinema salonuna girmeyi beklemeden ağzına bir tane atmış keyifle yemeğe başlamıştı. Kendal'ın gülümseyerek kendisini izlediğini fark ettiğinde ise yanakları ısınmıştı.
"Çok güzel koktu Kendal dayanamadım,"
"Bana da kalır mı?"
Kendal göz kırparak sorduğunda Derya hemen yüzünü asmıştı. Kendal ise eğlenirken kaş yapayım derken göz çıkardığını yeni fark ediyordu.
"Asma suratını delalim şaka yapmıştım"
Mısır kovasının içine elini daldırarak eline aldığı mısırı Deryanın dudaklarına uzattı. Derya büzdüğü dudaklarını açarak mısırı kabul etti. Kendal birkaç tane daha mısırı arka arkaya Deryanın ağzına atarken çevrelerinde imrenerek onlara bakan çiftlerin farkında değillerdi. Sinema solunun da duyulan anons ile girdikleri romantik ortamdan çıkarken el ele yürüyerek sinema salonuna girdiler. Deryanın ilk kez sinemaya gelişi değildi ama Kendal'la ilk gelişleriydi. O yüzden hem heyecanlı hem de çok keyifliydi. Yerlerine geçer geçmez Kendal hemen kolunu atarak Deryayı kolunun altında sarmalayarak saçlarından öptü. Saçlarının kokusu içine dolarken Kendal Derya dışında başka bir bahara ihtiyaç duymuyordu. Film bahaneydi ama kolunun altında karısı varken her ortam şahaneydi. Film başladığında Kendal Deryanın saçları ile oynamaya başlamış Derya ise filmin durağan oluşuyla iyice mayışmıştı. Biraz daha oturduğu yerde kayarak Kendal'ın göğsüne daha çok sindi. Gözleri giderek kapanırken Kendal Deryanın uyuyacağını anlayarak dudakları kıvrılmıştı. Mısır kovasının yere düşmemesi için Deryanın kucağından alarak sinema koltuğunun gözüne bıraktı. Filmden tamamen koparak karısına odaklandı. Papatyaları andıran saçlarını okşamaya devam etti. Kalbi oluk oluk Deryaya akıyordu. Günün birinde bir kadını bu kadar çok seveceğini Kendal Kıralı hiç tahmin etmemişti. Bu aşk ilk günden beri kendisini pişmanlığa uğratmamıştı. Kendal asla uğratmayacağını da biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutlara Esir Olduk
Roman d'amour-Bu bir Güneydoğu Anadolu hikayesidir. Bir rüzgar eser kıyıdan, sönmez ateşin Bir ağıt kopar yüreklerden, kimse duymaz. Bir gözyaşı akar derinden, kimse silmez Bir çilen vardır çekilecek, kimse ortak olmaz Bir yalnızlık vardır, hiç gitmeyen Birde...
